Kurban Bayramı denilince kurbanlıkların seçilmesinden kesilmesine, pişirilmesinden saklanmasına kadar birçok konuda aklımızı çeşitli soruların meşgul ettiğini belirten Uzman Diyetisyen Anıl Öztürk, en çok merak edilen soruların yanıtlarını verdi.
İlk başta dikkat edilmesi gereken satın alınan kurbanların ve kurbanlığınızın kesildiği yerin bir veteriner kontrolünde olup olmadığı olmalıdır. Çünkü uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan “zoonoz” olarak adlandırılan bazı hastalıklar insanlara bulaşabilmektedir. Hayvanın kesilmesinden, pişirilip tabaklara servis edilmesine kadar her aşamada bu hastalıklara yakalanma riski devam eder. Bu nedenle bu aşamaların hepsinde hijyene ekstra dikkat edilmesi gerektiği unutulmamalı, servis edilen etlerin iyi pişmiş olduğundan emin olunmalıdır.
Bayram günü kesilen hayvan etinin en az 24 saat bekletildikten sonra tüketilmesi gerekir. Çünkü yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertliğin geçmesi için bu süreye ihtiyaç vardır, aksi takdirde hem pişirmede hem de sindirimde zorluklar yaşanır. Özellikle obezite cerrahisi geçirmiş ya da mide-bağırsak hastalığı olanlar kesimin akabinde hiç bekletilmeden yenilen etlerin sonrasında midelerinde şişkinlik, hazımsızlık, yanma gibi şikâyetlere neden olabileceğini akıllarında bulundurmalılar.
Pişirme yöntemi olarak haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler ilk tercihiniz olmalıdır. Eğer pişirme yöntemi olarak mangalı tercih ettiyseniz; etiniz ile kor haline gelmiş kömürünüz arasında en az 15 cm’lik bir mesafe bulunmasına özen göstermelisiniz. Aksi takdirde etleriniz kömürleşebilir, kömürleşen etlerde de kanser oluşumuna neden olan öğeler oluşur. Ayrıca etin ateşe yakın olması özellikle B vitamin grubunda büyük kayıplara neden olur. Yani besin öğesi kaybını minimuma indirmek için de etle ateş arasındaki mesafe büyük önem taşımaktadır. Eğer pişirme yöntemi olarak Kurban Bayramı’nın olmazsa olmazı kavurmayı tercih ettiyseniz tereyağı veya iç yağı eklemeden, kendi suyunda, kısık ateşte pişirmeyi deneyebilirsiniz, böylelikle hem damak tadınıza hem de sağlığınıza hitap eden bir et yemeği hazırlamış olursunuz.
Kolesterol hastaları da elbette kurban eti yiyebilirler. Burada önemli olan kurbanlık hayvanınızın seçilmesinden pişirilip sofrada tabağınıza gelene kadar doğru aşamalardan geçmiş olması ve tüketim miktarında kontrollü olunmasıdır. Kolesterol hastaları günlük ortalama 100-120 gramlık et miktarını aşmamalıdır.
Kurbanlık olarak genellikle dana, keçi ya da koyun seçilir. Bu hayvanların etlerini besin öğeleri ve içerdikleri kolesterol miktarları açısından değerlendirecek olursak aynı gramajda en az kolesterole, en az yağa ve en fazla protein değerine sahip olan hayvan eti keçidir. Ancak bahsi geçen değerler arasında afaki bir fark da bulunmadığını da belirtmek gerekir.
Yazar:
Uzman Diyetisyen Anıl Öztürk
Şunlara da göz atın;