Mutfak bir sanattır diyenler aslında abartmıyor. Bir yemeği hazırlamak, tam anlamıyla çok karmaşık bir lojistik operasyon gerektirir.
Doğru malzemeleri edinmek, doğru tarifi bilmek, bu tarifi doğru şekilde uygulamak, tadını, tuzunu, lezzetini tutturacak doğru hazırlama ve pişirme tekniklerini uygulamak, ardından yemeğinizi doğru şekilde sunmak ve hatta onu yemeden önce veya sonra doğru şartlar altında saklamak... Aileler genellikle Ramazan paketi satın alarak iftar sofralarında pişecek lezzetler için topluca bir alışveriş yapmayı tercih edebilir. Ancak sadece erzak almakla iş bitmiyor.
Sadece bir restorandaki yemeği müşterinin önüne getirmek için değil, basit bir tekstil ürününden, mobilyaya veya diğer endüstriyel ürünlere kadar pek çok ürün, sayısız profesyonelin iş birliği ile ortaya çıkar. Tencereler, fırınlar, ocaklar, servis tabakları, rendeler, tavalar, tepsiler, kek kalıbı, kepçe, kaşık, bıçak derken, mutfak aslında ustasını arayan bir atölye gibidir. Neyi nasıl kullanacağını bilmeyen insan için de çok zor ve hatta çoğu zaman da tehlikeli bir mekan olabilir.
Ancak, aynı derecede kompleks bir süreç gerektirebilen yemeklerimizi hazırlarken evimizde çoğu zaman tek başımıza olur ve bu süreçlerle her gün üç defa yüzleşiriz. İnsanoğlunun son derece kanıksadığı bu düzen aslında ilk bakışta hayatın çok olağan bir parçası gibi görünse de, mutfak işleri bir insanın neredeyse tüm mesaisini harcamasını zorunlu kılan bir süreçtir. Belki bu yüzden, özellikle çalışan kadınlar mutfakta yemek hazırlamaya vakit bulamayıp hazır yemeğe yönelebiliyor ya da tüm kadınlar gibi, mutfakta eşinin yardımına ihtiyaç duyduklarını sık sık dile getiriyorlar.
Size bir sır verelim. Mutfak, doğru şekilde donatılmadığında, yemek hazırlamak çok ağır bir mesaiye dönüşebilir. O nedenle, doğru mutfak malzemelerine yatırım yapmak insanın hayatını kolaylaştırır, daha sağlıklı, daha lezzetli, daha güzel yemeklerle, daha konforlu bir hayat sürmesinin önünü açar.
Mutfakta işinizi kolaylaştıracak ilk araç gereç, bir mutfak robotu veya blender olacaktır. Kesme doğrama, sıkma, çırpma gibi işlemler neredeyse her tarifin vazgeçilmezidir ancak bunlar elektrikli bir aletin yardımı olmadan yapıldığında çok fazla zaman ve emek gerektirebilir. İhtiyaçlarınızı karşılayan, yemeklerinizi uzun süre taze tutan, yüksek kapasiteli, iyi bir buzdolabı sizin mutfakta bir kez çalışıp, sonra hazırladığınız tarifleri taze taze birkaç gün boyunca yiyebilmenize imkan tanır. Dolayısıyla buzdolabı seçerken, çöpe gidebilecek emeğinizin sizi ne kadar üzeceğini de hesaplayarak karar vermelisiniz.
Aynı bakış açısı, tüm beyaz eşya ürünleri için de geçerlidir. Yüksek kapasiteli ve yüksek teknolojili bir ocak/fırın mutfakta daha lezzetli, daha sağlıklı, daha hızlı yemek hazırlamak için kilit rol oynayabilir.
Sözün özü şu ki, mutfağınızı ne kadar özenerek ve dikkatlice planlayarak donatırsanız, yemekleriniz o kadar lezzetli, hızlı ve sağlıklı olur. Mutfakta daha az yorulur, mutfağın tadını ve konforunu daha çok sürersiniz. Unutmayalım ki, hem kişisel hem de aile olarak, sağlığımızın, mutluluğumuzun, huzurumuzun yolu mutfağımızdan geçer.