Doğanın farklı renklere ve tatlara uyandığı, ağaçların çiçeklerle buluştuğu bir mevsimin ortasındayız. Geleneksel Çin tıbbına göre doğuda rüzgâr esmeye başladığında bu hareketlerle bitkiler de yeşeriyor. Doğa derin uykusundan uyanıp adeta silkinircesine bedeninde yeni oluşumlara izin veriyor. Bu yenilenmeye bizler de binyıllar boyunca yediklerimizle cevap verdik ve vermeye devam ediyoruz. Mevsimi, mevsiminde gerçekten var olanla yaşamalı. Ki, daima bir özlem olsun. Ağır kış yemeklerini bir yana bırakıp bizi yağlardan ve toksinlerden arındıracak bir beslenme tarzını oluşturmalıyız. Yağlı ve şekerli yiyecekler bu mevsimde metabolizmayı negatif şekilde etkiler. O nedenle vücudu, kışın rehavetinden arındırmak için mevsimin getirdiği bol meyve, sebze ve otlarla baş başa bırakalım. Nisan, bunun en için en ideal ay. Eğer iyi tanıyorsanız doğadan topladığınız veya pazarlardan satın aldığınız taptaze otlar ve sebzelerle lezzet ve sağlık kürü yapın. Ve bunu bir alışkanlık haline getirip sık sık tekrarlayın.
Nisan ayında çilek yavaş yavaş tezgahlarda yerini alırken, portakal ve greyfurt gibi turunçgiller azalmaya başlar.
İzmarit, kalkan, gümüş, barbun, mersin, levrek ve kefal balığının lezzetli olduğu bir aydır. En çok kalkan, levrek ve mercan avlanır.
Ona tapanlar "baharı o müjdeliyor" der. Ben de aynı fikirdeyim. Baharın kokusudur bakla. Biraz dereotu, biraz zeytinyağıyla vals yaptı mı ortaya nefis bir görüntü çıkar. Zeytinyağlısı, etlisi, çorbası, salatası bir yana kendi yaratıcılığınızı kullanarak hamur işlerinde de kullanabilirsiniz. Ayrıca baklanın taze sürgünleri Ege?de salatalara konuyor.
Nisan'la birlikte taze taze yemeklerimize konuk olur biberiye. Fırın patatesle muhteşem uyum sağlayan keskin aromalı bu otu, et ve tavuk yemeklerinde de kullanabilirsiniz. Ayrıca sirke ve zeytinyağına aroma vermek, ev usulü ekmek hazırlarken de daima elinizin altında olması gerekenlerden biri.
Bir görenin bir daha dönüp baktığı, tadanın vazgeçemediği çilek, hoş aromasıyla çok kısa bir süre için var. O nedenle mevsim çileğini bol bol yiyin. Ancak dikkat! Güçlü bir besin olduğu için bazen alerjiye neden olabiliyor. Labne peyniri ve süt kremasıyla birlikte bir tatlıda yer alıyorsa daha da dayanılmaz oluyor.
Kralların sofrasına layık bir sebze; aslında hep böyle anıla gelmiş. Ege insanının bahar boyunca yemeklerinden eksik etmediği bu lezzet, tam bir vitamin deposu. Özellikle zeytinyağlı ve kuzu etlisi muhteşem. Eğer yeşil yapraklarıyla, yani soyulmamış olarak satın alıyorsanız yapraklarından bir de çay yapmayı deneyin.
Hafif ve sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirenler için ideal bir sebze. Salatasından dolmasına, etlisinden kızartmasına ve zeytinyağlısına kadar pek çok yemeği yapılır. Pek bilinmez ama özellikle körpe kabağı çiğ olarak yemek çok yararlı. Bir de kabak yemeklerine dereotu eklemeyi kendinize alışkanlık edinin.
Cacık ve salataların gözdesidir. Ferahlatıcı tadıyla üzerine şöyle çok hafif eklenen tuz ve zeytinyağı ile bahar ve yaz günlerinin ara öğünlerini oluşturur. Hatta kahvaltılar onsuz geçmez. Lezzetinin yanı sıra güzelliğe olan katkısı da hemen herkesçe bilinir.
Şunlara da göz atın;