Cascara, İspanyolcada 'kabuk' ve meyvenin dış yüzeyi anlamına gelir. Yani, cascara kahve kirazının kabuğudur. Kahve çekirdekleri, bu kabuğun içerisinde yer alır. Çekirdekler ayrıldıktan sonra, kabuklar güneşte kurutulur ve sonrasında tüketilir. Rengi değişkenlik gösterse de, kırmızımsı tonlara sahiptir. Küçük boyutları vardır. Cascara çayı, isteğe göre sıcak veya soğuk bir şekilde demlenebilir. Demle işlemi diğer çaylarla aynı olsa da, soğuk çayın yapılışı daha uzun sürer. Cascara kelimenin tam anlamıyla bir kahve veya çay değildir. Coffee ailesinden geldiği için tam olarak çay olduğu söylenemez. Narenciye aromalarına ve meyve asiditesine sahip olduğu için, sevilerek tüketilen bir içecektir.
Kahve kirazı olarak da bilinen cascara, ilk zamanlarda çöpe atılıyor veya gübre olarak değerlendiriliyordu. Daha sonradan Etiyopya ve Yemen'de Qishr diye bilinen bir çay türü olarak tüketilmeye başlandı. Bolivya'da ise geleneksel olarak 'Sultana' adı verilen bir çay olarak içiliyordu. Kahvenin zamanla dünyaya yayılması ve ekonomik olarak önemli bir üründe dönüşmesiyle birlikte, cascaranın ekonomik önemi de fark edildi. Böylece cascara tüketimi de dünyaya yayıldı.
Square Mile'ın kurucu ortaklarından Anette Moldvaer "Cascara ve Kafein" adlı yazısında şunları yazmıştır: "Cascara örneklerini Almanya'da bir labaratuvara gönderdik ve tahmin ettiğimiz gibi cascara/su oranının kafen miktarı üzerinde önemli bi etkisi olduğunu gördük. Ancak demleme süresi kafein miktarını ciddi anlamda etkilemiyordu. Sonuçlar kafain içeriğinin şaşırtıcı ölçüde az olduğunu gösterdi bize. En yoğun demlemelerde bile 111mg/L gibi bir orana ulaşırken bu oran demlenmiş kahvede 400-800mg/L şeklindedir". Tabi başka kaynaklar da cascaranın çekirdeğin kendisinden daha fazla kafein içerdiğini iddia etmektedir.
Şunlara da göz atın;