Kahve bitkisinin kökeni Afrika'ya dayanır. Günümüzde dünya çapında tüketilen bu içecek, Brezilya, Vietnam ve Kolombiya başta olmak üzere tropikal iklimli ve yüksek bölgelerde yetiştirilir. Kahve yetiştiriciliğinde yükseklik ve tropikal iklim koşulları çok önemlidir. Ülkemizde maalesef kahve tarımı yapılmasa da, çiçeklerini büyütmek mümkündür. Ülkemizde deneme amacıyla kahve yetişen yer ise, Mersin'dir.
Bitkinin boyunu kontrol etmek için, düzenli olarak budamak gerekir. Bu sayede daha gür bir şekilde büyüyebilirler. Budamak için, bitkinin üst yaprakları kırpılmalıdır. Bu sayede daha yoğun büyüme teşvik edilebilir. Kahve çiçeğinin saksısı, her yıl bahar aylarında değiştirilmelidir. Her sene bir boy büyük saksıya geçilebilir. Kabın birkaç drenaj deliği olmasına dikkat edin.
Kahve bitkisi, tohumdan veya kesimden çoğaltılabilir. Yaklaşık 25 cm uzunluğundaki düz bir dalı kesin. Üzerinde bir çift yaprak dışında hiçbir yaprak bırakmayın. Daha sonra dalı topraksız bir saksıya yerleştirin ve üzerini hafifçe toprakla örtün. Toprağı nemli tutun. Zaman içinde bitkinin kökleri oluşacaktır.
Kahve bitkisinin kendisi zehirli değildir. Ancak üretilen kahve çekirdekleri, hayvanlar için sakıncalı olan kafein içerir. Olgunlaşmamış kahve çekirdeklerinin yutulması halinde, mide bulantısı oluşabilir. Evcil hayvanlarda ise daha büyük sorunlara yol açabilir.
Kahve bitkisi, ilkbahar aylarında küçük beyaz çiçekler açar. Daha sonra yeşilden siyaha doğru, baklalara benzeyen küçük meyveler verir. Bu meyveler, kahve yapımında kullanılan 2 tohum içerir. Doğal ortamında kahve bitkisi orta boy ağaçlara dönüşürken, iç mekanlarda daha yönetilebilir bir boyuta getirilebilir.
Kahve çiçeğinin uygun koşullarda yetiştirilmesi halinde, ilk meyvelerini vermesi 5 seneyi bulabilir. Ancak daha öncede söylediğimiz gibi, Türkiye'nin iklim ve nem koşulları kahve yetiştiriciliği için uygun değildir. Bu yüzden doğru bakım yapsanız bile, çiçekten verim alamayabileceğinizi unutmayın.
Şunlara da göz atın;