Aydan Üstkanat
Yemek yazarı, stilisti, fotografçısı
@aydanustkanat
[email protected]
Toprak kokan yabani otların heybetle yükseldiği şubat ve mart aylarında doğanın uyanışına şahit olurken, sofralarımız lezzet ve şifa ile dolacak. Yazarımız Aydan Üstkanat, Giritli köklerinden öğrendiği en geleneksel yöntemlerle pişirdi bu kez mevsim otlarını.
Acı ot, ak pazı, yabani kuşkonmaz, bakla filizi, hodan, ısırgan, erguvan, gelincik, cibez, izdivye, radika veya rezene; isminin ne olduğu çok önemli değil. Anadolu’nun hemen her bölgesinde o coğrafyaya özel yetişen, ilkbahar öncesi ve ilkbahar süresince yabani olarak özel, otlar vardır. Söz konusu ot ise, elimizde o kadar naif ve şifalı bir malzeme vardır ki, anlatamam. Bana bu otlar İzmir’den geldi, dolayısıyla hepsi o yörenin otları.
Sizler bölgenizde hangi ot varsa onlarla yapabilirsiniz önerdiğim tarifleri. Önemli olan babaannemin dediği gibi “Hangi otu yersen ye. Yeter ki, ot mevsimini kaçırma!” Afiyetle...
ÖNERİM!
Hemen her ot birbirine benzer şekillerde temizlenir ve pişirilir. Genellikle haşlama olarak salataları veya zeytinyağlı yemekleri, bazılarının ise yumurtalı kavurması veya böreği yapılır. Temizleme aşamasında otlara gerekmedikçe bıçak vurulmaz, elle ‘tık tık’ koparılır.
Şunlara da göz atın;