Ülke genelinde havalimanlarımızın artması, döviz kurlarındaki yükseliş gibi sebepleri üst üste koyduğumuzda kendi insanlarımızın yurtdışına göre yurtiçini tercih etmeleri, yurtdışından da bakıldığında kur, kum, güneş, tarih ve coğrafi avantajlarımız başta olmak üzere ülkemizi ve ülkemizin illerini oldukça cazip hale getirmekte.
Tabii hal böyle olunca da tüm illerimizin farklı hedef kitleler ve bütçeler için turizm gelirinden pay alma isteği veya cazibe merkezi olma talepleri, illerimizin ziyaretçi adaylarını dikkate alarak il genelindeki etkinlik ve kaynakları olabildiğince doğru değerlendirmelerini, il ve bölge strateji oluşturmalarını çok daha önemli hale getiriyor.
Yukarıdaki amaçları da içerisine alan; kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi ve yerel kaynakların etkin kullanımını sağlamak amacıyla bölgedeki kamu ve sivil toplum aktörlerine mali ve teknik (kapsamında eğitim verme, program ve proje hazırlanmasına katkı ve danışmanlık sağlama gibi alanlarında yer aldığı) destek içerikli, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın Koordinasyonunda yerelde kalkınma için çalışan, kamu tüzel kişiliğine sahip, ülkemiz genelinde tam 26 adet “Kalkınma Ajansı” kurulmuş ve faaliyet göstermektedir.
Ahiler Kalkınma Ajansı ziyaretimden..
Kalkınma ajanslarımız;
Kalkınma Kurulu, ajansın danışma organı olup, illerin dengeli bir şekilde temsiline dayanan ve bölgedeki kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden;
Ajansın karar organı olan yönetim kurulu, tek ilden oluşan bölgelerde il valisi, büyükşehir belediye başkanı, il genel meclisi başkanı, il sanayi ve ticaret odası başkanları ile özel kesim ve/veya sivil toplum kuruluşlarından seçilecek üç temsilciden oluşmaktadır. Birden fazla ilden oluşan bölgelerde ise, il valileri, büyükşehir belediye başkanları veya büyükşehir olmayan illerde il merkez belediye başkanları, il genel meclisi başkanları ve her ilden birer temsilci olmak kaydıyla il ticaret ve sanayi odası başkanlarından;
Genel sekreterlik ise ajansın icra organı olup, ajansın yıllık çalışma programı ile bütçesini hazırlamak ve yönetim kurulunun aldığı kararları uygulamaktan sorumlu birimler olarak yasa ile kurulmuşlardır.
Yani hepimizin anlayacağı dilden ifade etmek gerekirse; illerimiz ile ilgili kararlar illerimizi yönetenler tarafından alınmakta, genel sekreterlik tarafından da alınan kararlar uygulanmaktadır.
Şimdi illerimizi kararları ile yöneten yöneticilerimize “gastronomi” başlığı altında öncelikli önerim ise;
Ekonomik ve sosyal kalkınmaya yönelik faaliyetler yürütme, politikalar ve stratejiler geliştirmek ile görevlendirilen bu ajanslarımız, mutlaka her ilimiz için toplumda karşılığı olan bir bedel ve şartlar ile ulusal marka değeri ve bilinirliği olan bir şefimizi “İl Gastronomi Elçisi Şefi” olarak atamalı ve atandığı süreyi de bir yıl ile sınırlandırmalıdır.
Kilis Gastoronomi Elçisi Şefi Yunus Emre Akkor ile
Sonrasında da İl Gastronomi Elçisi Şefi olarak atanan şef ile bir yıl boyunca gerçekleştirilecek reçete, sunum, eşleştirme… vs gibi konulardaki eğitimler ile bölgesel, ulusal veya uluslararası gerek o ilde gerekse ülke içinde veya ülke dışında tüm organizasyonlara katılımlarını, kaynakları ve stratejileri doğrultusunda planlamalı ve gerçekleştirmelidir. Şehrin bir hafızası ve veri tabanı oluşturulması sağlanmalıdır.
Tabii bunlara nitelikli destek olarak belirlenecek kriterlere göre ve yine mutlaka bir ücret ödeyerek (ki bu ücreti almak istemeyenlerin, il içinde göstereceği kuruma bağış yapma hakkı verilerek) yine il içinden yöresel yemekleri iyi yapan “İl Gastronomi Elçisi Ev Kadını” ile yine il içinde faaliyet gösteren bir yiyecek/içecek işletmesinin mutfaktan gelen işletmeci Şefi de “İl Gastronomi Elçisi İşletmeci Şefi” olarak belirlenmeli ve tüm yıl boyunca da programlarda birlikte içerikler üretmelidirler.
Ayrıca; yüzlerce yıldır topraklarımızda yaşayan milletlerin, kültürlerin çeşitliliğini coğrafi konum ve şartlar ile harmanlayarak zenginlik olarak bizlere sofralarımızda yaşatmış veya yaşatmaya devam eden reçetelerin veya yemek tariflerinin izlerini sürmek, hikayeleriyle eşleştirmek, zengin kültürümüzün geleceğe aktarılmasına katkı vermek ve bunları kayıt altına alacak eserler üretmek veya üretilmesini sağlamak da son derece önemli ve öncelikli işlerimizden olmalıdır.
Sahrap Soysal ile Elma Kültür Yolu Projesinden
Bu bağlamda her ilimiz için bir yemek antropoloji kitabı yazdırmak, ilimizin zenginliklerini kayıt altına almak ve olası stratejik planlamalarımızda bizlere veya olası ziyaretçilerimize altlık veya içerik desteği oluşturmak çok ama çok önemlidir.
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nın “GastroSakarya” projesi kapsamında sponsor olduğu; Kübra Sultan Yüzüncüyıl, Aynülhayat Uybadın, Arif Bilgin ve Suavi Aydın tarafından yazılan “Topraktan Sofraya Sakarya Mutfağı” Bir Yemek Antropolojisi kitabı örnek alınacak gerçek bir başyapıt ve ayrıca tüm illerimize referans teşkil edecek içerik ve detaylara sahiptir.
Sakarya mutfağı kitap kapağı
Her ilimizin benzer çalışmalara hız vermesi, ilgili veya gerekli yapılandırılmaları oluşturması mutlaka öncelikli gündemleri olmalıdır. Ola ki kim nerden başlamalıyız diye bir soruya cevap aramada için destek ihtiyacı hissederse bana ulaşmaları yeterli