Portakal, Eylül ayı itibariyle pazar tezgahlarındaki yerini alan ve kış boyu tüketilen meyvelerden biridir. C vitamini bakımından zengin olan portakal, özellikle reçel yapımında kullanılır ve kahvaltı sofralarını renklendirir. Ancak portakal reçeli yaparken bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Aksi takdirde, kıvam ve lezzeti ayarlama konusunda sorun yaşayabilirsiniz. Tam da bu yüzden, portakal reçeli yaparken bilmeniz gerekenleri yazımızda derledik.
Püf noktalarına geçmeden önce portakal reçeli tarifine göz atın.
Reçel yaparken, mevsiminde olgunlaşmış ve taze portakallar kullanmak çok önemlidir. Bu, reçelin aroması ve tadını büyük ölçüde etkiler. Özellikle kabukları ince olan Sevilla portakalı gibi tatlı-sert portakal türleri reçel yapımına uygundur. Reçelinizin lezzetli ve dengeli olabilmesi için portakalların sulu ve tatlı olmasına özen gösterin. Çok ekşi portakallar reçelin tadını bozabilir.
Portakal reçelinin en önemli kısmı, kabukların acılığını almaktır. Portakalın kabuğu doğal olarak hafif acı bir tat içerir. Bu acılığı azaltmak için kabuklar ince ince doğrandıktan sonra birkaç kez kaynatılıp suyu dökülmelidir. Bu işlem, kabukların acısını alırken, reçelin aromatik yapısını korur. Portakal kabuklarını mümkün olduğunca ince doğramak, hem reçelin homojen olmasını sağlar hem de kabukların daha hızlı yumuşamasına yardımcı olur. Büyük parçalar kullanıldığında reçelin kıvamı bozulabilir ve kabuklar tam olarak pişmeyebilir.
Reçelin lezzeti ve kıvamı için kullanılan şeker miktarı çok önemlidir. Genel olarak, 1 kg portakala 1 kg şeker kullanılır. Ancak daha az tatlı bir reçel elde etmek istiyorsanız, şeker miktarını %20 oranında azaltabilirsiniz. Şekeri bir anda eklemek yerine yavaş yavaş eklemek daha iyidir. Böylece şeker portakalla daha iyi karışır ve reçelin kristalleşmesini önlersiniz.
Reçel kaynamaya başladığında üstünde köpük oluşabilir. Bu köpüklerin yüzeyde kalmasını engellemek için zaman zaman yüzeydeki köpüğü almanız gerekir. Aksi halde reçel bulanık görünebilir. Reçelin doğru kıvamda olup olmadığını anlamak için, bir çay kaşığı kadar reçeli soğuk bir tabağa damlatın. Eğer reçel damla şeklinde kalıyor ve yayılmıyorsa kıvamı olmuştur. Eğer çok akışkansa bir süre daha kaynatabilirsiniz. Reçeli yüksek ateşte hızlıca kaynatmak, şekerin karamelleşmesine ve reçelin renginin koyulaşmasına neden olabilir. Orta-düşük ısıda yavaş yavaş pişirmek, reçelin hem rengini hem de kıvamını korur. Reçelin daha lezzetli ve aromatik olması için pişirme aşamasında bir miktar taze sıkılmış portakal suyu eklemek, portakal aromasını yoğunlaştırır. Bu, aynı zamanda reçelin kıvamını da ayarlamanıza yardımcı olur.
Reçelin daha uzun süre dayanması ve şekerlenmemesi için pişirme işleminin sonunda birkaç damla limon suyu veya limon tuzu eklemek önemlidir. Bu, hem reçelin parlaklığını korur hem de kıvamını sabitler.
Reçeli pişirdikten sonra hemen kavanozlara doldurup, kapağını sıkıca kapatmadan önce reçelin tamamen soğumasını beklemek önemlidir. Eğer sıcak reçel kapatılırsa, bu buharlaşma nedeniyle kapakta su birikmesine ve reçelin bozulmasına yol açabilir. Reçelin uzun süre dayanabilmesi için kavanozların steril olması gerekir. Kavanozları kaynar suyla iyice temizleyip kurutmak veya fırında ısıtarak sterilize etmek, reçelin raf ömrünü uzatır. Reçel kavanozları, doğrudan güneş ışığı almayan serin ve karanlık bir yerde saklanmalıdır. Bu, reçelin rengini ve tadını korur.
Şunlara da göz atın;