Son yıllarda bilim insanları, hamile kalma olasılığının yüksek olması için, bazı besinlerin diyetten çıkarılması ve diyete eklenmesi hakkında daha fazla araştırma yaptılar. Doğurganlığın odak noktası hamile kalacak kişi olsa da, eşin destekleyici yaklaşımı da son derece önemlidir. İyi beslenme, doğurganlığın anahtarıdır. Bu yüzden hamile kalmaya çalıştığınız süreçte bazı besinlerden uzak durmanız ve bazı besinleri diyetinize eklemeniz gerekir. İşte, hamile kalmaya çalışırken uzak durulması gereken besinler:
Sığır eti, sosis, pastırma gibi kırmızı ve işlenmiş et tüketiminin, tüm cinsiyetler için infertiliteye katkıda bulunduğunu göstermektedir. İşlenmiş et tüketen erkeklerin, balık tüketen erkeklere kıyasla daha düşük sperm kalitesi ve sayısına sahip olduğu bulunmuştur. Sık sık işlenmiş et tüketiminin daha düşük yumurta döllenmesi arasında bir bağlantı olduğu bulunmuştur. Bu yüzden kırmızı ve işlenmiş et yerine; Soya peyniri, fasulye, mercimek ve bezelye gibi bitkisel protein kaynaklarını tüketmeniz önerilir.
Bazı araştırmalara göre, yüksek glisemik indeksli gıdalar ve işlenmiş karbonhidratlar, bazı insanlarda orta derecede azalmış doğurganlık ile ilişkilendirilmektedir. Yüksek glisemik indeksli gıdalar beyaz ekmek, makarna, beyaz kraker, tatlılar, unlu mamuller ve paketlenmiş atıştırmalıklardır. Bu gıdaların yüksek şekerli olması, doğurganlığı olumsuz etkilemesi daha olasıdır. Bir inceleme, yüksek glisemik indeksli gıdaları düşük olanlarla değiştirmenin kadın doğurganlığını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini buldu. Bu düşük gıdalar, Akdeniz diyetinde yaygın olan tahıllar ve sebzeleri içerir.
Kızartılmış veya margarin içeren hamur işleri, kekler gibi unlu mamuller, trans yağlar ve doymuş yağlar açısından yüksek olabilir. Bu tür yağlar ise doğurganlığı azaltabilir. Trans yağlar, kısırlığa neden olabilen yumurtalama bozuklukları riskinin %73 daha yüksek olmasıyla ilişkilendirilmiştir. Trans yağlar yerine avokado yağı, zeytinyağı ve tohumları beslenmenize ekleyerek doğurganlığınızı artırabilirsiniz.
21-45 yaşları arasındaki 3.828 kadın ve hamileliği planlayan erkek partnerlerinin 1.045'i arasında yapılan bir çalışmada, şekerle tatlandırılmış içeceklerin içilmesinin doğurganlık etkileri 12 adete kadar olan dönemler boyunca analiz edildi. Araştırmacılar, haftada en az 7 içecek tüketmek olarak tanımlanan şekerle tatlandırılmış içecekleri düzenli olarak tüketen erkek ve kadınların doğurganlığı azalttığını buldular. Gazlı içecekler ve enerji içecekleri diğer içeceklere göre en kötü etkiye sahiptir. Bu yüzden şekerli gazlı içecekler yerine, maden suyu veya meyvelerle tatlandırılmış içme suyunun tüketilmesi öneriliyor.
Süt ürünlerinin yağ içeriğinin cinsiyete özgü doğurganlık etkileri olduğu görülmektedir. Az yağlı ve yağsız süt ürünleri, erkeklerde doğurganlığı desteklerken, tam yağlı süt ürünleri tam tersi bir etkiye sahiptir. 2007'de yapılan bir araştırma, yüksek yağlı süt ürünlerinin yumurtlama eksikliği nedeniyle kısırlık riskinin azalmasıyla ilişkili olduğunu, düşük yağlı süt ürünlerinin ise artan riskle ilişkili olduğunu buldu. Bu araştırmalara göre tam yağlı süt ürünlerinin kadın doğurganlığını artırabileceği, yağsız süt ürünlerinin ise erkek doğurganlığını olumlu etkileyebileceği düşünülmektedir.
Şunlara da göz atın;