Ağız kaşıntısı, çoğu insanın yaşadığı yaygın bir semptomdur. Viral veya mantar enfeksiyonlarından veya yiyecek, polen, lateks, ilaçlar ve daha fazlasına karşı alerjilerden kaynaklanabilir. Alerjilerden kaynaklanıyorsa ağız kaşıntısına genellikle oral alerji sendromu denir. Ağız kaşıntısının bazı nedenleri hafif olabilirken bazıları yaşamı tehdit edici olabilir. Bu yüzden kaşıntı şiddetleniyorsa ve beraberinde farklı belirtiler varsa, en kısa zamanda doktorunuza danışın. Sağlık sitesi Healthline'ın haberine göre ağız kaşıntısına neden olan durumları yakından inceleyelim.
Sebebe bağlı olarak, ağızda kaşıntı ile birlikte aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli semptomlarla karşılaşabilirsiniz;
Ağızda kaşıntı yaşıyorsanız belirli bir yiyeceğe veya polene alerjiniz olabilir. Polen-gıda sendromu olarak da bilinen ve genellikle ergenlik ve yetişkinlik yıllarında başlayan bir durum olan oral alerji sendromuna sahip olmanız mümkündür. Daha önce herhangi bir sorun yaşamadan yemiş olabileceğiniz yiyecekleri yediğinizde bile oral alerji sendromu ortaya çıkabilir. Alerjinin en çok görülen belirtileri ağız ve boğaz çevresinde kaşıntı, ağız içindeki dokuların şişmesi, ağızda tuhaf bir tat ve kulak kanalının kaşınmasıdır. Semptomlar hafif olabilir ve çoğu zaman 20 dakikadan fazla sürmeyebilir, ancak bazen tıbbi bir acil durum olan daha tehlikeli bir anafilaktik reaksiyona dönüşebilirler. Mevsimsel alerjisi olan bazı kişiler, bazı çiğ sebzeleri, kuruyemişleri, pişmemiş meyveleri veya baharatları yedikten sonra oral alerji sendromu yaşayabilir.
Uçuk veya ateş kabarcıkları, ağzınızın dışında, genellikle dudaklarınızda veya çevresinde oluşan yaralardır. Herpes simpleks virüsünden kaynaklanırlar ve oldukça bulaşıcıdırlar. Uçuklar genellikle küçüktür ancak birkaçı bir arada kümelenmiş olabilir. Uçuk alma eğilimindeyseniz ağızda kaşıntı da yaşayabilirsiniz. Kabarcıklar ortaya çıkmadan önce birçok kişi dudaklarının çevresinde kaşıntı ve karıncalanma hisseder. Uçuklar, ortalama ağızda 2 hafta kadar kalabilecek yaralar oluşturur.
Anafilaksi yaşamı tehdit eden bir alerjik reaksiyondur ve acil bakım gerektirir. Bir alerjene maruz kaldıysanız, anafilaktik reaksiyon ağızda kaşıntı, karıncalanma veya şişlikle başlayabilir. Özellikle arı ve böceklerin zehri, ilaçlar, gıdalar ve lateks anafilaksiye sebep olabilir. Çoğu zaman alerjisi olan kişiler, bir alerjene maruz kaldıklarında yalnızca hafif veya orta şiddette semptomlar gösterirler. Ancak hafif bir alerjik reaksiyonun anafilaksiye dönüşmesi mümkündür. Bu, vücudunuz şoka girdiğinde meydana gelir. Anafilaksi durumunda şişme, kurdeşen, nefes almada zorluk, karın ağrısı, ses kısıklığı, mide bulantısı, bayılma, kusma, düşük kan basıncı, baş dönmesi, hızlı kalp atışı gibi ciddi semptomlar görülür. Anafilaksi durumunda hemen acil servisten yardım alınmalıdır, aksi takdirde ölümle sonuçlanabilir.
Ağzınız düzenli olarak kaşınıyorsa, ağzınızda pamukçuk olarak da bilinen bir mantar enfeksiyonu olabilir. Dilinizde, yanaklarınızın iç kısmında, bademciklerinizde, diş etlerinizde veya ağzınızın çatısında pamukçuk lekeleri görünebilir. Pamukçuk, kuru ağız, yanma ve ağrı hissi, ağızda beyaz kabarık renkli lezyonlar, kanama ve ağzın dış kısmında cilt çatlaması gibi belirtilerle görülür. Bebekler, yaşlı yetişkinler ve bağışıklık sistemi zayıf olarak kişiler, pamukçuk oluşumuna karşı çok duyarlıdır.
Hafif alerjik reaksiyonlarda, semptomlar genellikle birkaç dakika içinde kendiliğinden kaybolur; buna neden olan yiyeceği tükürdüğünüzde, kendinizi alerjenden uzaklaştırdığınızda kaşıntı giderek azalır. Bazen ilaç kullanmanız gerekebilir.
Şiddetli alerjik reaksiyonlar antihistaminikler, tıbbi müdahale ve bazı durumlarda epinefrin ile tedavi edilebilir. En yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı veya acil servisten yardım istenmelidir.
Uçuklar topikal olarak veya ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilebilir. Bazı durumlarda doktor, yaralara neden olan herpes simpleks virüsüyle mücadele etmek için antiviral enjeksiyonlar önerebilir.
Ağızda pamukçuk varsa, sağlık durumunuza ve enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak doktorunuz çeşitli antifungal tedaviler önerebilir. Bunlar hap şeklinde, pastil şeklinde veya mantar önleyici gargara şeklinde olabilir.
Şunlara da göz atın;