Kınagiller familyasına ait bir bitki olan nar, küçük çekirdeklere ve yüzlerce taneye sahiptir. Hafif ekşi ve tatlı bir tada sahip olan bu meyve, sade bir şekilde tüketilir. Ayrıca tatlı yapımında ve salatalarda da kullanılır. Narın suyunun sıkılarak tüketilmesi, Orta Doğu ülkelerinde oldukça yaygındır. Nar sirkesi ve nar ekşisi de nar meyvesinden elde edilen ve yemeklerde kullanılan besinlerdir. B vitamini, C vitamini ve potasyum bakımından zengindir.
Dünyada nar üretiminin en çok yapıldığı yer Hindistan'dır. Sırasıyla İran, Çin ve Türkiye Hindistan'ı takip eder. 2016 verilerine göre nar üretiminde Türkiye 4. sırada yer almaktadır. Hindistan ve Çin'de nüfusun fazlalığı nedeniyle ihracat fazla yapılamamaktadır. Türkiye, İran ve İspanya nar ihracatında önemli bir paya sahiptir.
Ülkemizde nar üretimi Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yapılmaktadır. Antalya, Denizli, Muğla, Mersin, Gaziantep, Aydın ve Hatay, nar yetiştiriciliği ile öne çıkan şehirlerimizdir.
Nar ağacı, ılıman ve sıcak iklimlerde yetişir. Kuraklığa karşı dirençli bir yapısı vardır. Akdeniz yağış rejiminin etkili olduğu bölgelerde yetişir. Güneşi çok seven bu bitki, -10 derece kadar soğuğa dayanabilir. Daha yağışlı bölgelerde kökleri çürüyebilir. Geç çiçek açtıkları için ilkbahar donlarından zarar görme riskleri düşüktür.
Nar, çakıllı, kumlu, kireçli, silisli, killi ve ağır killi gibi çeşitli topraklarda yetiştirilebilir. Toprak yönünden fazla seçici değildir. Alkali ve asit topraklarda da yetiştirilebilmektedir. Tuzluluğa orta seviyede dayanıklıdır. Kuru ve sıcak hava koşullarına karşı derin, geçirgen, serin ve nemli topraklarda yetiştirildiği görülmektedir. Toprak pH'ı 8-8.5 aralığındadır. Sulamanın az ve sık yapılması uygundur. Ancak hasattan 10-15 gün önce sulama işlemine son verilmelidir.
Nar, sonbahar meyvesidir. İlkbaharda çiçek açar ve gelişimi devam eder. Eylül ve Ekim aylarında hasadı yapılarak tezgahlardaki yerini alır. Kasım ve Aralık ayında da pazar tezgahlarında nara rastlamak mümkündür.
Şunlara da göz atın;