Bayram denilince, hepimizin aklına fazlaca et tüketimi, geleneksel ev ziyaretleri, açılan tepsi tepsi baklavalar, börekler ve çocukların ceplerine, yaşlıların ise misafirlerine sunmak için tabaklarına doldurduğu şekerler geliyor. Özellikle bayramın adı Kurban olunca, tatlı tüketimine ek olarak kırmızı et tüketimi de oldukça artıyor. Fazlaca tüketilen şeker ve etin beraberinde sağlık problemleri de geliyor. Bu konu hakkında Özel Medicana Konya Hastanesi Diyetisyen Merve Sena Nazlı bilgi verdi.
Kurban bayramının yılda bir defa olmasından dolayı ülkemiz için önemi büyüktür. Hem Dini kurallar yerine getirilecek hem de ailecek kurulan sofralarda temel besin maddesini oluşturan et, kahvaltı dahil olmak üzere her öğünde ve uzun bir dönem de tüketilecektir. Bu nedenle kurbanlık kesimlerinin doğru şekilde veteriner hekim kontrolünde hijyen kurallarına uyularak, sağlığa uygun ortamlarda yapılması gerekmektedir. Kesim yapıldıktan sonra ise etlerin saklanması, hazırlanması ve pişirme yöntemlerinde de dikkatli olup, bilinçli davranmak gerekmektedir.
Kurban Bayramında Yapılan Yanlış Alışkanlıklar
Kırmızı et biyolojik değeri yüksek demir, çinko, magnezyum, doymuş yağlar ve niasin içeren kaliteli protein kaynağıdır. Böyle kaliteli protein kaynağımız olan kırmızı etler uygun koşullarda kesilmez, doğru pişirilmez, uygun sıcaklıklarda saklanmaz ise hayvanlardan insanlara tenya, şarbon, tüberküloz, salmonella gibi hastalıklar bulaşabilmektedir.
- Kurban bayramında yapılan yanlış alışkanlıklardan ilki kurban etlerinin kesildikten hemen sonra sabah kahvaltısında bile tüketilmesidir. Etler sindirimi zor olan besinlerdir. Yeni kesilmiş hayvanlarda ki sertlik ölüm sertliği olarak adlandırılır, bu sertlik hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açabilir. Bu nedenle özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, uygun ısıda haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmelidirler.
- Etler kesinlikle çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemeli fakat çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi de çeşitli "kanserojen maddelerin" oluşumuna neden olabileceği için tercih
edilmemelidir. Etler C ve E vitamini içermez bu yüzden etlerin sebzelerle beraber pişirilmesi ya da etle birlikte sebzelerin de tüketilmesi besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir. - Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli ve ilave yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır. Etler ızgarada pişirilecekse vitamin kaybını önlemek ve kanserojen madde oluşumunu engellemek için etler ateşten 15 cm uzakta olmalıdır.
- Kurban Bayramında özellikle obezite, kalp-damar hastalığı, diyabet, gut, yüksek tansiyon, böbrek hastalığı, mide barsak rahatsızlığı olan kişiler ve yaşlılar beslenmelerine dikkat etmelidir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğundan dolayı kronik hastalığı olan kişiler kurban bayramında, yağsız ya da az yağlı etleri tercih etmelidir. Kısıtlı miktarlarda et tüketmeli, aşırıya kaçmamalıdırlar.
- Fazlaca yağlı kırmızı et tüketiminden dolayı bireylerin kan yağlarında ve ürik asit düzeylerinde artış meydana gelmektedir. Ayrıca fazla tüketiminin kolon, mide, prostat kanseri riskini arttırdığı da
bilinmektedir fakat kırmızı eti beslenme hayatımızdan tamamen çıkarmak da demir eksikliğine yol açmaktadır.
Yazar:
Dyt. Merve Sena Nazlı
instagram.com/dyt.senazli
Şunlara da göz atın;
- Kurban bayramında beslenme nasıl olmalı?
- Kurban eti nasıl kesilir?
- Kurban eti nasıl pişirilir?
- Kurban eti nasıl paketlenir?
- Kurban bayramı kilo almadan nasıl geçirilir?