Yepyeni bir lezzet deneyimi için Moskova'da bulunan White Rabbit'e ziyaretimden sonra, White Rabbit Family'nin prestijli restoranları arasında yer alan Sakhalin İstanbul'da benzer bir tat alma umudumla gittim. Ancak, Bodrum şubesindeki deneyimim beklentilerimi karşılamadı.
White Rabbit Family, dünya genelinde 30'dan fazla başarılı restorana sahip bir grup olarak öne çıkıyor. Grubun marka şefi olan Vladimir Mukhin, gastronomi dünyasında tanınan bir isim ve "Dünyanın En İyi 100 Şefi" sıralamasında 9. sırada yer alıyor. Aynı zamanda başkanlık ettiği White Rabbit restoranı, 2019 yılında "Dünyanın En İyi 50 Restoranı" listesinde 13. sırada yer aldı.
Sakhalin İstanbul, White Rabbit Family markasının Moskova, Dubai ve Bodrum'dan sonra hayata geçirdiği yeni bir proje. Michelin Yıldızlı Şef Vladimir Mukhin'in liderliğindeki restoran, Moskova'daki "Sakhalin"deki deneyiminden ilham alarak özel reçetelerle dolu bir menü sunuyor.
Sakhalin, şehir yaşamının hızına ayak uyduran tam anlamıyla yeni nesil bir şehir restoranı olarak öne çıkıyor. Adını aldığı adanın zengin denizaltı dünyasından ilham alarak, şehirdeki gastronomi tutkunlarına alıştıkları et ve makarna seçeneklerinin yanı sıra özel lezzetler sunuyor. Şef Vladimir Mukhin, menüsünde en kaliteli yerel ürünler ve deniz ürünlerini kullanarak Akdeniz mevsim sebzeleri, şifalı otlar ve baharatlarla muazzam lezzetler ortaya çıkarıyor.
Restoranın merkezinde konukları ağırlayan bir raw (çiğ) bar bulunuyor. Burada konuklar, restoranda kullanılan deniz ürünlerini görebilir ve akşam yemeği için seçim yapabilirler. Şefin özel dokunuşuyla hazırlanan bu lezzetli tabaklar, Sakhalin İstanbul'u unutulmaz bir gastronomik destinasyon haline getiriyor.
Dedim ya her sabah ve her akşam önünden geçmeme rağmen gitmemiş olduğum İtalyan diye... İşte Osterio Salvatore! Osteria Salvatore İtalyan konseptinde düzenlenmiş İstanbul’daki en özel restoranlardan birisi. Çengelköy sahilde Boğaz’ın önde gelen eşsiz mekanlarından biri bence.
Birbirlerine evlilik teklifi yapanların en favori mekanı! Birçok İtalyan restoranı gibi Osteria Salvatore’nin menüsü gibi ürünleri ve ustası da gerçekten İtalyan. Misafirlerine her mevsim farklı lezzetler sunan Osteria Salvatore, geleneksel İtalyan mutfağına sadık ama aynı zamanda yeniliklere de açık bir yer. Restoranın düzeninden, görünüşüne, menüsünden ekibine kadar kendine has bir tarzı ve bakış açısı olduğunu hemen anlıyorsunuz. Restoranda yer alan taş fırın, adeta mekânın bel kemiği.
Taş fırında istenilen mayayla istenilen hamur elde edilebiliyor ve birbirinden lezzetli geleneksel Napolitan pizza tarzı ortaya çıkartılıyor. Osteria Salvatore’deki makarna çeşitleriyle ilgili ne yazsam az gelir. Menüde yer alan farklı ürünlerden tatmalısınız. Her tabak, her servis her bir misafir için aynı tutku ve heyecanla hizmet veren Osteria Salvatore’de hem genç hem de canlı ve modern bir konsept tasarımı ağır basıyor.
Paylaşımlık tabaklar, cicchettiler, kokteyller ile mekân, gençlerin de keyifli zamanlar geçirebileceğibir yer.