Dut ağaçları, dünya çapında sevilen ve vitamin, mineral ve güçlü bitki bileşikleri konsantrasyonları nedeniyle genellikle süper gıda olarak kabul edilen lezzetli meyveler üretir. Bununla birlikte, dut ağacının sağlığa yararlı olabilecek tek kısmı meyve değildir. Yüzyıllar boyunca yaprakları, geleneksel tıpta çeşitli koşullar için doğal bir tedavi olarak kullanılmıştır. Aslında, yapraklar oldukça besleyicidir. Polifenol antioksidanlar gibi güçlü bitki bileşiklerinin yanı sıra C vitamini, çinko, kalsiyum, demir, potasyum, fosfor ve magnezyum ile yüklüdürler. Bu yazıda dut yaprağını gözden geçirerek kullanımlarını, faydalarını ve olası yan etkilerini inceliyor.
Dut (Morus), Moraceae bitki ailesine aittir ve karadut (M. nigra), kırmızı dut (M. rubra) ve beyaz dut (M. alba) gibi çeşitli türleri içerir. Çin'e özgü olan bu ağaç şu anda Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa, Asya ve Afrika dahil olmak üzere birçok bölgede yetiştirilmektedir. Dut yapraklarının çeşitli mutfak, tıbbi ve endüstriyel uygulamaları vardır.
Ağacın yaprakları ve diğer kısımları, insanlar için hafif derecede toksik olan ve yutulduğunda mide rahatsızlığı veya dokunulduğunda cilt tahrişi gibi semptomlara neden olabilen lateks adı verilen süt beyazı bir özsuyu içerir. Ancak pek çok kişi dut yapraklarını yan etki yaşamadan tüketmektedir. Çok lezzetli oldukları ve Asya ülkelerinde yaygın bir sağlık içeceği olan tentürler ve bitki çayları yapmak için yaygın olarak kullanıldığı söyleniyor. Genç yapraklar pişirildikten sonra yenebilir. Potansiyel sağlık yararları nedeniyle giderek daha popüler hale gelen dut yaprağı takviyelerini de alabilirsiniz. Ek olarak, bu yapraklar, ipek üreten bir tırtıl olan ipekböceğinin tek besin kaynağıdır ve bazen süt hayvanları için yem olarak kullanılır.
Dut yaprakları kan şekerini, kolesterolü ve iltihaplanma düzeylerini düşürmeye yardımcı olabilir. Bu özellikler onları kalp hastalığı ve diyabetle savaşmak için yararlı hale getirebilir.
Kan Şekerini Ve İnsülini Düşürebilir
Dut yaprakları, diyabetle mücadeleye yardımcı olabilecek çeşitli bileşikler sağlar. Bunlar, bağırsaklarınızdaki karbonhidratların emilimini önleyen 1-deoksinojirimisin (DNJ) içerir. Özellikle bu yapraklar, yüksek kan şekerini ve kan şekerini düzenleyen bir hormon olan insülini düşürebilir.
Bazı araştırmalar, dut yaprağı özünün, kolesterol ve kan basıncı seviyelerini düşürerek, iltihaplanmayı azaltarak ve atardamarlarınızda kalp hastalığına yol açabilecek plak birikimi olan aterosklerozu önleyerek kalp sağlığını iyileştirebileceğini düşündürmektedir.
Dut yaprağı, flavonoid antioksidanlar da dahil olmak üzere çok sayıda anti-inflamatuar bileşik içerir. Bazı araştırmalar, dut yaprağının her ikisi de kronik hastalıkla bağlantılı olan iltihaplanma ve oksidatif stresle mücadele edebileceğini düşündürmektedir.
Yüksek yağlı diyetler üzerine farelerde yapılan araştırmalar, bu yapraktan alınan takviyelerin, C-reaktif protein gibi inflamatuar belirteçleri ve ayrıca süperoksit dismutaz gibi oksidatif stres belirteçlerini azalttığını göstermektedir.
Benzer şekilde insan beyaz kan hücrelerinde yapılan bir test tüpü çalışması, dut yaprağı özlerinin ve çayının yalnızca inflamatuar proteinleri azaltmakla kalmayıp aynı zamanda oksidatif stresin neden olduğu DNA hasarını da önemli ölçüde azalttığını ortaya çıkardı.
Bu sonuçlar cesaret verici olsa da, insan çalışmalarına ihtiyaç vardır.
Araştırma sınırlı olmasına rağmen, dut yaprağı başka sağlık yararları da sağlayabilir. Bunlar şunları içerir:
Dut yaprağının hem insan hem de hayvan çalışmalarında büyük ölçüde güvenli olduğu gösterilmiş olsa da, bazı insanlarda yan etkilere neden olabilir. Örneğin, bazı insanlar takviye alırken ishal, mide bulantısı, baş dönmesi, şişkinlik ve kabızlık gibi yan etkiler bildirmiştir.
Ek olarak, diyabet ilaçları kullanan kişiler, kan şekeri üzerindeki etkileri nedeniyle dut yaprağını denemeden önce bir sağlık uzmanına danışmalıdır. Dahası, bu yaprağın uzun süre alındığında güvenliğini sağlamak için daha fazla insan çalışmasına ihtiyaç vardır. Yetersiz güvenlik araştırması nedeniyle çocuklar ve hamile veya emziren kadınlar bundan kaçınmalıdır.
Özellikle ilaç kullanıyorsanız veya bir sağlık sorununuz varsa, herhangi bir bitkisel takviye kullanmadan önce sağlık uzmanınıza danışmak her zaman iyi bir fikirdir.
Şunlara da göz atın;