Esra Tokelli: ''Profesyonel mutfaklarda hiç çalışmamış, 7 yaşından beri evde yemek yapan, çocuklarına bakan, onları evlendiren bir kadın olarak çok gururluyum. Bu şampiyonluğun tüm kadınlara ilham olacağını düşünüyorum. Bu ödülü tüm kadınlar için aldım. Asla ben yapamam, beceremem diye düşünmesinler.
Yarışmada bir sürü profesyonel eğitim almış yarışmacılar vardı ve siz bu yarışmacıları geçtiniz. Sonrasında size geri dönüşler nasıl oldu?
İnanılmaz güzel dönüşler alıyorum. Bu bana bir kadın olarak gurur veriyor. Belki kendi sezonumda şampiyon olsaydım, All Star'daki gibi bir şampiyonluk olmazdı. Tüm sezonlardan şampiyonlar, ikinciler, üçüncüler, çok başarılı yarışmacılar vardı. Onların içinde şampiyonların şampiyonu olmak çok güzel bir duygu. Kadınlardan çok fazla mesaj alıyorum ve hiç üşenmeden onlara cevap yazıyorum. Bir insan önce kendine inanacak. Ben inanarak şampiyon oldum ve All Star çok zorlu bir süreçti. Güçlü insanlarla yarıştım. Onların içinde en çok potaya giren insan oldum.
Somer Şefim bir gün dedi ki, Masterchef All Star bir canavar yarattı ve bu canavarın adı Esra Tokelli. Aslında bunu yarışmacılar yarattı. İlk başta ev hanımı, nasıl olsa biz bunu göndeririz diye düşündüler. Sonra sürekli potaya girdim. Şefler bana artık Esra yorulmadın mı diye sordular. Ben de onlara 9 potadan çıktıysam onuncusundan da çıkarım diye cevap verdim.
Evet, çok iyi yerlere gideceğimi biliyordum. Çünkü kendi sezonumda 9. olarak elendim ve ceket giyemediğim için çok üzüldüm. Eğitim alan her insanın şef belgesi var, oradaki ceket bana belge gibi geliyordu ama olmadı. Sonrasında annem bana ''Belki all star olur ve o zaman başarırsın.'' dedi. Eğer öyle bir şey olursa ceketi giyeceğime dair anneme söz verdim. Bir buçuk yıl önce annemi kaybettim. Sonra all star çıkınca anneme verdiğim sözü tutma zamanım geldi diye düşündüm. Yarışma başladığında kendime inancımı yüksek tutarsam kazanabileceğimi söyledim ve bu süreçte hep inandım. Kendi sezonumda deneyimim çok olmasına rağmen malzeme ve yenilikler konusunda çok eksiktim. Yarışmadan sonra restoranımı açmama rağmen ders çalışmaya devam ettim. Bu sayede kendimi daha donanımlı hissetmeye başladım.
Son 5 kişinin ceket alacağı hafta sosları çok iyi yapabilmeme rağmen heyecandan ilk 2 gün sos yapmadım. Sonrasında Şef Osman Sezener'in tabağıyla birlikte ceketi kazandım ve anneme verdiğim sözü tuttum. Sonra şefler bana sordu ''Artık ceketi kazandın ve bu bana yeter diyor musun?''. Evet ceketi kazanıp anneme verdiğim sözü tuttum ve bugüne kadar annem için yarıştım. Ancak ceketi kazandıktan sonra kendim için yarışmaya devam ettim.
Finale çıktığım akşam podyumu, tezgahı görünce final oynayacağımın farkına vardım. Finalde hiç heyecanlı değildim. En sevdiğim işi yaptığım için heyecanlanmadım. Riskli bir ürün seçtim. Ama ya evet, ya da hayır diye düşündüm. Garantiye oynamak yerine olmasa bile güzel bir tabakla gideyim buradan diye düşündüm.
Ben yemek yaparak çocuk büyüttüm. Geceleri sabaha kadar yemek hazırlıyordum, gündüz teslimatı yaptıktan sonra eve gelip çocuğumla ilgileniyordum. Annelerin gözünde çocukları hep küçüktür, bu yüzden bende hep evden çalıştım. Oğlum bir gün evlenmek istediğini söyledi ve çok sevindim. Artık ayaklarının üzerinde durabileceğini söyleyerek kendim için bir şeyler yapmaya karar verdim. Sonrasında oğluma Masterchef'e katılacağımı söyledim. Oğlum ilk başta orada herkesin eğitimi var nasıl yapacaksın diye sordu. Orada herkesin 4-5 yıllık eğitimi varsa benim 35 yıllık deneyimim var dedim. Daha fazla ders çalışırım, deneyim kazanırım ve yarışmaya katılırım dedim.
Yarışmaya kabul edilmemekten korktum. Başvuruda ev hanımı yazmasını istemediğim için, öncesinde Yemekteyize katıldım.
Herkes eğer olmazsa üzülürüm, kırılırım diye düşündü. Benim mottom ''Evet düşüyorum, canım yansa da yanmıyor diyorum, sonra hiç arkama bakmıyorum düştüm diye.'' İnanmak çok önemli ve bunun en büyük kanıtı benim.
2020'de bir eğitim gibiydi orası, bilmediğim şeyleri öğretti. Sonrasında, kendime daha çok güvenmeyi, daha iyi düşünmeyi, daha güzel düşünmeyi öğretti. Masterchef bambaşka bir yer, her anında mutlu oldum. Potadayken bile mutluydum ve bana çok şey kattı. Yarışma, birçok insanın önünü açıyor bence.
Şimdiye kadar Türkiye'de çok fazla olmayan, son senelerde gelmeye başlayan Michelin yıldızını almak istiyorum. Michelin yıldızını almak için elimden gelene yapacağım. Bir restoranım vardı, yarışmaya katılacağım için durdurduk. Şimdi yeni bir yerde, yeni bir restoran çalışması içindeyiz. Kısa bir süre içinde faaliyete geçireceğiz. En büyük hayallerim biri aşevi açmak. Dışarıda çalışmasına izin verilmeyen kadınlar, çocuğuna zor şartlarda bakmak zorunda kalan anneler, genç kızlar için iş imkanı sağlamak istiyorum. Kadın kadına yemeklerini yapabilecekleri bir ortam oluşturmak istiyorum. O annelere ve çocukların hayatına dokunmak istiyorum. Tek hayalim bu.
Bir kadının isteyince yapamayacağı hiçbir şey yok. Ben evimin mutfağında 450 kişilik yemekler hazırlamakla başladım. Bu hiç kolay değildi. Biz bir aşevi açarsak kadınlar gelirler, rahat rahat yemeklerini yaparlar. Hem öğretiriz, hem de kendi ayaklarının üzerinde durmalarına yardımcı oluruz.
Malzemeler;
Yapılışı: Yufkayı serip tereyağı sürün. İkinci yufkayı da serip aynı şekilde tereyağı sürün. Kıyma, soğan, tuz ve karabiberi ekleyerek bir harç hazırlayın. Harcınızı yufkanın üzerine ekleyin. Daha sonra yufkanızı rulo haline getirerek iple bağlayın. Bol tuzlu suda 7-8 dakika pişirin. Porsiyonlara ayırdıktan sonra süzme yoğurt ve kırmızı biberli, tereyağlı sos ile servis yapın. Afiyet olsun.
Röportaj;
Başak Okşak
Lezzet Yayın Yönetmeni