'Sabahları kahve içmeden uyanamıyorum.' diyenleri böyle alalım. Kafein, kahve başta olmak üzere kola, yeşil çay gibi birçok besinin içerisinde vardır. Dünya çapında önemli miktarda tüketilen kafeinin sağlı açısından birçok faydası olduğunu biliyoruz. Ancak kafeini hayatımızdan çıkarmanın da bazı faydaları mevcut. İşte, kafeinsiz yaşamanın faydaları:
Son zamanlarda giderek daha fazla mı endişeleniyorsunuz? Bunun sebebi kafein olabilir. Kafein, genellikle bir enerji patlaması ile birlikte gelir. Bu enerji, bazı hormonlarımızı da uyarır. Bu durum sinirlilik, kaygı, kalp çarpıntısı ve panik ataklarda artışa neden olabilir. Özellikle strese ve kaygıya yatkın olan kişiler, kafein tüketimiyle birlikte semptomlarının daha kötü bir hale geldiğini fark edebilir. Ayrıca daha yüksek kafein alımı, ergenlikte depresyon olasının artmasıyla da ilişkilendirilmiştir.
Kafein alışkanlıkları, uyku düzenini etkileyebilir. Araştırmalara göre günlük kahve alımı, uyku döngünüzü değiştirebilir ve huzursuz uykuya neden olabilir. Bu yüzden, özellikle yatmadan önce 6 saatten daha az kafein tüketirseniz daha doğru olacaktır. Kafein kullanmayan kişiler, ilk etapta uykuya dalmanın çok daha az zaman aldığını görebilir.
Kafeinin içindeki tanenler, kalsiyum ve B vitamini emilimini azaltabilir. Özellikle yüksek kafein alımı, dengesiz beslenme veya ileri yaşta olanlar için geçerli olabilir. Hiç kafein tüketmemek ise, besinlerin daha iyi emilimini sağlayabilir.
Kahve ve çayda bulunan tanenler, diş minesinde birikir ve dişlerin renginde lekelenmelere yol açabilir. Ayrıca soda gibi asitli içecekler de, dişlerin aşınmasına ve çürümesine yol açabilir. Kafeinsiz bir yaşamda ise dişleriniz daha sağlıklı ve beyaz olacaktır.
Kahve, çay ve soda gibi kafeinli içecekler östrojen seviyelerini değiştirebilir. 2012'de yapılan bir araştırmada günde 2 bardak kahve içmenin Asyalı kadınlarda östrojeni yükselttiği, beyaz kadınlarda ise düşürdüğü gözlemlenmiştir. Ayrıca kafein menopoz semptomlarını kötüleştirebilir.
Kafein almamak, kan basıncı için iyi olabilir. Kafein sinir sistemini uyararak kan basıncının yükselmesine yol açabilir. Yüksek kafein alımı - günde 3 ila 5 bardak - ayrıca kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir.
Kafein, bağımlılık yapan ilaçların yaptığı gibi beyin kimyasını değiştirebilir. Kafein tüketmeyen kişilerin bağımlılık yapan özellikleri hakkında endişelenmelerine gerek yoktur, kafeini kesmeye veya içmeyi tamamen bırakmaya karar veren kişiler, yoksunluk belirtileri veya ruh halinde geçici değişiklikler yaşayabilir.
Kafein yoksunluğunun en yaygın yan etkisi baş ağrısıdır. Sabah kahveniz için çok meşgulseniz, başınızın nasıl ağrıdığını fark ettiniz mi? Bu yoksunluğun yalnızca bir belirtisidir, diğer belirtilerde bilinç kararması, konsantrasyon zorluğu, tükenmişlik ve sinirlilik görülebilir.
Kafein alımı, bazı sindirim sorunlarına yol açabilir. Kahve bağırsakları uyararak müshil etkisi yaratabilir. Çok miktarda kahve tüketmek ishale ve reflü hastalığının gelişmesine yol açabilir.
Kafein, insan derisindeki kolajen sentezini azaltarak kolajene müdahale eder. Kafein tüketmemek, sizin için daha az kırışıklık anlamına gelebilir.
Bununla birlikte, kahvenin faydaları vardır. Sabah fincanınızı attıktan sonra hayatınız daha iyi olmazsa, demlemeyi tamamen bırakmanız için hiçbir neden yoktur. Hayattaki tüm yiyecekler ve güzel şeyler gibi, bu da ölçülü olmakla ilgilidir.
Şunlara da göz atın;