Son yıllarda özellikle gastronomi tutkunlarının tutkusu haline gelen Nikkei mutfağına ship mekan.
Peki nedir bu Nikkei Kültürü, giln bir göz atalım.
Japonya’dan Peru’ya göç eden Japon kitlelerin Peru kültürüyle doğan ve iki milletin birbirlerinin mutfaklarından etkilenmesiyle doğan bir akım Nikkei.
Hatta mutfakla da kalmamış, gelenek ve görenekleri bile birbiriyle harmanlanmış iki halkın.
Esasta Japonların geleneksel ve tutucu mutfak alışkanlıklarının Peru’nun nispeten daha kuralsız duruşu ile biraz gevşemiş hali demek yalan olmaz.
Tabii ki renkli ve zengin malzemeleriyle de.
Hal böyle olunca hem tat hem de sunum açısından büyüleyici denecek kadar lezzetli bir gastronomi deneyimi doğmuş olmuş.
Dünyada hızla yayılan bu akımın Ankara’daki temsilcisi ise Peras Pera.
Diğer ağır Nikkei restoranlarındaki lezzete yatırıma ilaveten olarak son derece eğlenceli bir ortam da sağlıyor müşterilerine mekanın yaratıcılarından şef Tuna Esen.
Ankara’ya yolu düşenlere şiddetle tavsiye ederim.
Yıllarca Lucca ile özdeşleşen Emrah Gencer Etiler’de bir villada hizmet vermeye başlayan Cozy ile İstanbul yeme – içme hayatına damgasını vurdu.
Yıllardır ödün vermediği efendi duruşu ve bu duruşu yansıtmayı ustalıkla başardığı ekibiyle.
Cozy’yi öne çıkaran unsurlardan biri de kurucuları işletmeci Emrah Gencer ve şef Hüseyin Kılıç'ın yıllardır yeme-içme ve restorancılık sektöründe edindikleri tecrübeyi müşterilerine yaşatmaya devam etmeleri.
Kivili tuna tartar, gravyerli ve gorgonzola kremalı füme dilli pide ile yanık tiramisu sundae mönünün lokomotifleri desem yalan olmaz.
Cozy'nin menüsü “comfort food” un başarılı bir gastronomik yorumu bence. Nostalji ve yeniliği ustalıkla harmanlayan tasarımı, açık mutfağından yükselen iddialı lezzetleri ve plak dolabından taşan caz, funk ve groove tınılarıyla Cozy Istanbul, misafirlerine tam anlamıyla duyusal bir deneyim sunuyor.
Yıllar önce İstanbul Yeniköy’de kapılarını açan Azur, son yıllarda Bodrum’a iniyor yazları.
Son aylarda ise köklü bir değişim içinde mekan.
Azur yönetimi deneyimli işletmeci Ecvet Yilan’a, mutfağı ise şef Mahmut Cansever’e emanet artık.
Bu da haliyle bir takım olumlu değişiklikler getirdi mekanlara.
Azur yenilenen mutfağıyla balık restoranı geleneğini modern bir tarda yorumluyor.
Seçkin imza kokteylleriyle de dikkat çeken mekân, zengin meze çeşitleri, günlük deniz mahsulleri ve usta dokunuşlarla hazırlanan ana yemekleriyle adından söz ettiriyor.
Şef Mahmut Cansever’in yönetimi, mevsimsel lezzetlere odaklanan yeni bir anlayışa sahip.
Menüde günlük zeytinyağlı deniz mahsulleri ve mezeler ağırlıkta.
Izgarada pişen baby kalamar ve çıtır Girit kabağı gibi lezzetler mekanın favorileri.
Tandır tekniğiyle hazırlanan kalkan tandırı da yabana atmamak lazım.
Ha bir de Akdeniz mutfağının vazgeçilmezleri arasında yer alan deniz mahsullü makarna paella’yı.