Gün içinde yediğiniz besinlerin, ruh halini doğrudan etkileyebileceğini biliyor muydunuz? Bazı besin eksiklikleri, ruh halini kötü yönde etkiler. İyi beslenme ise uyku ve fiziksel aktiviteleri artırmakla kalmaz, ruh halini de iyileştirebilir. Yetersiz beslenme, besin alerjileri, hormonal bozukluklar ve travmalar, vücut dengesinin bozulmasına yol açar. Ruh halimize göre beslenme eğilimlerimiz de değişiklik gösterir. Bu yüzden dengeli ve sağlıklı beslenerek, ruh halinizi iyileştirebilir, daha sağlıklı bir hayata 'Merhaba' diyebilirsiniz. İşte, besinlerin ruh haline etkisi:
Proteinler, sindirim esnasında parçalanır. Parçalanma sonucunda oluşan nörotransmiterler, uyanık kalmamıza, enerjimizin artmasına imkan tanır. Balık, et, yumurta ve kümes hayvanları tüketimi, beynin daha iyi çalışmasına yardımcı olur. Protein eksikliği ise depresyon, konsantrasyon kaybı ve uyku bozuklukları riskini artırır.
Karbonhidratlar, kan akışını hızlandırır. Sakin kalmamıza yardımcı olur. Ancak rafine karbonhidratlar (ekmek, makarna, pirinç vb.), sağlık açısından sakıncalıdır. Bununla birlikte meyve, tahıl gibi iyi karbonhidratlar, ruh halini iyileştirebilir. Beyaz ve zararlı karbonhidratlar ise, kan şekerini düşürür ve yorgun hissetmenize neden olabilirler.
Yapılan araştırmalara göre folik asit eksikliği, depresyonla ilişkilendirilmiştir. Çünkü yeterli folik asit alınmaması, beyinde mutluluk hormonunun azalmasına neden olur. Bu yüzden düzenli olarak folik asit alımına dikkat etmek gerekir.
Triptofan, serotonini artırır. Mutluluk hormonu artınca, iştahta azalmalar olur. Ayrıca uyku bozuklukları, depresyon gibi problemlerin görülme riski de düşer. Triptofan ihtiyacını karşılamak için, yulaf, peynir ve ceviz tüketebilirsiniz.
Bazı kişilerin süt ürünlerine karşı intoleransı olabilir. Eğer süt ürünleri tükettiğinizde ishal, şişkinlik, gaz ve bağırsak problemleri yaşıyorsanız, laktoz intoleransınız olabilir demektir. Bu durumda laktozsuz ürünler tercih edebilirsiniz.
Kahve, uygun miktarda tüketildiğinde kolesterole ve günlük enerjiye destek olabilir. Ancak 3 bardaktan fazla tüketildiğinde, kortizol seviyelerini yükseltir, kalp çarpıntısı yapar, kolesterolü yükseltir ve vücuttaki stres oranını artırır. Stres ise hem kronik rahatsızlıkların, hem de duygusal sorunların en büyük nedenlerinden biridir. Aşırı kahve tüketimi, mutsuzluk sebeplerinden biridir.
Beslenme ve psikoloji arasında aslında sandığımızdan daha fazla bağ olabilir. Bunun en açık göstergesi, üzgünken çikolata yemek, kızgınken cips tüketmek gibi davranışlarla açıklanabilir. Besinler ve psikiyatrik bozuklar arasında en güçlü bağ, depresyon riskinde bulunmuştur. Bu yüzden yediğimiz besinlere sadece fiziksel sağlığımız için değil, ruh halimiz için de daha fazla dikkat etmemiz gerekir. Kalamar, muz, ananas, ıspanak, yumurta gibi serotonin içeren besinler, mutluluk seviyemizi artırabilir. Ayrıca vitamin eksikliğinin oluşmaması için, günlük vitamin ihtiyaçları besinlerden doğrudan alınabilir.
Şunlara da göz atın;