İstanbul'dan 3 mekan tavsiyesi!

Malum yaz geliyor artık, havalar yavaştan ısınmaya başladı. Ve çıktık sokaklara.. Sizi bilmem ama pandemi öylesine bunaltmış ki beni sürekli gezesim var. Önereceğim ilk mekan Bebek'ten. ''Arada '' Bebek Oteli'nin tam karşısındaki sokaktan giriyorsunuz. Hemen sağda üstte. Bir ara kışın çok giderdik, sonra araya virüsler vs girince küçük ve kapalı mekanlardan uzak durmaya çalıştık. Geçtiğimiz hafta oradaydım. Üstü açılmış, nasıl ferah, nasıl güzel. Kendi halinde. Mütevazı, Bebek'in tüm karışıklığından uzakta ama aslında semtin tam ortasında bir lezzet durağı. Ne mi yiyeceğiz, zeytinyağlılar efsane. Köz patlıcan, Girit ezme ve yoğurtlu balkabağı tavsiye... Peki ciğer sever misiniz? ben bayılırım, yeme de yanında yat cinsinden. Ve her tür et ürünleri. Tercihim kokoreç ve kuzu şişten yana, bir tadın, beni anacaksınız söz veriyorum.

Bebek'ten Arnavutköy'e doğru uzanalım. Eski semtim. Uzun yıllar Dulkadiroğulları  sokakta oturdum. Yeri başkadır bende. Zaten uzun zamandır sokakları bolca hareketli, hem yeme içme hem de müzik açısından. Önerilecek çok yer var ama eski tanıdık sima, şef Gazi Ateş'in mekanı ''Chef Mezze'' ilk durağınız olsun. Boşuna ''Chef'' yok restoranın isminde. Hepsi Gazi Ateş imzalı özel tatların hangi birini anlatsam? Kabak çiçeği dolması mı desem, vişneli sarma mı, hele o kinoa Avokado karides, müthiş... Humustu, patlıcandı size bırakıyorum artık. Tabii ki kabuklu ya da balık yemeden sofradan kalkmayın. Manzara zaten efsane.. İstanbul tüm güzelliğiyle karşınızda, hatta birazcık erken gidebilirseniz o güneş batışından önceki saati yakalarsınız, çok severim gökyüzünün o halini.

Bebek ve Arnavukköy'den sonra uzanalım mı biraz Beyoğlu'na... Benim için İstanbul her zaman Beyoğlu demek. Turist ve mülteci kalabalığına rağmen iflah olmaz bir iyimser olarak bayılıyorum Beyoğlu'na... Dame de Sion'da okurken voleybol antrenmanlarım için Galatasaray Lisesi'ne yürürdüm. Her köşede ayrı lezzet keşfederdim. Rahmetli babaannemin en sevdiği fındıklı Beyoğlu çikolatasını almadan da dönmezdim. Çikolata meraklılarına duyurulur, hala tadı enfes. Bugün ise tavsiyem yeniden restore edilen Narmanlı Han, hani Ahmet Hamdi Tanpınar sayesinde daha da ölümsüzleşen o han. Sabahattin Ali ve Nazım Hikmet'in uğrak yerinde bugün ucuz güzellik ürünleri satan bir mini marketin yer alması ne yalan söyleyeyim bir yaralıyorsa da beni, bardağın dolu tarafını görmeye çalışıyorum.

Çoluk çocuk harika bir gün geçirebileceğiniz özellikle ''İlüzyon Müzesi''nde çok eğleneceğinizi söyleyebilirim. Etrafta mekan çok, fish&chips yiyoruz biz genelde, çocuklar seviyor, ama dediğim gibi mekan çok, herhangi birini seçebilirsiniz. Daha tatile tam başlamadığımız şu günlerde İstanbul'un güzel mekanlarının tadını çıkarın derim. Hafta sonu kalabalığını falan da dert etmeyin, ortalık cıvıl cıvıl, insanın yaşam enerjisi geliyor.