Protein kas, organ ve kemiklerin yapımına ve onarımına yardımcı olur ve sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır. Normal bireylerde protein ihtiyacı günlük kilogram başına 0,8 g’dır. Sporcularda protein ihtiyacı ise cinsiyet, yaş, vücut kompozisyonu, yapılan egzersizin türü, şiddeti ve süresine göre değişse de günlük ortalama olarak kilogram başına 1,2-2 g arasında değişir. Proteinler, sağlıklı ve dengeli bir beslenme için şart olsalar da ve sporcular için önemli faydaları da olsa uzun süreler çok yüksek proteinli diyetlerin uygulanması olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Böbrekler, proteinleri oluşturan aminoasitlerde bulunan nitrojenin fazlasını ve protein metabolizmasının atık ürünlerini vücuttan atmak için daha çok çalışır. Sağlıklı bireylerde yüksek miktarda protein tüketiminin böbrek hasarına neden olduğunu gösteren büyük çalışmalar bulunmasa da fazla protein önceden böbrek hastalığı olan kişilerde hasarı artırabilir.
Araştırmalar, özellikle kırmızı et tüketiminin fazla olduğu yüksek proteinli diyetlerin kanser riskini artırabileceğini göstermektedir. Fazla miktarda kırmızı et veya işlenmiş et tüketimi kolorektal, göğüs ve prostat kanseri ile ilişkilidir.
Yüksek proteinli bir diyette kırmızı et ve tam yağlı süt ürünlerinin fazla miktarda tüketilmesi sonucu doymuş yağ ve kolesterol alımı artar ve bu da kalp hastalığına yol açabilir.
Özellikle hayvansal kaynaklı proteinin aşırı tüketimi idrarla kalsiyum atımını artırır ve kemik sağlığını bozarak osteoporoz görülme riskini artırır.
Yüksek proteinli ve düşük karbonhidratlı diyetler kilo kaybı sağlayabilir ancak bu etki kısa sürelidir. Uzun vadede kilo artışı ile karşılaşabilirsiniz. Tüketilen fazla miktarda protein yağ olarak depolanabilir, protein alımınızı artırmaya çalışırken fazla miktarda kalori tüketebilirsiniz ve sonuç ise kilo artışı olur.
Vücut fazla miktarda nitrojeni sıvılar ve suyla temizler. Bu durum yeterince su içseniz bile vücudunuzun susuz kalmasına neden olabilir ve sonuçta susuzluğun neden olduğu sağlık zararlarının yanında spor performansınızın da düşmesiyle karşılaşabilirsiniz.
Protein alımınızı artırıp karbonhidrat alımınızı kısıtladığınızda vücut ketozis adı verilen, kötü kokulu kimyasalların üretildiği metabolik bir sürece girer ve sonuçta ağız kokusu problemi yaşarsınız.
Yeterli miktarda lif tüketimi bağırsak hareketleri ve sağlığı için şarttır. Lif, kompleks yapıda olan bir karbonhidrat türüdür. Yüksek proteinli ve düşük karbonhidratlı bir diyet uyguladığınızda liften de fakir beslenmiş olursunuz dolayısıyla kabızlık problemi kaçınılmaz olabilir.
Şunlara da göz atın;