Diş hekimliğinde sürekli ve hızlı bir gelişim ve yenilenme söz konusu. Önceleri sadece çürük dişlerin tedavisini yapan veya ağrıyan dişleri çeken diş hekimleri, artık bizlerin daha güzel gülümsememize de yardımcı oluyorlar. Güzel bir gülümseme insanın kendine olan güveninin artmasının yanı sıra, insanlarla olan ilişkilerinin gelişmesine ve çalışma hayatında başarının artması gibi bir çok olumlu değişikliği de beraberinde getirmektedir. Konuyla ilgili olarak, protez ve implantoloji uzmanı diş hekimi İlker Arslan, estetik diş hekimliğindeki en güncel konunun gülümseme tasarımı olduğunu söylüyor.
Dr. Arslan’ın da belirttiği gibi, diş hekimleri bir kaç yıl öncesine kadar dişlerin şekillerini ve gülümseme tasarımını yaş, cinsiyet, karakter ve yüz şekline göre yapmaktaydı. Yuvarlak yüzlü hastalarda yuvarlak dişler, köşeli yüzlü hastalarda köşeli dişler, uzun yüzlü hastalarda uzun dişler, kadınlarda yuvarlak hatlı, erkeklerde köşeli dişler vs gibi...
Uzun yıllardır kullanılan bu konsept her zaman başarılı sonuçlar vermiyordu. Bütün kurallara uygun olarak yapılmış dişler hasta tarafından benimsenememekte ve yeni dişlerin kendine ait olmadığı hissine sebep olmamaktaydı. Bu başarısızlıklar şimdilerde visagism konsepti denilen bir yaklaşımla aşıldı.
Diş hekimliğinde sürekli ve hızlı bir gelişim ve yenilenme söz konusu. Önceleri sadece çürük dişlerin tedavisini yapan veya ağrıyan dişleri çeken diş hekimleri, artık bizlerin daha güzel gülümsememize de yardımcı oluyorlar.
Güzel bir gülümseme insanın kendine olan güveninin artmasının yanı sıra, insanlarla olan ilişkilerinin gelişmesine ve çalışma hayatında başarının artması gibi bir çok olumlu değişikliği de beraberinde getirmektedir.
“Visagism, hastaların duygularını, karakterlerini ve davranışlarını gülümseme tasarımına aktararak, hastanın sadece diş görünüşüyle değil, aynı zamanda psiko-sosyal özelliklerinin de olduğu bir gülümseme elde etmemize yardımcı olmaktadır.
Bu konsept sanatsal görsel ilkelerin psikoloji, nörobiyoloji, antropoloji ve sosyoloji gibi bilimlerle birleştirilmesiyle uygulanmakta, hastaların dışa vurmak istedikleri duyguları ve kişilik özelliklerinin belirlenmesine de yardımcı olmaktadır.
Biz diş hekimlerinin malzemesi gülümsemenizdir. Bu konseptle hastanın fiziki görüntüsü, kişilik özellikleri ve isteklerini bir araya toplayan bir gülümseme elde edebiliriz. Bu sistemdeki temel amaç, kişilik özelliklerini diş şekillerine aktarabilmektir. Bu sistemin bize kazandırdığı en önemli şey ise uyumlu bir güzelliktir.”
Gülümseme tasarımının hastanın baskın mizacından yola çıkılarak tasarlandığını da belirten Dr. İlker Arslan, “yapılan araştırmalar çeşitli sembollerin insanlarda aynı duyguları oluşturduğunu belirtmektedir. Dişlerimiz kare, oval, üçgen gibi çeşitli şekillere sahiptir. Bu şekillerde karşımızdaki insanlarda farklı duygular oluşturmaktadır. Biz de bu şekillerin insanlarda uyandırdığı duyguları bilerek tasarımlarımızı yapıyoruz.
Gülümseme tasarımı hastanın baskın mizacını belirleyerek başlar. Hastaya baskın karakter özellikleri anlatılır ve hastayla beraber bu özellikler belirlenir. Amacımız hastamızın gülümseme sırasında etrafa nasıl bir mesaj vermek istediğidir. Hastanın hem yüzüyle hem de duygusal ve karakter özellikleri ile uyumlu bir tedavi olmasını ve hastanın mutlak memnuniyetini sağlayacaktır. Ayrıca, hastanın dışa vurmak istemediği duygularını da baskılıyabilmekteyiz.”
Bu sistemin uygulanması bir çok fotoğraf, video ve ölçüler üzerinde yapılan bir çalışmayı içeriyor. Hasta için en uygun tasarımlar yapılıp, bu tasarımlar modeller üzerinde çalışılarak, dişlerin son hali, özel materyallerle hastaya uygulanıyor. Bu materyaller tamamen geçici olarak kullanılan ve konsültasyon sonrasında hemen çıkarılabilen materyaller. Bu sürecin amacı, hastanın tasarımın bitmiş halini ağzında görmesi ve hasta ile karşılıklı fikir alışverişi sonrasında son halinin verilmesi... Burada önemli olan bir diğer nokta ise, hastanın tedavi ve tasarım süreci sonrasında herhangi bir sürprizle karşılaşmaması.
Yazar:
Dr. Dt. İlker Arslan
Protez ve İmplantoloji Uzmanı
Şunlara da göz atın;