Susamış halde uyanmak küçük bir rahatsızlık olabilir, ancak bu sık sık oluyorsa, ilgilenmeniz gereken bir sağlık sorununun işareti olabilir. Geceleri içecek bir şeylere ihtiyaç duyuyorsanız, öncelikle yatak odasının sıcaklığına dikkat etmeniz gerekir. Uzmanlar, yatak odası sıcaklığının 16-21 derece arasında olmasını öneriyor. Aynı şekilde evdeki havanın çok kuru olması da ağız kuruluğuna ve gece susuzluklarına yol açabilir. Evdeki nemin %30-50 arasında tutulması, havanın kurumasını engelleyecektir.
İnsanların günlük olarak ne kadar suya ihtiyaç duydukları değişebilir. Ağır egzersiz yaptıysanız, sıcakta çalıştıysanız veya yakın zamanda kusma, ishal veya ateşten dolayı çok fazla sıvı kaybettiyseniz, kaybettiğiniz su ve elektrolitleri yerine koymak için daha fazla sıvı içmeniz gerekebilir.
Bazı ilaçlar, ağız kuruluğuna ve susuzluğa sebep olabilir. Bu yüzden düzenli olarak kullandığınız ilaçların reçetesini kontrol edin ve doktorunuzla konuşun.
Alkol, idrar yoluyla sıvı kaybını artırır. Vücudunuz alkolü parçaladığında asetaldehit adı verilen bir kimyasal üretilir. Bu kimyasal, diğer fizyolojik reaksiyonlara neden olmasının yanı sıra, susuzluk hissine de neden olur. Alkol kullanımını mümkünse bırakın. Alkol sonrası susuzluk için, bol bol su için, bitki çayı ve sporcu içecekleri tüketin.
Uyku apneniz varsa geceleri ağzınızdan nefes alıyor olabilirsiniz. Ağız kuruluğunun verdiği rahatsızlık sizi uyandırabilir. Sürekli pozitif hava yolu basıncı cihazının kullanılması ağız kuruluğunu daha da kötüleştirebilir.
Üreme hormonları östrojen ve progesteron, vücudunuzdaki sıvı regülasyonunda ve susuzlukta önemli bir rol oynar. Menopoz sırasında hormonal değişiklikler sıcak basmasına, gece terlemesine ve artan susuzluğa neden olabilir. Menopozdaysanız her gün bol miktarda su içtiğinizden emin olmanız özellikle önemlidir.
Şeker hastalığı aşırı susuzluğa neden olur. Vücudunuz şekeri uygun şekilde işleyemediğinde, böbrekleriniz kan dolaşımınızı fazla şekerden arındırmak için fazla mesai yapar. Böbrekleriniz daha fazla idrar üretir ve bu da susuzluk tepkisini tetikleyerek daha fazla su içmenizi sağlar.
Anemi, kırmızı kan hücrelerini etkileyen bir hastalıktır. Aneminin en yaygın olarak bildirilen belirtisi yorgunluktur. Ancak artan susuzluk da bir semptom olabilir. Bazı anemi türleri bazen dehidrasyona yol açabilir.
Ne kadar su içseniz de susuzluk hissi gitmiyorsa, idrar miktarınız arttıysa, kendinizi bitkin ve yorgun hissediyorsanız, görüşünüz bulanıksa, iyileşmeyen yaralarınız varsa ve susuzluğa aşırı açlık eşlik ediyorsa, en yakın zamanda doktora başvurun.
Şunlara da göz atın;