Fransa'da yemek, ülkenin zengin tarihinin ve eski geleneklerinin bir yansımasıdır. Dünya’nın en popüler mutfaklarından biri şüphesiz Fransız mutfağıdır. Fransız mutfağı, yemek pişirmenin sanatsal yönünü ortaya çıkaran, çeşitliliği ve zenginliğiyle ünlü bir mutfaktır. Kökeni Orta Çağ'a uzanan Fransız mutfağı, bölgelere göre farklılık gösterir. Fransız mutfağı yemekleri Dünya’nın her yerinde yapılır. Profesyonel mutfağın temellerini oluşturan Fransız mutfağı yemeklerini yapmak istiyorsanız ihtiyacınız olacak temel malzemeleri sizler için listeledik. İşte, fransız yemekleri için 10 temel malzeme:
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle, 246 çeşit peynirle bir ülkeyi yönetmenin ne kadar zor olduğundan yakınıyordu. Bu kesinlikle kulağa büyük bir sorumluluk gibi geliyor, ancak Fransız peynirlerinin gerçek sayısının 1.000'e yakın olduğunu düşündüğünüzde daha da aşırı. Fransızlar, sevilen planche mixte'den (karışık bir peynir ve şarküteri tahtası) yemek sonrası zorunlu peynir kursuna kadar, kremalı şeylerin tadını çıkarma fırsatını asla kaçırmazlar.
Fransızlar kesinlikle peynirin tadını kendi başına çıkarsa da onu yemeklerinde kullanmaktan çekinmiyorlar. Beşamel'e gravyer veya parmesan eklenerek yapılan bir krema sosu olan Mornay'ı düşünün. Fondü, gibi peynir ağırlıklı kış yemeklerini de unutmayalım. Bu zaten pek çok yemek gibi gelebilir, ancak bunlar peynir buzdağının sadece görünen kısmı.
Fransız mutfağı denildiğinde akıllara gelen ilk malzemelerden biri tereyağıdır. Tatlılardan tuzlulara Fransız mutfağında en sık kullanılan üründür. Tereyağı, hamur işlerinde, keklerde ve unlu mamullerde önemli bir bileşendir. Beurre blanc (beyaz tereyağı), beşamel ve Béarnaise gibi soslar yapmak için de gereklidir.
Un, birçok mutfakta önemli bir bileşendir, ancak Fransız mutfağında düpedüz gereklidir. Bir düşünün: Bagetler, krepler, kruvasanlar ve hamur işleri un olmadan olmaz. Espagnole, velouté ve béchamel de öyle (beş Fransız ana sosundan üçü). Çok daha fazla yemek una dayanır.
Fransızlar un konusunda bile titizler. Hassas ikramlar kek veya pasta ununu gerektirirken, puf böreği ve kiş kabukları çok amaçlı un gerektirir.
Dikkat ettiyseniz, güney Fransa'dan gelen yemeklerin belirgin bir şekilde Akdeniz hissine sahip olduğunu bilirsiniz. Bu, bu tariflerin her türlü taze sebze, ot ve deniz ürününü içerdiği anlamına gelir. Ayrıca hem bağımsız bir bileşen hem de bir baz olarak zeytinyağına büyük ölçüde güvenirler.
Salade Niçoise'i örnek olarak alalım. Nice'den gelen bu salata, konserve ton balığı, yeşil fasulye, haşlanmış yumurta, patates, soğan, domates ve zeytinleri bir araya getiriyor. Zeytinyağı, salatayı süslemek için kullanılan salata suyunda belirgin bir şekilde yer alan başka bir temel bileşendir.
Fransız mutfağında Dijon hardal yıldızdır. Bir kiş Lorraine'e dahil edilmiş, ev yapımı bir salata sosuna karıştırılmış olsun, Dijon hardalını Fransız yemeklerine eklemenin sonsuz sayıda yolu vardır. Profesyonel şefler ve ev aşçıları keskinliğini, keskin lezzetini ve kremsiliğini takdir ediyor. Ayrıca, diğer hardal çeşitlerine kıyasla asit oranı düşüktür; bu, güçlü hardal tohumlarının merkez sahneye çıkmasını sağlayan bir özelliktir.
Crème fraîche esasen sadece kültürlenmiş ağır kremadır. Yoğurt ve ekşi krema gibi, taze krema da eklenen bakteri kültürleri sayesinde hafif keskin bir tat profiline sahiptir. Crème fraîche, keskinliğine ek olarak, çok çeşitli baharatlar ve diğer çeşnilerle sorunsuz bir şekilde eşleşmesini sağlayan cevizli notalara sahiptir.
Çok yönlülüğünün yanı sıra, Fransızlar bu kullanışlı malzemeyi yüksek yağ içeriği nedeniyle seviyor. Ekşi krema %18 ila %20 arasında yağ içerirken, taze krema %30 ila %45 arasında yağ içerir. Ekstra yağlılık, onu sıcak yemeklere ideal bir katkı yapar. Çorbaları ve kremalı sosları kalınlaştırmakla kalmaz, aynı zamanda kıvrılmadan da yapar. Fransızlar sıvı yemeklere karıştırmanın yanı sıra patates püresini kabartmak ve tatlıları süslemek için de kullanırlar.
Fransız mutfağının vazgeçilmezlerinden biri de otlardır. Taze otlar her türlü tarife çok yakışır. Özellikle Provence bitkilerini kullanmak, et, sebze ve yumurta yemeklerinizi Fransa'nın güneydoğu bölgesine özgü tatlarla doldurmanın en hızlı yollarından biridir.
Dünyadaki hemen hemen her şef kilerini soğanla doldurur. Ama bir Fransız şefin kilerine rastlarsanız, içinde arpacık soğanı görme olasılığınız da aynı derecede yüksektir. Beyaz veya sarı soğan kuzenlerinden daha küçük, daha tatlı ve daha az keskin olan arpacık, Fransız yemeklerinin temelini oluşturur. Fransa'nın bu küçük soğanlar ile olan aşk ilişkisi 11. yüzyıla kadar uzanıyor. O zamanlar Yunanlılar arpacık soğanını Orta Doğu'dan Avrupa'ya getirmişlerdi.
Bu günlerde, Béarnaise, Bercy ve Bourguignonne dahil olmak üzere bir dizi Fransız sosunda arpacık bulacaksınız. Ayrıca istiridye ve kabuklu deniz hayvanlarının yanında servis edilen bir sos olan arpacık salata sosu da önemli bir parçasıdır.
Mantarların meyvesi olarak bilinen trüf mantarı, ağaç köklerine tutunur ve konakçı ile simbiyotik bir ilişki içindedir. Trüfler toprakta su ve mineraller bulur, sonra bu hayati ürünleri ağaca aktarır. Karşılığında, ağaçtan şeker alıyorlar, bu onların kusursuz aromasına ve lezzetine katkıda bulunuyor. Ne yazık ki, nadirdirler, hasadı zordur ve raf ömürleri sadece bir veya iki haftadır. Birlikte, bu faktörler yüksek fiyat etiketlerine katkıda bulunur.
Yine de, keşfedilecek daha ucuz çeşitler var ve Fransızlar kesinlikle trüf mantarını makarna, pizza veya risotto yemekleri üzerine tıraş etmekten çekinmiyorlar. Umami açısından zengin bu mantarlar, aklınıza gelebilecek hemen hemen her şeyle iyi bir çift oluşturur. Trüf mantarı yağı, trüf mantarı kreması, bu lezzetli ikramları yemek pişirmenize dahil etmenin yollarından sadece birkaçıdır.
Fransızların sarımsakları sevdiklerini söylemek yetersiz kalır. Makarnada, tavuğun yanında ve soslara karıştırılmış olarak tüm tipik yerlerde sarımsak bulacaksınız, ancak bu sadece başlangıç. Fransızlar sarımsak kullanımını bir sanat formuna yükselttiler.
Bu Provence çorbası, kavrulmuş sarımsak, otlar ve zeytinyağını ustaca karıştırarak, bir tutam gravyer ile güzel bir şekilde eşleşen rahatlatıcı bir et suyu oluşturur. Sonra ince kıyılmış sarımsakları zeytinyağı, yumurta sarısı ve taze limon suyuyla birleştirerek yapılan soğuk, kremsi bir çeşni olan aioli var. Bazı insanlar buna sarımsaklı mayonez diyebilir ama yanılıyorlar. Bu sos, mayonezin sınırlarının çok ötesine geçerek balık, deniz ürünleri ve bir dizi sebze için mükemmel bir tamamlayıcı görevi görür. Hatta patatesleri püre haline getirebilir, bir sandviçin üzerine yayabilir veya bir tahıl kasesinin üzerine biraz gezdirebilirsiniz.
Şunlara da göz atın;