Son yıllarda glütensiz beslenme, sadece çölyak hastalığı ve glüten intoleransı olanlar arasında değil, sağlıklı bireyler arasında da yaygınlaşan bir trend haline geldi. Ancak, bu diyeti tercih etmeden önce, glütenin ne olduğuna ve kimler için gerçekten gerekli olduğuna dikkat etmek önemlidir.
Glüten, buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan bir proteindir. Özellikle çölyak hastalığı ve glüten intoleransı olan bireylerde sindirim sorunlarına yol açabilir. Çölyak hastalığı, dünya nüfusunun yaklaşık %1'ini etkileyen bir otoimmün hastalıktır ve glüten içeren gıdaların tüketilmesi ince bağırsakta ciddi hasarlara neden olabilir. Glüten intoleransı yaşayan bireyler de, gluten tükettiklerinde şişkinlik, gaz, baş ağrısı ve yorgunluk gibi rahatsız edici semptomlarla karşılaşabilirler.
Glüten duyarlılığı olmayan bireyler için glütensiz bir diyet önerilmez. Aksine, buğday, arpa ve çavdar gibi glüten içeren tam tahıllar, sağlıklı bir diyetin önemli bir parçasıdır. Bu tahıllar, lif, demir, B vitamini ve diğer önemli besin maddeleri açısından zengindir. Bu besinleri diyetinizden çıkarmak, lif eksikliği, kabızlık ve bağırsak sağlığında bozulma gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Glütensiz beslenme son yıllarda daha sağlıklı bir yaşam tarzı olarak algılansa da, sağlıklı bireyler için glütenin zararlı olduğuna dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Lif eksikliği, konsantrasyon güçlüğü ve bağışıklık sistemi zayıflığı gibi sonuçlarla karşılaşmak mümkündür.
Glütensiz beslenme, yalnızca çölyak hastalığı ve glüten intoleransı olan bireyler için gereklidir. Diğer bireylerin, glüten içeren tam tahıllardan alacakları besin değerlerini göz ardı etmemeleri gerekir. Diyet değişiklikleri yapmadan önce mutlaka bir uzmandan tavsiye alınmalı ve bireysel ihtiyaçlara göre beslenme düzeni oluşturulmalıdır.
Şunlara da göz atın: