İşlenmiş etler ve narenciye gibi asitli yiyecekler yemenin vücudunuzun pH dengesini değiştirmesi pek olası değildir. Ancak araştırmalar, bitki bazlı gıdalara öncelik veren dengeli bir beslenmenin genel sağlık için en iyisi olduğunu gösteriyor. Vücudunuz, böbrekleriniz ve akciğerleriniz gibi birden fazla organı içeren çeşitli mekanizmalar yoluyla pH dengesini sıkı bir şekilde düzenler. Aslında kandaki artan asit seviyeleri genellikle iyi yönetilmeyen diyabet, akciğer hastalığı veya böbrek sorunları gibi altta yatan bir sağlık sorununa işaret eder. Yine de bazı insanlar, vücudunuzun yediğiniz gıdalardan ürettiği asit miktarını ifade eden potansiyel renal asit yükünü azaltmak için asit içeriği yüksek gıdaları sınırlamayı tercih edebilir. PRAL derecesi ne kadar yüksek olursa, sindirim sırasında o kadar fazla asit üretirsiniz.
PH değeri size bir şeyin asit mi, baz mı yoksa nötr mü olduğunu söyler. pH'ın 0 olması yüksek düzeyde asitliği gösterir. 7 pH nötrdür. 14'lük bir pH ise baz oranını temsil eder. Besinlerin ve maddelerin pH seviyeleri farklıdır. Tıpkı maddeler gibi insan vücudunun farklı bölümleri de farklı pH seviyelerine sahiptir. İdeal kan pH'ınız 7,35 ila 7,45 arasındadır ve bu hafif alkalidir. Mideniz tipik olarak 3,5 pH değerinde asidiktir, bu da yiyeceklerin düzgün bir şekilde parçalanmasına yardımcı olur.
Asidik olarak kabul edilen gıdaların pH seviyesi genellikle 4,6 veya daha düşüktür. Kronik olarak ve aşırı tüketildiğinde vücutta daha fazla asit oluşumuna neden olan gıdalar şunlardır;
Genel olarak meyve ve sebzeler daha alkalileştiricidir. Bunları meyve ve sebzelerle dolu çeşitli bir diyete dahil etmek, hayvansal proteinin aşırı tüketimini önlemeye ve metabolik asidoz gelişme riskini önlemeye yardımcı olacaktır.
Çoğu meyve türü asidik olmasına rağmen alkalileştirici olarak kabul edilirler, bu da aslında vücudunuzdaki asit seviyelerini azaltmaya yardımcı oldukları anlamına gelir.
Bu meyveler vücutta alkalileştirici olsa da, başlangıç asitlerinin reflü gibi üst gastrointestinal sorunları olan kişilerde semptomları kötüleştirebileceğini unutmayın. Aslında doktorlar reflü hastalığı olanlara, portakal, greyfurt, limon ve limon gibi turunçgiller de dahil olmak üzere asidik gıda alımını sınırlamalarını tavsiye eder.
Meyveler gibi sebzeler de alkalileştiricidir ve vücuttaki asit seviyelerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Daha alkali bir diyetin faydaları söz konusu olduğunda, mevcut araştırmalar bunun kemik ve kasların korunmasına yardımcı olabileceğini ve özellikle böbrek fonksiyonu azalmış kişiler için faydalı olabileceğini söylüyor. Diyetinize ekleyebileceğiniz bazı alkalileştirici yiyecek ve içecekler şunlardır:
Hayvansal proteinler, bazı peynirler ve gazlı içecekler gibi asit üreten gıdaların çok fazla olduğu bir diyet, böbrek taşı oluşumuna neden olabilir. Bazı uzmanlar, uzun bir süre boyunca çok fazla asitin kemik bozulmasına da neden olabileceğini öne sürüyor. Bunun nedeni kemiklerin kalsiyum içermesidir; vücudunuz bu kalsiyumu, kan çok asidik hale geldiğinde kanınızın pH dengesini yeniden sağlamak için kullanır. Uzun süre yüksek asitli beslenmek, diyabet, yüksek tansiyon, karaciğer yağlanması ve kalp hastalığı riskini artırabilir.
Şunlara da göz atın;