Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfi, beraberinde birçok yenilik getirdi. Bu yenilikler arasında en çok ilgi görenlerden biri de yemek oldu. 1492 yılında İspanya kralı Ferdinand ve kraliçesi, Kolomb'un keşif gezisine destek verdi. Cenevizli bir denizci olan Christopher Kolomb, Atlantik'i geçerek Asya kıtasına ulaşabileceğini kanıtlamak istiyordu. İspanya hanedanı ise bunu kanıtlayabilirse, yol kısalacağı için ticaretin daha karlı hale geleceğini düşünüyordu. Kolomb, ilk gezisinde Bahama Adalarına ayak bastı. Yerli halk Taino kabilesi, dünyanın başka hiçbir yerinde bilinmeyen şeyler yiyorlardı: Kabak, mısır ve fasulye.
Taino kabilesinin en çok yediği besin, mısırdı. Bu yiyecek İspanya'ya ulaştıktan sonra da yaygın şekilde tüketilmeye başlandı. Mısır, Çin'e ulaştığında geniş kitleler tarafından ilgi gördü. Mısır'ın Karadeniz'e gelmesi için çok zaman aldı.
Amerika kökenli olan bal kabağı, Bahama halkının severek yediği yiyeceklerden biriydi. Aynı zamanda su kabağı ve sakız kabağı, dünyanın diğer kısımlarında yetişmesine rağmen Avrupa'ya ulaşması Kolomb'un seyahatleri sonrasında oldu.
Bugün hemen her yemekte kullanılan ve her çeşidi sevilen patatesin hem beyaz, hem de tatlı çeşitleri, Güney Amerika'daki And Dağları'ndan gelmektedir. Bölgenin yerli halkı patatesin ortalama 200 farklı çeşidini yetiştirmiş ve dondurarak saklamayı bile başarmış. Avrupa'da en çok İrlandalılar ve İskoçlar tarafından sevilen patates, 19ç yüzyılda İrlanda'daki büyük kıtlık döneminde Kuzey Amerika'ya taşındı.
Kolomb, ikinci seyahatinde kavun, nohut ve turpla birlikte döndü. Ayrıca Amerika kıtasında bilinen buğday, arpa, şeker kamışı ve turunçgiller de kaşifler tarafından Avrupa'ya getirildi.
Anavatanı Orta ve Güney Amerika olan acı kırmızı biberin tohumları, Amerika kıtasının keşfinden 1 yıl sonra İspanya'ya götürülmüş ve ekilmiş. Ardından tüm dünyaya yayılmış Bununla birlikte kakao ve ananas da Avrupa'ya getirilmiş ve kısa sürede kabul görmeyi başarmış.
Güney Amerika'nın batı kıyılarında yetişen domates, günümüzde en çok tüketilen besinlerden biri. Avrupalılar bu besini ilk gördüğünde yapraklarından yükselen koku sebebiyle zehirli olduğunu düşünmüş. Ancak zehirli olmadığı anlaşılınca İspanyol mutfağının vazgeçilmezi haline gelmiş.
Hem sade, hem ezme şeklinde tüketilen yer fıstığının anavatanı tam olarak belli değil. Ancak Brezilya veya Peru'da yetiştirildiği düşünülüyor. İspanya'ya getirilen yer fıstığı, tüccarlar tarafından Asya ve Afrika'ya götürülmüş.
Milattan Önce 5. yüzyıldan beri Olmekler tarafından yetiştirilen kakao, yalnızca ılıman ve yağışlı iklimlerde yetiştirilebiliyor. Mayalar, Aztekler ve Toltekler kakao ağacının meyvelerinden faydalanırken, Kızılderililer kakao tanelerini ezip su ve bal ile karıştırarak içecek üretmeyi başardı. Avrupalılar bu içeceği geliştirerek sıcak çikolata haline getirdi. 1657 yılına gelindiğinde ise ilk çikolata dükkanı İngilizler tarafından açıldı.
Amerika yerlileri tarafından yetiştirilen diğer ürünler arasında bezelye, vanilya, soğan, çilek, böğürtlen, papaya ve avokado da yer alıyor. Tüm bunların yanı sıra ülkemizde yüzlerce yıldır tarımı yapılan ayçiçeği, yaban mersini, agave ve kinoa da Amerika kökenli besinler arasında yer alıyor. Yerli halkın ateşi keşfettikten sonra çok amaçlı kullandığı bu besinler, Amerika'nın keşfiyle birlikte dünyaya yayılmıştır.
Şunlara da göz atın;