Hyalüronik asit, bağlayıcı özellik taşıyan bir polimer türüdür. İnsan vücudunun belli dokularında, yüksek miktarda vitröz sıvısında bulunur. Vücut tarafından doğal olarak üretilen bu madde, berrak ve yapışkandır. En çok cildinizde, gözlerinizde ve bağ dokunuzda bulunur. Ana işlevi dokularınızı iyi yağlanmış ve nemli tutmak için suyu tutmaktır. Çeşitli kullanımları vardır. Ek olarak alındığında serumlarda, enjeksiyonlarda ve göz damlalarında kullanılır.
Hyalüronik asit takviyeleri, cildin daha esnek görünmesine yardımcı olabilir. Güneşten gelen UV ışınlarını, tütün dumanı ve kirlilik etkilerini ciltten temizler. En az bir ay boyunca günde 120 mg'lık takviye alan yetişkinlerin cilt nemini önemli ölçüde artırdığı gözlemlenmiştir. Kırışıklığı azaltabilir. Cildin daha sıkı, daha sağlıklı ve genç görünmesine yardımcı olur.
Hyalüronik asit, iltihaplanma seviyelerini düzenler ve vücuda hasar bölgede daha fazla kan damarı oluşturması için sinyal gönderir. Yaraların iyileşme sürecini hızlandırır ve enfeksiyon riskini azaltır. Ancak açık yaralarda kullanılmadan önce doktora danışmak gerekir.
Hyalüronik asit, kemiklerin arasındaki boşluğun iyi yağlandığı eklemlerde bulunur. En az 2 ay boyunca günde 80-200 mg hyalüronik asit almanın, 40-70 yaş arası kişilerde diz ağrılarını önemli ölçüde azalttığı görülmüştür. Hyalüronik asit, doktor kontrolünde doğrudan eklemlere enjekte edilebilir.
Asit reflü meydana geldiğinde midenin içeriği boğaza geri çıkar ve ağrıya neden olur. Bir çalışma, asit azaltıcı bir ilaçla birlikte bir hyalüronik asit ve kondroitin sülfat takviyesi almanın, reflü semptomlarını tek başına asit azaltıcı ilaç almaktan %60 daha fazla azalttığını buldu. Ancak daha fazla insan çalışmasına ihtiyaç vardır.
Gözyaşı üretiminin azalması, kuru göz semptomlarına yol açar. Hyalüronik asit, nemi tutma konusunda mükemmel olduğu için göz damlaları içinde kullanılır. Böylece kuru göz semptomlarını azaltır ve göz sağlığını iyileştirir. Göz ameliyatı sırasında iltihabı azaltır ve yara iyileşmesini hızlandırır.
İki çalışmada hyalüronik asidin osteoporozdan önce gelen kemik kaybının başlangıç aşamasını yavaşlatmaya yardımcı olabileceği bulunmuştur. Bu çalışmalar hayvanlar üzerinde yapıldığı için, daha fazla insan çalışmasına ihtiyaç vardır.
Kadınların yaklaşık %3-6'sı ağrılı mesane sendromu denilen durumdan muzdariptir. Bu durum karın ağrısı ve hassasiyete de neden olur. Hyalüronik asit, mesane ağrılarını hafifletebilir ve mesane dokusundaki hasarı onarabilir.
Vücutta doğal olarak üretildiği için alerjik reaksiyonlar çok nadirdir. Bir yıl boyunca günde 200 mg alan 60 kişide yapılan bir çalışmada, hiçbir olumsuz yan etki rapor edilmemiştir. Ancak hamilelik ve emzirme dönemindeki etkileri tam olarak araştırılmadığı için dikkatli olmak gerekir. Ayrıca kanser hücrelerinin hyalüronik aside duyarlı olduğuna ve takviyelerin onları daha hızlı büyütebileceğine dair bazı kanıtlar vardır. Deri ve enfeksiyonlarda daha yüksek yan etki riskine sahiptir.
Önemli Not: Kanser hastalarının ve kanser öyküsü olanların hyalüronik asit alması güvenli değildir. Kronik rahatsızlığı olanlar, hamileler, emziren anneler ve hassas bünyeye sahip olan kişilerin takviye kullanmadan önce mutlaka doktora danışması gerekir.
Şunlara da göz atın;