Tantuni, Mersin’le özdeşleşmiş sevilen bir et dürüm dürü. Antakya mutfağında da farklı bir tarifle yeri olan bir lezzet. Bugün artık ünü Mersin’i çok aştı ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde de tantuni yapan işletmelerle karşılaşmak mümkün. Et parçaları ile üretilen tantuninin yanı sıra bugün tavuk tantuni, vegan tantuni gibi farklı türleri de üretilmiş durumda. Bugün makale de tantuni tarifine yakından bakıyoruz.
Öncelikle tantuni nedir? Türk Dil Kurumu tantuniyi şöyle tanımlar: Kuşbaşından daha küçük et parçalarının soğan, biber, maydanoz, domates vb. ile bir sac üzerinde pişirilmesi sonunda hazırlanan kebap türü.
Baharatlı bir dürüm olan tantuni ayran, şalgam ve biber turşusu ile servis edilir. Lavaşın yanı sıra ekmek arasında da tüketilir.
Mersin tantuni coğrafi işaret almış bir lezzet. Onu ayıran özelliği ise yapımında dana etinin yağlı kaburga kısmı ile pamuk yağının kullanılması ve yemeğin yapış aşamasındaki özgünlüktür.
Coğrafi işaret alan Mersin Tantuni’nin malzemeleri şöyledir: Dana etinin kaburga kısımları, pamuk yağı, kırmızı toz biber, sumak, tuz, domates, soğan, maydanoz vb. yeşillik malzemeler.
Tantuni yapımında ortası çukur tantuni tepsisi kullanılır. Ayrıca tantuni tepsisinin yanmaması ve çıkan buhar ile etin sıcak kalması amacıyla tepsiye su serpme işlemi uygulanır. Tarifte pamuk yağı kullanılmasının da bir sebebi vardır. Pamuk yağı diğer yağların aksine ateşte acı ve yanık bir koku bırakmaz.
Peki, tantuni adı nereden geliyor?
Bu konuda farklı rivayetler var. Kültür Portalına göre tantuni Türkmen Sıkması, Kara kavurma, Et Sote, Sebzeli Kavurma’nın sentezinden oluşan bir yemek ve Arapça yumuşak yemek manasına gelir.
Tantuni üzerine çalışan farklı restoranlarda da alternatif rivayetlere rastlamak mümkün. Bu konudaki rivayetler şöyle:
Şunlara da göz atın;