Egzama, ciltte renksiz, kaşıntılı lekelere neden olan kronik inflamatuar bir cilt hastalığıdır. Semptomlar bazen belirgin bir düzen olmadan gelip gidebilir. Yaz aylarına girerken egzamanızla ilgili yeni zorluklar ortaya çıkabilir. Aşırı ısınma ve terleme cildinizi tahriş edebilir ve belirtilerinizi kötüleştirebilir. Bazı insanlar için belirli gıdalar egzama alevlenmesini tetikleyebilir. Egzama için kesin bir diyet yoktur ancak bazı gıdalar cilt semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.
Somon, bir tür sağlıklı yağ olan omega-3 açısından zengindir. Bazı araştırmalar, özellikle balıktan elde edilen omega-3'ün vücuttaki inflamasyonu azaltmaya yardımcı olabileceğini belirtiyor. Egzama inflamatuar bir durum olduğundan, bu sağlıklı yağların cilt semptomlarını tetikleyen bağışıklık tepkisini azaltmaya yardımcı olabileceği düşünülüyor. Omega-3 yağ asitleri ciltteki normal nem seviyelerinin korunmasında rol oynar. Araştırmalar, omega-3 eksikliğinin egzama riskini artırabileceğini öne sürüyor. Diyetinizi somon balığının ötesine taşımak istiyorsanız, hamsi, sardalye, alabalık ve uskumru gibi omega-3 bakımından zengin diğer balıkları da tercih edebilirsiniz.
Çilekler, yazın en güzel habercisidir ve harika bir C vitamini kaynağıdır. C vitamini, yara iyileşmesinde rol oynar, bir antioksidandır ve ciltteki normal kollajen seviyelerini korumak için gereklidir. Araştırmalar, egzaması olan kişilerin, olmayanlara kıyasla daha düşük C vitamini düzeylerine sahip olduğunu göstermiştir. Egzamanız olduğunda C vitamini açısından zengin yiyecekler yemenin faydaları olabilir.
Yulaf, diyetinize lif eklemenin harika bir yoludur. Yüksek lifli bir diyet, sindirim sisteminizdeki iyi bakterileri desteklemeye yardımcı olur. Bağışıklık sistemimizin büyük bir kısmı bağırsaklarda bulunur. Bağışıklık hücrelerimizin %70-80'inin sindirim sistemimizde yaşadığı tahmin ediliyor. Bağırsak bakterilerinin sağlıklı bir dengesini korumak, egzamanın inflamatuar semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir. Yulaf bir lif kaynağıdır ve aynı zamanda bir tür prebiyotiktir.
Soğan flavonoid kaynağıdır. Flavonoidler, belirli gıdalardaki düşük inflamasyon seviyeleriyle ilişkilendirilen bileşiklerdir. Flavonoidler, egzama semptomlarını azaltmak için bağışıklık sistemi aktivitesini düzenlemeye yardımcı olabilir. Soğan, sindirim sisteminizdeki iyi bakterileri besleyen ve onların gelişmesine yardımcı olan başka bir prebiyotik kaynağıdır. Soğan çiğ veya pişmiş olarak tüketilebilir. Salatalarda ve günlük yemeklerde kullanılabilirler. Soğan yemeyi sevmiyorsanız, kiraz, brokoli ve yeşil yapraklı sebzeler gibi diğer flavonoid kaynaklarını tüketebilirsiniz.
Araştırmalar, topikal olarak kullanıldığında yeşil çayın egzama semptomlarını azaltabilecek bazı anti-inflamatuar etkilere sahip olduğunu göstermiştir. Bazı insanlar yazın bile sıcak bir fincan çayın tadını çıkarır. Eğer bu sen değilsen, onun yerine buzlu çayı dene. Sıcak günlerde çayı buzdolabında soğutup buzla birlikte servis yapın. Potansiyel anti-inflamatuar faydalarının yanı sıra çay içmek, susuzluğu gidermenin harika bir yoludur.
Fermente gıdalar, maya veya bakterilerin gıdada bulunan şekerleri parçaladığı bir işlemle oluşturulur. 2016 yılında yapılan bir araştırma, daha fazla fermente gıda tüketen kişilerde yaygın bir egzama türü olan atopik dermatit oranlarının daha düşük olduğunu ileri sürdü. Fermente gıdalar bağırsaklarınızdaki sağlıklı bakteri kolonilerini iyileştirebilir. Kimchi, geleneksel fermente edilmiş bir Kore yemeğidir. Genellikle turp ve lahana ile yapılır ancak diğer sebzeler de kullanılabilir. Kimchi soğuk bir meze olarak tüketilebileceği gibi makarnaya, salataya veya yumurtaya da eklenebilir.
Şunlara da göz atın;