Bazı araştırmacılar taurinin bir "yaşam iksiri" olabileceğini söylüyor. İlk deneyler, yaşlanan hayvan modellerinin ömrünü uzatmada farklı seviyelerde başarı gördü, ancak insanlarda gerçekten işe yarayıp yaramayacağı henüz bilinmiyor. Bu nedenle New York'taki Columbia Üniversitesi ekibi, insanların daha uzun yaşamak için bu içeriğin bulunduğu takviyeleri 'almamalarını' tavsiye ediyor. BBC analizinde "Ancak hayvanlar üzerinde yapılan araştırma, yaşlanmayı yavaşlatmanın yollarını bulma arayışındaki en son gelişmedir" diyor.
Bilim insanları, daha uzun bir yaşam arayışında yarı temel besin maddesi olan taurini incelediler. Bu çalışma öncelikle genç ve yaşlılar arasındaki farkları keşfetmek üzere yola çıktı. Bu nedenle genç ve yaşlıların kanlarındaki molekküler analiz edildi. Araştırmacı Dr. Vijay Yadav yaşla beraber en dramatik şekilde düşüş gösteren moleküllerden birinin taurin olduğunu söylüyor. Taurin seviyesi yaşlılarda gençlere göre %80 daha düşüktü.
Araştırmada bir insana göre 45 yaşına denk gelen 14 aylık farelere günlük bir doz verildi. Sonuçlar erkek farelerin %10, dişilerin ise %12 daha uzun yaşadığını ve daha sağlıklı olduklarını gösterdi. Ancak bu çalışmalar hayvanlar üzerinde yapıldığı için "İnsanlarda da aynı sonuçlar mümkün olabilir mi?", "Peki, vücut için taurin bu kadar iyiyse neden seviyeleri yaşa göre düşüyor? "Taurin almanın herhangi bir tehlikesi var mı?" gibi sorular henüz yanıtsız. Çünkü bu çalışmalar insan denekler üzerinde yapılmadı. Bu nedenel uzmanlar klinik çalışmaların beklenmesi gerektiğini söylüyor.
Taurinin hücre zarını güçlendirdiğini belirten VM Medical Park Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Nimet Kültekin, “Maddelerin hücre zarından geçişlerine yardımcı olur. Kalsiyum, sodyum, potasyum, magnezyum seviyelerini düzenler. Taurinin konjestif kalp yetmezliğine karşı da etkili olduğu saptanmıştır. Kasların fonksiyonel olarak çalışması için taurin gereklidir. Hücre bazındaki koruyucu özelliklerinden dolayı vücudun her türlü egzersize karşı direncini artırır” dedi.
Peki, taurin nedir? Taurin ilk olarak 1827 yılında Avusturyalı bilim adamları tarafından boğa safrasından elde edilmiş bir amino asittir. Safranın ana bir bileşenidir ve kalın bağırsakta bulunur. İnsan vücudunun toplam ağırlığının yaklaşık yüzde 0,1'ini oluşturur, yani ortalama 70 kg bir insanın vücudunda 70 gram taurin bulunmakta, proteinlerin yapı taşları olan amino asitlerin bir kısmı vücutta üretilemez, dışarıdan gıdalar yoluyla alınması gerekir. Taurin, temel amino asitler olan metiyonin ve sisteinden türetilen yarı esansiyel bir aminoasittir. Yani taurin vücutta doğal olarak bulunur, vücudumuz taurin üretebilmektedir. Ancak, yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı olarak eksikliği söz konusu olabilir.
Yumurta, süt ürünleri, kırmızı et, balık, kalamar ve istiridye gibi besinler taurin içerir. Anne sütünde de bir miktar taurin vardır. Günlük yaşantımızda kullandığımız birçok ürün taurin içermektedir.
Beslenme ile yüksek dozda taurin almak söz konusu olmaz ancak taurin takviye olarak kullanılacaksa bir uzmandan görüş almak büyük önem taşır. Optimal dozda ve doğru koşullarda uygulanan taurin vücutta yararlı olabilmektedir ancak yüksek dozlarda ve kronik taurin alımının olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Özellikle enerji içeceği içen bireylerde ekstra taurinin, kan basıncını ve kalp atış hızını artırdığı ve aritmiye neden olabileceği düşünülmektedir. Fazla taurin böbrekler tarafından süzülüp vücuttan atıldığı için aşırı enerji içeceği tüketimi böbreklere de zarar verebilmektedir. Taurinin kullanımının olumlu etkileri azımsanmayacak kadar fazladır. Bununla birlikte olumlu etkileri için optimal doz aralığı, yaşa, uygulama yoluna, kullanılan süreye göre değişiklik gösterebilir. İnsanların taurin takviyesi konusunda mutlaka bir uzmana danışılması gerekmektedir.
Şunlara da göz atın;