Tıpta glokom adıyla bilinen göz tansiyonu hastalığının dünyadaki geri dönüşümsüz körlüklerin önemli bir sebebi olduğunu ifade eden Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gökçen Deniz Gülpınar İkiz, “Glokom, genellikle belirti vermeden ortaya çıkıp, sinsice ilerler. Bu nedenle tanısı gecikirse yavaş yavaş artan ve geri dönüşsüz görme kaybı ile belirti verir. Genetik veya yapısal nedenlerle doğumsal başlangıçlı olabileceği gibi, herhangi bir yaşta da ortaya çıkabilmektedir” dedi. Op. Dr. İkiz, glokomla ilgili merak edilen soruları yanıtladı.
Göz tansiyonu, tıbbi adı ile glokom, göz içi basıncının yükselmesi ile ilişkili olarak ortaya çıkan ilerleyici ve kalıcı görme siniri hasarıyla sonuçlanan sinsi bir hastalıktır. Dünyada glokom, geri dönüşsüz körlüklerin önemli bir sebebidir.
Genetik veya yapısal nedenlerle doğumsal başlangıçlı olabileceği gibi, herhangi bir yaşta da ortaya çıkabilmektedir. Sıklıkla 50 yaş üzeri kişilerde, yine genetik eğilimlerin etkisi veya yapısal faktörler nedeniyle görülmektedir. Diğer taraftan, farklı göz hastalıklarında ikincil olarak, göz cerrahileri veya künt göz travmaları sonrası kalıcı veya geçici göz içi basınç artışları ortaya çıkabilmektedir.
Glokom, genellikle belirti vermeden ortaya çıkıp, sinsice ilerler. Bu nedenle tanısı gecikirse yavaş yavaş artan ve geri dönüşsüz görme kaybı ile belirti verir. Daha nadiren, bazı glokom tiplerinde atak sırasında, göz içi basıncı aniden çok yüksek değerlere ulaştığında; göz ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ışıkların etrafında haleler görmek, aniden başlayan buğulu ve puslu görme şeklinde şikâyetlere neden olabilir. Doğumsal başlangıçlı glokomda ise bebekte göz boyutlarında hızlı artış, korneada beyazlaşma, ışık hassasiyeti ve anormal sulanma şekline belirti verebilir.
Göz tansiyonunun düzenli takibi ve erken tanı koyulması hastalığa bağlı göz hasarı oluşumunun önlenmesinde kritik önem arz eder. Bu doğrultuda, 50 yaş üzeri bireylerin her yıl göz tansiyonunu düzenli olarak ölçtürmesi önerilir. Glokom, tıpkı sistemik hipertansiyon gibi kronik bir hastalıktır ve ömür boyu takibi gerekir. Yüksek göz içi basıncına bağlı görme siniri hasarı saptanmaya başladığında, tansiyon düşürücü göz damlaları ile hastalık kontrol altına alınmaya çalışılır. Damla tedavisi yeterli olmadığında, lazer ve/veya cerrahi tedaviler ile müdahale edilir. Sağlıklı beslenme, sigara kullanmama, yürüyüş yapma glokom açısından faydalıdır. Sistemik hipertansiyon, diyabet gibi sistemik damarsal hastalıkların kontrol altında olması, glokoma bağlı görme siniri hasarı oluşma riskini de azaltır. Gingko biloba, sitikolin ve koenzim Q10 isimli vitaminler başta olmak üzere, bazı antioksidan vitaminlerin görme siniri üzerinde koruyucu etkilerine dair çalışmalar bulunmaktadır. Doktorunuzun önerisi ile ağızdan kullanılan vitamin formları tedaviye eklenebilir.
Yazar:
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gökçen Deniz Gülpınar İkiz
Şunlara da göz atın;