Bir süredir hem ülkemizi hem de diğer ülkeleri derinden etkileyen, bizi ekonomik, kültürel, sosyal açıdan zorda bırakan en önemlisi bizi sevdiklerimizden ayırıp, acı kayıplara neden olan corona virüs ya da covid 19 salgını ile mücadele etmekteyiz. Corona virüs(covid-19) yeni bir düzene geçiş yapmamıza neden olmuştur.
Virüsten, hem kendimizi hem de etrafımızdaki diğer insanları korumanın önemli bir yolu sosyal izolasyondur. Fakat sadece sosyal izolasyonun bizi corona virüsten koruduğunu söyleyebilir miyiz? Corona virüsten korunmak için başka neler yapmalıyız? Bu dönemde bağışıklığımızı güçlendirmek için nasıl beslenmeliyiz? Hep beraber bu sorulara bir bakalım.
Hepimizin daha çok evde vakit geçirdiği bir dönemden geçiyoruz. Öncelikle sosyal izolasyon, korunmada tek başına yeterli bir çözüm değildir. Beslenmenin de bu konudaki rolü oldukça büyüktür. Bağışıklık sistemimizi korumak, bunun içinde yeterli ve dengeli beslenme bireyin kendisini korumaya yardımcı olmaktadır. Tek bir besinin, tek başına coronadan koruma etkisi olduğunu söyleyemeyiz ama genel olarak sağlıklı beslenerek bağışıklığımızı güçlendirebiliriz. Peki bunu nasıl sağlayabiliriz?
Bağışıklığımızı Güçlendirecek Beslenme Önerileri
Sebze ve meyveler, içerdikleri lif, vitamin ve minerallerden zengin, özellikle corona döneminde sofralarımızdan eksik etmememiz gereken besinlerdir. Sebze seçimlerimizi yaparken daha çok sülfür bakımından ayrıca hem antioksidanlardan hem de vitamin, mineral ve posa açısından zengin olan; lahana, karnabahar, roka, tere, soğan, sarımsağı tercih etmeliyiz. Bunun yanında brokoli, koyu yeşil yapraklı sebzelere diyetimizde yer vermeliyiz. Öğünlerimizde renkli sebze ve meyveler özellikle meyvelerden narenciye grubundan olan portakal, greyfurt, mandalina ve limon tüketmeliyiz. Turuncu olan meyveler özellikle C vitamininden zengin olduğu için bağışıklık güçlendirici etkileri vardır. Genellikle posasını alabilmek için de meyvenin suyu yerine kendisini tüketmeyi tercih etmeliyiz. İçerisinde apigenin dediğimiz müthiş bir antioksidan kaynakları mutlaka öğünlerimizde yer almalıdır. Başlıca kaynağı maydanoz olup, greyfurt, böğürtlen grubu yiyecekler ve karaciğer dostu besinimiz enginar bu sırayı takip etmektedir. Bağışıklık dostu bir bileşen ise kuersetindir. Kuersetin içeren elma ve sarımsak bu dönemde bol bol yiyebileceğimiz besinler içerisindedir. Günde 5-7 porsiyon sebze ve meyve tüketimi mutlaka olmalıdır. Protein kaynakları da bağışıklığımızı güçlendiren diğer bir besin grubudur. Yumurta en önemli ve iyi kaliteli protein kaynağı olup corona döneminde kahvaltılarımızda mutlaka yer vereceğimiz bir besin olmalıdır. Fakat kolesterol sorunu olan hastalar tüketiminde daha dikkatli olmalıdır. Yumurtanın içindeki sağlıklı bileşenlerin vücutta kullanılabilirliğini arttırmak için ise yanında mutlaka sebze yemeliyiz. Diğer protein kaynaklarından; süt, kefir, yoğurt, kırmızı et, hindiye de öğünlerimizde mutlaka yer vermeliyiz. Oldukça dayanıklı olan ve besin değeri yüksek başka bir protein kaynağımız kurubaklagillerdir. Barbunya, yeşil ve kırmızı mercimek, nohut, fasulye çeşitleri her gün tüketime uygun olduğu gibi haftada en az 3 kez yenilmelidir. Sağlıklı yağ asitlerinden zengin hem de kolay tüketilebilir bir protein kaynağı olan, omega-3 içeriğiyle bağışıklık sistemimizi güçlendirecek bir besin ise balıktır. Balık mutlaka haftada en az 2 kez tüketilmelidir. Kuruyemişler, içerisinde bulundurduğu omega-3 yağ asitleri, çinko, selenyum gibi bağışıklık güçlendirici etkiye sahip bileşenler içermektedir. Kabak çekirdeği, çiğ kuruyemişlerden özellikle çiğ badem ve ceviz günlük beslenme programına katılmalıdır. Ara öğünler için sağlıklı seçeneklerdir. Zerdeçal ve zencefilin antienflamatuvar özelliği bulunduğundan, virüsten korunmamıza yardımcı olan fonksiyonel gıdalardır. Yoğurda, kefire bir miktar eklenerek, bağışıklık güçlendirici etkisini görebiliriz. Balın da bu dönemde etkisi büyüktür. Özellikle bal ve limondan, bal-zencefilden hazırlayacağınız bir karışım, antienflamatuvar ve antioksidan özelliği ile bağışıklığınızı desteklemeye yardımcı olacaktır. Tam tahıllı besinler, lif bakımından özellikle beta glukandan zengin olduklarından bağışıklık sistemini desteklerler. Tam tahıllı ekmekler, yulaf, tam buğday ekmek, çavdar ekmeği en güzel örneklerdendir. Hayatımızın vazgeçilmez kaynağı olan su bu dönemde de bizi kurtarmaya yardımcıdır. Bu nedenle gün içinde bol su tüketmeyi ihmal etmemeliyiz. Miktarı kişiden kişiye değişmekle beraber günde 1.5-2.5 litre su tüketimi olmalıdır. Hepimizin severek tükettiği siyah çay ve yeşil çay kateşin içeriğiyle çok güçlü antioksidan özelliğine sahiptir. Bu dönemde, ölçülü olmak kaydıyla rahatlıkla tüketilebilir. Hangi Besinlerden Sakınmalıyız? Bağışıklığımızı güçlendirecek besinler olduğu kadar, bağışıklığımızı düşürecek besin türleri de vardır. İşlenmiş et ürünleri olan; sosis, sucuk, salam vb. gıdalardan mümkün olduğunca bu dönemde uzak durmalıyız. Dışarıda satılan paketli gıdalar, kan şekerini hızlı yükseltebilen şekerli içecek ve yiyecekler, aşırı tuz içeren besinler bağışıklığımızı düşürebilir. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı veya tam buğday ekmeklerin tercih edilmesi gereklidir. Kızartma işlemi yerine daha çok haşlama, fırında gibi pişirme yöntemlerini kullanmak da bağışıklık üzerine etkili olmaktadır. Alkolün corona enfeksiyonunu önlediğine dair söylemler olsa da, yüksek alkollü içecekler vitamin ve mineral emilimini engelleyip, uyku sorunlarına yol açabilmektedir. Bunun sonucunda ise bağışıklık sistemi zayıflamaktadır. Porsiyon Kontrolü Önemli! Yeterli ve dengeli beslenmenin önemli maddelerinden biri porsiyon kontrolünün sağlanmasıdır. Bağışıklığımız, bu sayede güçlenebilir, virüse karşı korunmamıza yardımcı olabiliriz. Her besin, miktarında tüketildiğinde sağlıklıdır. Bu yüzden porsiyon miktarına dikkat ederek öğünlerimizi yapmalıyız. Ruhunuzu da Doyurun! Dengeli beslenmenin yanında bunu destekleyecek aktiviteler de yapılmalıdır. Stresten bu dönemde uzak durmalı, fiziksel aktiviteyi es geçmemeliyiz. Yürüyüşe çıkılabiliyorsa yürüyüş veya evde yapılan birkaç egzersiz bile bağışıklığınızı desteklemeye yardımcı olacaktır. Uyku düzeni ve kilo kontrolü sağlanmalıdır. Bunların yanında vitamin eksikliği olan bireyler, doktor kontrolünde D vitamini, çinko gibi takviyeler kullanmalıdır. Şunlara da göz atın;