1999 yılında Yeniköy balıkçı barınağında 6 metre bir takada servis vermeye başlayan işletme, ilk zamanlar yalnızca balık ve salata yapıyordu. Daha sonra tekneleri büyüdü ve Takanik oldu. Önünde kuyruklar oluşmaya başlayan bu lezzetli tekne zamanla çoğaldı ve Boğaz’da yaklaşık 120 tane oldu. Daha sonra denizden karaya taşınarak 4 şube ile yolculuklarına devam ettiler. Pandemi döneminde 2 şubeleri kapansa da hâlâ 2 şubelerinde restoran olarak müşterilerini ağırlıyorlar. Birisi Yeniköy Balıkçısı, diğeri ise bildiğiniz Takanik. Mekanın şefi ve işletmecisi Kaan Kayhan ile balık pişirmenin inceliklerini konuştuk. Kaan Bey, sezon açılmışken mutlaka balık yemenizi öneriyor. İşte balık pişirme önerileri ve birbirinden lezzetli tarifler…
Balık pişirmenin en önemli püf noktası, balık tava veya ızgara olacaksa kesinlikle kurutmamak. Balık eti çok pişip kurursa bütün lezzeti kaçar.
İlk öncelikle balık taze olmalı, sonra ızgara yapılacaksa mutlaka kömür ateşi olmalı. Tava yapılacaksa da kızgın yağ olmalı ki yağ çekmesin.
Öncelikle balık baştan kokar atasözünü unutmamalı. Balığın gözleri parlak olmalı, solungaçları kırmızı olmalı, derisi de parlak, diri olmalı ve her balık mevsiminde yenmeli.
Mutlaka atılması gerekir, daha lezzetli olur.
Mevsiminde yenen balığa sos önermiyoruz ama illaki de sosla yenecek ise sızma zeytinyağı, limon, sarımsak ve maydanoz öneriyoruz.
Konulur ama ömrü biraz daha kısa olur. Uzun saklamak isteniyor ise temizleyip deniz suyu ile yıkayıp dondurmak gerekir.
Gözleri içeri çökmüş, solungaçların rengi kaçmış ve pulları mat olur. Kokusundan da anlaşılır, sert ve ağır kokar.
Bu, balık çeşitlerine göre değişir ama genel olarak balığa soğan, sarımsak, patates, maydanoz ve zeytinyağı çok yakışır.
Tuzlu su ile mutlaka yıkanır ve tuzlanır.
Zeytinyağı.
Bir gece önceden, eksi 18 dereceden çıkaracağımız balığımızı artı 4 derece buzdolabına alırız. Çözülmesini böyle bekleriz. Sabaha kadar kullanıma hazır hale gelir. Kesinlikle oda sıcaklığında bırakmıyoruz.
Balığın yanına en güzel yakışan roka ve soğandır. Balık ve meze tercih edilecek ise meze önce yenir, sonrasında balığa geçilir.
Not: Balık, tava veya ızgara olacaksa kesinlikle kurutmamak gerekir. Balık eti çok pişip kurursa, bütün lezzeti kaçar.
Yapılışı: 1 adet lakerdalık iri palamutu iki parçaya kesiyoruz. Takoz olacak şekilde kestiğimiz palamutların kanını ve iliğini alıp 3 gün buzlu suda bekletiyoruz ve her gün suyunu değiştiriyoruz. 3 günün sonunda kanı çıkan palamutları her tarafı kaya tuzu ile kaplanacak şekilde buzdolabında 10 gün bekletiyoruz. Daha sonra tuzda pişen balıklarımızı tatlı suda yıkayıp salamura yaparak 5 gün de salamurada bekletip servis ediyoruz.
Yapılışı: Yıkanmış ve tuzlanıp kılçıkları alınmış palamutu güveç tenceresine alıp bütün malzemeleri ekleyerek karıştırıp 180 derece fırında 30 dakika pişiriyoruz.
Yapılışı: Yıkanmış ve tuzlanmış lüferimizi çok harlı olmayan kömür ateşinde, zeytinyağı ve tuz ekleyerek her iki tarafı da kızarana kadar çevire çevire pişiriyoruz.
Yapılışı: Yıkanmış, temizlenmiş ve tuzlanmış istavritlerimizi unlayıp çok kızgın olan yağımıza atıyoruz. Altın sarısı rengine gelene kadar kızartıp servis ediyoruz.
Yapılışı: Ayaklanmış hamsilerimizi tuzluyoruz, mısır ununa bulayıp yapışmayan bir tavaya çiçek şeklinde diziyoruz. Üzerine zeytinyağını döküp harlı ateşte her iki tarafını 2’şer dakika pişiriyoruz. Tercihinize göre ayçiçeği yağı veya beyaz un ilave edebilirsiniz.
Şunlara da göz atın;