Bugün, yurdumuzun hemen hemen her yerinde yetişen özellikle Anadolu’nun bağrında en çok ekilip biçilen patatesi konuşacağız. Sofralarımızda, ana yemeklerin içerisinde veya yancı olarak oldukça yer veriyoruz. Kimi zaman da özellikle diyetlerde patatesten uzak durmaya çalışıyoruz. Glütensiz beslenenlerde de patates hakkında soru işaretleri var. Hepsini cevaplayıp sonuca vardıralım istiyorum.
Patates, popüler bir karbonhidrat kaynağı dolayısıyla iyi de bir enerji kaynağıdır. Karbonhidrat kaynağı olmasının yanı sıra C vitamini, B vitaminleri, potasyum, karotenoidler ve antioksidan fenoller gibi mikro besin ögelerinden de zengindir. Karbonhidratı nişasta yapısındadır. Nişasta ise en basit yaklaşım ile, bitkilerin karbonhidrat (enerji) depolama şeklidir. 100 gram çiğ bir patates ele alındığında, %80’i su, %15’e yakını ise karbonhidrat (nişasta)’dır. Besin içeriğini incelediğimizde yağ miktarı yok denecek kadar azdır. Neden diyetlerde sınırlanır ve korkulur derseniz de; ana sebep aslında pişirme ve tüketim şeklidir. Düşük yağ içeren bir besin, defalarca kullanılmış yüksek derecelerdeki kızgın yağa atıldığında, hem kanserojen formlar oluşuyor hem de artık kalori ve besin ögesi birleşimi eskisi kadar masum olmuyor.
Glüten doğal bir protein çeşididir. Arpa, buğday ve çavdar gibi tahıllarda bulunur. Yenilen ekmek ve hamur işlerinin hacminin oluşmasını sağlayan da bu protein içeriğidir. Ancak büyük yapıda bir protein olup eğer bazı hassasiyetler mevcutsa (çölyak hastaları, glüten intoleransı gibi) bağırsakta sindirimi gerçekleşemez ve bazı sağlık sorunlarına sebep olabilir. Çeşitli sebeplerden dolayı veya doktorunuzun/diyetisyeninizin önerisi ile glüten proteinini tüketmemeniz gerekiyorsa; gluten içeren besinleri beslenmenizden çıkardığınız düzene “glutensiz diyet” diyebiliriz.
Makarnalar, buğday/çavdar/ çok tahıllı birçok ekmek çeşitleri, kurabiyeler, tatlılar gibi çoğu tahıl içeriği eğer unu özel glütensiz unlardan seçilmediyse glüten içerir. Mısır, pirinç, karabuğday, kestane ve patates gibi tahıl grupları ise glüten içermez. Yani, patatesin kendisi doğası gereği gluten içermez. Özellikle tatlı patatesin glisemik indeksi daha düşüktür ve glüten intoleransı olup diyabeti olan veya diyabet yatkınlığı olan bireyler tercih edebilir. Haşlanmış patatesi ise tahıllı ekmekler yerine soğuk olarak (kan şekerini daha yavaş yükseltir) glütensiz diyetlerinizde tercih edebilirsiniz.
Ancak bahsettiğim patatesin topraktan çıkıp mutfağınızda diğer glutensiz besinlerle veya tek başına pişirilmiş halidir. Evet, bu hali risksizdir. Aldığınız doğal bir patateste gluten bulunmuyorken patates cipsi, patates püresi gibi farklı katkı maddeleri veya farklı malzemelerin katıldığı patates içeren ürünler gluten açısından ekstra değerlendirilip sonrasında tüketilmeli. Hazır paketli ürünler bu açıdan her zaman için risk teşkil eder. Bu tarz ürünleri alırken üzerindeki “gluten-free” (glutensiz) ifadesinin olup olmadığına dikkat etmek gerekiyor. Patatesli olduğu için beyaz undan yapılan bir poğaçaya “glutensizdir” diyemeyiz veya patatesli olduğu için içerisine bulgur katılmış bir yemeğe de “ glutensiz” diyemeyiz. İçerisinde patates barındıran paketli ürünlere veya yemeklere/atıştırmalıklara sormamız gereken sorular aşağıdaki gibidir:
Bu soruları sorduysak ve hepsinde tatmin edici cevaplar aldıysak; güvenle patatesli herhangi bir ürünü tüketebilirsiniz. Sağlıkla kalın.
Yazar:
Dyt. Büşrahan Sancak Özen
instagram.com/dyt.busrasancakozen
Şunlara da göz atın;