Glüten alerjisi nasıl belli olur? Glüten alerjisinin nedenleri nelerdir? Glüten alerjisi olan kişiler nasıl beslenmeliler? Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Başaranoğlu lezzet.com.tr için merak edilenleri anlattı.
Glüten intoleransı nedir?
Çölyak hastalığı genetik temeli olan bir hastalıktır. Yani genetik olarak glüten duyarlılığınız yoksa istediğiniz kadar buğday veya buğday mamulü yiyin çölyak hastası olmazsınız, olamazsınız. Diğer bir deyişle “buğday” genetik zemini yoksa kimseyi çölyak hastası yapmaz. Genetik olarak bu hastalığı barındıran kişiler buğday yediklerinde antikorlar (vücudun belli yapıtaşlarını yabancı algılayan protein parçacıkları) oluşur. Biz bu antikorları kan testleri yaparak bulabiliriz. Bu antikorlar hedef organ olan ince bağırsaklarda tahribat yaparak çölyak hastalığına neden olur. Bağırsaklarınız tahrip olunca yediğiniz gıdaların sindirim ve emilimi bozulur. Bunlar da yağ, protein ve karbonhidratların yanı sıra vitaminlerin ve minerallerin eksikliğine yol açar.
Glüten intoleransı nasıl anlaşılır?
Öncelikle çölyak hastalığı şüphesi olanların çölyak antikorları varlığı açısından kan testi yaptırması gerekir. Endomisiyal antikor IgG ve IgA, doku transglutaminaz IgG ve IgA ve serum IgA değerleri ölçülür. Antikor sonuçları pozitif olanlar bir aşama ilerisine geçer ve üst gastrointestinal sistem endoskopisi (gastroskopi-duodenoskopi) yapılır. Endoskopik inceleme sırasında ince bağırsakların ilk kısmı olarak kabul ettiğimiz duodenum mukozası incelenir.
Daha sonra yüzeyi normal de olsa, çölyak hastalarında gördüğümüz gibi mozaik patern ya da dişli tarak gibi görünse de duodenumun ikinci kısmından, hatta birinci kısmından da uygun şekilde çoklu parça (en az 4-6 parça) alınıp patolojiye gönderilir ve bu dokular incelettirilir. Eğer kan ve patoloji sonuçları uyumlu çıkarsa çölyak hastalığı tanısı konu ve size artık çölyak diyeti önerilir.
Glüten intoleransı olanlar ne yiyemez? Nasıl beslenmeliler?
Çölyak tanısı aldıktan sonra hayatınızın geri kalanında sıkı bir diyet yapmanız gerekir. Biliyorum, böyle bir diyeti uygulamak oldukça zordur. Neden?
Bir kişi hayatından belli besinleri çıkarttığında sağlıklı beslenmesini düzenlemekte ve sürdürmekte zorlanabilir. Bu sebeple mutlaka bu alanda uzman bir diyetisyenden danışmanlık alması önerilmektedir. Her ne kadar işlenmiş glütensiz ürünler yaygınlaşsa da market raflarında satılan glütensiz ekmekler, bisküviler, makarnalardansa doğal olarak içerisinde glüten barındırmayan sağlıklı besinlere önem verilmelidir. Hem glüten içermeyen hem lif kaynağı olabilecek sağlıklı tahıllara örnek olarak kurubaklagiller, pirinç, esmer pirinç, mısır unu, nohut, mercimek gibi kurubaklagillerin unları, patates, kinoa, karabuğday verilebilir.
Glütensiz beslenmeniz doktorunuz tarafından önerildiğinde dikkat etmeniz gereken hususlar;
Glüten intoleransı başka hangi hastalıklara yol açar?
Otoimmün bir hastalık olduğu için tiroid başta olmak üzere diğer organların otoimmün hastalıklarıyla birlikte görünebilir.
Glüten alerjisi nedir?
Glüten aslında buğday, arpa ve çavdarda bulunan bir protein türüdür. Örneğin glüten dendiğinde ilk akla gelen gıda ekmektir. Bu ekmek buğdaydan yapıldıysa içeriğinde başlıca 4 tip protein vardır: albumin, globulin, gliadin ve gluten, bunların her hangi birine karşı alerji geliştirebilirsiniz.
Alerji denilen şey alerjen buğday içeren gıdanın yenilmesi ya da unun nefes olarak içerinize çekilmesi ile başlar. Buğday yenir yenmez alerjik reaksiyon gelişebilir ya da bir kaç saat sonra alerjik reaksiyonu görürüz. İlk aşamada vücudunuzda IgE antikor oluşur, ikinci aşamada histamine ve diğer kimyasallar kana salınır ve alerjik reaksiyon başlar. Alerji dediğimiz şey basit geniz kaşıntısı olabilir; ciddi nefes darlığıda görülebilir veya anafilaktik şok dediğimiz bir tablo şeklinde de görülebilir.
Alerjinin tedavisi neden olan alerjenden burada buğday/glutenden uzaklaşmak yani vücuda girmemesini sağlamaktan ibaretttir. Alerji başlamışsa ilaçlarla tedavisi gerekir.
Glüten alerjisinin belirtileri neler?
Tipik bir alerjide görülen bulgular görülür: Vücutta kaşıntı, genizde karıncalanma, öksürük, hapşırık, ciltte kızarıklık ve ödem, nefes darlığı, ishal, karın ağrısı ve kramp, baş ağrısı olabilir. Çok ciddi tablo anaflaksidir.
Glüten intolerans ile alerji arasındaki belirgin farklar nelerdir, hangisine sahip olduğumuzu hangi majör farklarla anlayabiliriz?
Alerji ani gelişir, intolerans ise daha zaman alır ve kronik bir durumdur.
Glütensiz beslenmek sağlıklı mıdır?
Çölyak hastalığının görülme sıklığı dünya genelinde yaklaşık % 1-3’tür. Ülkemizde bu yönde kapsamlı bir çalışma bugüne kadar yapılmadığı için çölyak hastalığıyla ilgili net bir rakam maalesef veremiyorum. Ancak tahminlerimiz % 2-3 civarında. Toplum genelinde % 2-3 oranında çölyak hastası olduğunu varsayarsak bu durumda toplumun % 97’si için buğday bir sıkıntı yaratmayacaktır. Çölyak hastalığınız, glüten alerjiniz veya glüten intoleransınız olmadığı sürece, glütensiz beslenmenizi gerektirecek hiç bir durum yoktur.
Günümüzde bir çok kişinin sırf kilo vermek amacıyla veya sağlıklı beslenmenin ‘’glütensiz beslenme’’ olduğu yanılgısından ötürü glütensiz beslenmeye başladığını görüyoruz. Oysa sağlıklı beslenmek ve kilo kontrolü için düşük kalorili, kaliteli yiyecekleri yemeli ve fiziksel aktivitenizi arttırmalısınız. Sağlıklı beslenme söz konu olduğunda günlük alınması gereken lif miktarının toplumda 30-40 grama kadar ulaşmasını istiyoruz. Glüten içeren tam buğdaylı ürünlerin diyetinizde olmasıyla yeterli miktarda lif tüketiminin kanserden diyabete kadar birçok hastalığın riskini azalttığı bilimsel araştırmalarda kanıtlanmıştır. Bu nedenle, sağlıklı beslenmenin bir şartı olarak sadece glütensiz beslenmeye odaklanırsanız glüten içeren ve sağlık için mühim olan yiyeceklerin çoğundan faydalanamayabiliriz. Ek olarak çölyak hastasıysanız, ‘’yeterli lif alamayacağım’’ diye düşünmeyin karabuğday, kinoa gibi glüten içermeyen tam tahılları tercih edin ve diyetisyene danışarak yeterli lif alacağınızdan emin olun.
Ekmek bugünün proteinidir. İngiltere ve Türkiye aynı oranda şişman (BMI >25) nüfusa (%60) sahipken, İngiltere’de kişi başı yıllık ekmek tüketimi ülkemizin 4/1'i kadardır. Bugün Avrupa rasyonel sağlık politikaları içersine obezite ile mücadelede İspanya’sından Fransa’sına kadar toplumlarında ekmek tüketimini artırma uğraşındadır. Ekmek doğru şekilde tüketildiğinde obezite ile savaşta bir araçtır. Ekmek için bir düzenlemeye gidilecekse benim önerim: tam buğday ekmek tüketelim, ekmek üretimi sırasında kullanılan tuz miktarını azaltalım, içine sakın şeker koymayalım, doymuş yağ ve transyağ koymayalım. Ekmeğin tadını güzelleştirelim.
Röportaj: Başak Okşak
Şunlara da göz atın;