Deprem sonrası vatandaşların çadırkentlerde yaşamasıyla birlikte, Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, enfeksiyon riskine karşı vatandaşları uyardı: ''Bu süreçte hijyen kuralları ihlal edilmemeli, aşılar yaygınlaştırılmalı, bölgeye temiz su sağlanmalı, gıdaların bozulmamasına dikkat edilmeli, açıktı ve bozuk olan gıdaların tüketilmemesi, depremzedelerin barındığı kamplarda kalabalık ortamdan kaçınması ve kapalı alanların yeterince havalandırılması, enfeksiyonların yayılmasını önlemek için çok önemlidir.'' dedi.
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, ''Deprem sonrasında insanların yaşadıkları binaların çökmesi, enkaz altında kalması, kalabalık ortamlarda barınma zorunluluğu, gıda ve su kaynaklarının yetersizliği, hijyen malzemelerinin eksikliği, su kaynaklarının zarar görmesi gibi faktörler, enfeksiyonların gelişmesine sebep olabilir. Ayrıca afet bölgesinde endemik olan bulaşıcı hastalıkların salgına dönüşmesi de, enfeksiyona zemin hazırlar. İklim şartları da, enfeksiyonların yayılmasında önemli bir faktördür.'' dedi.
Depremlerin meydana geldiği bölgelerde kaydedilen enfeksiyon hastalıkları, gıda ve suyla ilgili hastalıklar, solunum yolu enfeksiyonları, cilt enfeksiyonları ve vektör tarafından bulaşan hastalıklar olarak sınıflandırılabilir. Bu enfeksiyonlar arasında en yaygın olanlar ise, şigelloz, tifo, salmonellez, tetanoz gibi bakteriyel enfeksiyonlar, tüberküloz gibi solunum yolu enfeksiyonları ve hepatit, kuduz gibi viral enfeksiyonlardır.
Bu hastalıklar, gıda ve temiz su kaynaklarının kirlenmesi, hasta insanlarla temas ve ortamın yeterince hijyenik olmamasıyla birlikte ortaya çıkabilir. Doğal afet sonrası barınma kampları, yetersiz beslenme ve havalandırma eksikliği sebebiyle enfeksiyonların yayılmasına neden olabilir. Bunlar arasında Covid-19, grip, menenjit, tüberküloz, uyuz ve kızamık gibi hastalıklar da görülebilir.
Suya erişimin zor olduğu ortamlarda, ishal salgınları da ortaya çıkabilir. Bu salgınlarda etken mikroorganizmalar arasında Salmonella enterica, Vibrio cholerae, norovirüs bulunur. Leptospiroz ise afetten sonra görülen enfeksiyonlardan biridir. Leptospiroz, enfekte olan hayvanların idrarıyla kirlenmiş yiyecek, su ve toprakla temas sonrasında ortaya çıkar. Hayvan ısırıklarından sonra kuduz riski de olabilir. Depremden sonra göçük altından çıkarılan yaralıların birçoğunda acil cerrahi müdahale ve yoğun bakım desteğine ihtiyaç vardır. Bu yaralıların kirli yaraları olması, hastanın enfeksiyon kapma riskini artırır. Kirli yaralar nedeniyle uygulanan antibiyotik profilaksisi, dirençli mikroorganizmaların ortaya çıkmasına neden olabilir.
Tetanoz, kızamık, kızamıkçık gibi hastalıkların önlenmesi için, insanların aşılarının tam yapılması ve gerekli hallerde ek dozlarının yapılması önemlidir. Yaralıların acil müdahale ve tedavi hizmetlerine erişim sağlaması gerekir. Afetzedeler, sağlıklı yaşama ve hijyen konularında bilgilendirilmelidir. Bu aşamada hijyen ve temizliğe dikkat etmek çok önemlidir.
Depreme yardım götüren kişiler, hijyen sağlama faaliyetlerine öncelik vermelidir. Hastaların açık yaralarına, mukozalarına ve sekresyonlarına temasta bulunanlar, mutlaka eldiven kullanmalıdır. Eldiven giymeden önce ve çıkardıktan sonra, eller alkol bazlı dezenfektanlarla dezenfekte edilmeli veya sabunla yıkanmalıdır. Başka bir hastaya geçerken, kullanılan eldiven mutlaka yenisiyle değiştirilmelidir. Deprem sonrası hijyen tedbirlerine uyulması, hem enfeksiyon riskini azaltır, hem de hastaların iyileşmesini hızlandırır.
Deprem bölgelerine yardım götüren ekipler, hijyen kurallarına uymalı ve hastaların iyileşmelerine yardımcı olmalıdır. Afet sonrası dönemde, insanların sağlık ve hijyen konularına dikkat etmesi, hijyenik gıda ve su kaynaklarının temiz tutulması ve barınma için uygun ortamlar sağlanması çok önemlidir.
Yazar:
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu
Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Kliniği
Şunlara da göz atın;