Dünya Sağlık Örgütü’nün en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olarak tanımladığı obezite, tüm dünyada çocukluk çağında da büyük bir artış gösteriyor. Obez çocukların büyük bir kısmı yaşamlarına obez yetişkinler olarak devam ediyor ve obezitenin neden olduğu tip 2 diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar gibi sağlık sorunlarına yatkın hale geliyorlar. Çocuklarda obezite gelişmesinde genetik faktörler de etkili olsa da yanlış alışkanlıkları barındıran yaşam tarzının payı çok daha büyük.
Değişen yaşam koşulları ve şehir hayatı çocukları hareketsiz bir yaşam sürmeye itiyor. Çocukların özgürce hareket edebilecekleri alanlarının olmaması, ulaşım imkanlarının artmasıyla bir yerden bir yere yürüyerek gitme alışkanlıklarının kaybolması, televizyon, tablet, bilgisayar gibi teknolojik aletlerle fazla zaman geçirmeleri sonucu günlük fiziksel aktiviteleri oldukça kısıtlanıyor ve obez olma riskleri artırıyor. Obezite sorununun çözümü veya önlenmesi için atacağınız en etkili adımlardan biri çocuğunuzu keyif alabileceği bir spor dalına yönlendirmek olacaktır.
Obezitenin en önemli suçlularından bir tanesi yüksek yağlı ve şekerli, besin içeriği açısından fakir bir beslenme şeklidir. Reklamlar, ilgi çekici ambalajlar, kullanılan katkı maddeleri, yüksek miktarda şeker ve yağ içeren gıdaların yarattığı lezzet algısı nedeniyle çocukların büyük bir kısmı cips, kraker, kek gibi işlenmiş gıdaları sıklıkla tüketiyor. Bunlar yerine evde yaptığınız sağlıklı atıştırmalıkları çocuğunuza sunmanız bu gıdaların tüketiminin azalmasına katkı sağlayabilir. Aynı zamanda, yapılan birçok çalışmada şekerli içecek tüketimiyle çocukluk çağı obezitesi arasında ilişki saptanmıştır. Hazır meyve suları, kola, gazoz, hazır çikolatalı sütler gibi yüksek şeker ve kalori içeren içecekler yerine su, ayran, süt gibi içeceklerin içilmesi teşvik edilmelidir.
Çocuğunuz sergilediğiniz her davranış gibi beslenme şeklinizi de örnek alır. Anne ve babası sürekli olarak fastfood tüketen, meyve ve sebze yemeyen, şekerli
içecekleri bağımlılık haline getiren çocuklar da yanlış beslenme alışkanlıkları edinir. Çocuğunuzun obez olmasını istemiyorsanız; taze sebze ve meyvelere, yumurta, balık, tavuk gibi sağlıklı protein kaynaklarına, kahverengi pirinç, tam buğdaylı makarna ve tam tahıllı ekmek gibi tam tahıllara, süt, yoğurt gibi kalsiyum kaynaklarına mutfağınızda yer açmalı, sağlıklı yemekler hazırlamaya zaman ayırmalı ve masaya ailecek oturmalısınız.
Çocuklarda uyku düzeninin oturtulamaması da obezitenin nedenlerinden biri olabilir. Yeterli uyku tokluk sinyali veren leptin hormonunun artmasına, açlık sinyali veren ghrelin hormonunun ise azalmasına neden oluyor. Çocuğunuz 6-12 yaş aralığında ise 9-12 saat, 13-18 yaş aralığında ise 8-10 saat uyuduğundan emin olun.
Bebeğin her ağlaması açlık ağlaması değildir. Bu nedenle bebek her ağladığında annelerin bebeğe bir şeyler yedirmeye çalışması son derece yanlıştır. Özellikle ilk 4-6 ay tek başına anne sütü bebeğin beslenmesi için yeterlidir. Ek gıdalara azar azar geçilmelidir ve ilk gıdalara asla şeker eklenmemelidir. Ayrıca, hazırlanan mamalara fazla bisküvi, ekmek, yağ koyulmamalıdır. Mümkünse iki yaşına kadar ek gıdalarla birlikte anne sütüne devam edilmelidir. Yapılan araştırmalara göre anne sütü ile beslenen bebekler ileriki yaşlarında daha az obez olmakta ve bağışıklık sistemi daha güçlü olmaktadır. Daha sonraki 5-6 aylık dönem, ek gıdalara alıştırma dönemidir. Taze meyve suları özellikle elma ve havuç suları daha az alerjenik olmalarından dolayı ilk tercih edileceklerden olmalıdır. 1 tatlı kaşığı başlanarak gün geçtikçe miktarı arttırılabilir. Meyve suları cam rende ile taze olarak hazırlanmalı ve bekletilmeden verilmelidir. Bebek için hazırlanan meyve püreleri mutlaka mevsim meyvelerinden olmalı ve iyice yıkanarak pişirilmeden ezilmeli ve bebeğe kaşıkla yedirmeye özen gösterilmelidir.
Bu yaş gurubunda yoğurt çok önemlidir ve anne sütüne ilave olarak günde 1 kaşıkla başlanarak verilmelidir. Günlük hazırlamaya özen gösterilmelidir. Tahıl grubundan pirinç unu, buğday unu, pirinç, bulgur, erişte, yoğurtla çorba yapılarak verilebilir. Tarhana çorbası da iyi bir seçenektir. Buharda haşlanmış sebzelerle de değişik çorbalar yapılabilir. Yoğurt, meyve suyu ve çorbalara alıştırılmış bebeğe, iyice haşlanmış yumurtanın sarısından 1 çay kaşığı başlanarak takip eden günler içinde zamanla arttırılarak verilmeli. Bu dönemde bebeğe kıyma, tavuk eti ve balık etleri de sebze çorbalarına karıştırılarak verilir. Et olmadığı zamanlarda sebze çorbalarına mercimek veya pişmiş nohut konulabilir. Sekizinci aydan sonra günlük yediklerine ilave olarak 1 su bardağı yoğurt ve 1 yumurta yemesine gayret etmek gerekir.
Okul çağı ve akabinde ortaya çıkan ergenlik dönemi, çocuğun bedensel, ruhsal ve sosyal yönden gelişme süreçleridir. Bu dönemde kazanılan alışkanlıklar çocuğun yaşamını ömür boyu etkiler. Kemik gelişmesi ve boy uzaması 18 yaşına kadar devam eder. Bu nedenle kalsiyum, protein ve diğer vitaminlere olan ihtiyaç artar. Ayrıca 12-13 yaşlarında kız çocuklarında adetlerin başlaması ile birlikte demir ve diğer kan yapıcı besin öğelerine ihtiyaç artar. Büyüme, gelişme çağı olarak adlandırdığımız bu dönemde ne yazık ki özellikle kız çocuklarında fiziksel görüntülerine çok önem verdikleri için bilinçsizce az ve dengesiz beslenme görülebilir.
Sabah kahvaltılarını yapmadan okula gitmeler, açlık duygularını beslenme ve kalori değeri düşük yiyecek ve içeceklerle geçiştirmeler olabilir. Bunun sonucunda da büyüme gerilikleri, boy kısalıkları, kansızlık gibi bir çok sorun ortaya çıkabilir. Bu çocukların okul başarıları düşük olur. Son derslere doğru halsizlikler, yorgunluklar ve dikkat dağınıklığı ortaya çıkabilir. Çocuğun buluğ döneminde olduğu göz önünde tutularak özgüvenini kırıcı, vücut algısı ile ilgili yorumlar yapmadan, diyet sözcüğünü bile kullanmadan yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıkları kazandırılmalıdır. Günlük enerji alımı 6 veya 8 öğüne bölünerek az az, sık sık beslenilmelidir. Günün en önemli öğünü olan kahvaltı ise asla atlanmamalıdır. Öğünlerde 4 temel besin grubundan tüketmeye özen gösterilmelidir. Düzenli öğünlerde beslenme bir alışkanlık haline getirilmeli, ara ve ana öğünlerde dengeli besin seçimi, şeker içeriği ve yağ içeriği yüksek yiyeceklerin azaltılması, özellikle taze sebze ve meyve yemenin özendirilmesi gerekir. Yemeklerin yanında çay, kola gibi içecekler yerine süt veya ayran tercih edilmelidir. Ayrıca çocukları fizik egzersize teşvik ederek hareket etmeleri sağlanmalıdır.
Şunlara da göz atın;