Çikolata meyvesi, abanozgiller familyasından bir ağaç türüdür. Kara spot ismiyle de bilinen çikolata meyvesinin anavatnı Doğu Meksika, Orta Amerika ve Kolombiya'nın güneyidir. Tropikal bir meyve olan kara sapot ağacının yüksekliği, 25 metreye ulaşabilir. Dona karşı duyarlıdır. Trabzon hurması ile akraba olsa da, dayanıklılık yönünden daha az dayanıklıdır. Genç ağaçlar 0 dereceye, yetişkin ağaçlar ise -3 dereceye kadar dayanabildiği için, yetiştirme alanı kısıtlıdır. Ağaçtan iyi vir verim alabilmek için, en az 2 sene meyve fideleri aşılanmalıdır. Ağaçların tohumdan meyve verme evresine gelmesi, 5-6 seneyi bulabilir.
Çikolata meyvesinin rengi zeytinten sarı yeşile doğru döner. İnce kabuğunun altındaki meyve özü olgunlaşınca, beyazdan siyaha döner ve yenebilir hale gelir.
Çikolata meyvesi Meksika ve Orta Amerika'ya özgüdür. 1920'li yıllarda Kaliforniya'da yetiştirilmeye çalışılmış ancak fideler soğuktan zarar görmüştür. Hawaii ve Florida'da denemeler başarılı olmuştur. Ayrıca Avustralya, Filipinler ve Madagaskar gibi tropikal iklimin hakim olduğu yerlerde de yetiştirilebilir. Ülkemizde Akdeniz ikliminin hakim olduğu yerlerde, özellikle Alanya ve Gazipaşa gibi soğuktan korumalı yerlerde yetiştirilebileceği düşünülse de, yetiştiriciliği yaygın değildir.
Çikolata meyvesi, muhallebi ve pudingi andıran kremsi ve pürüzsüz bir dokuya sahiptir. Olgunlaşmamış ham kara sapot meyvesi, tahriş edici ve yakıcı olduğu için yenilmez. Meyvenin yenilebilmesi için, oda sıcaklığında 10 gün bekletilir ve olgunlaşması sağlanır. Olgunlaşmamış meyveler, Filipinler'de balık zehri olarak kullanılır.
Meyveyi ilk kez yiyenler, tadının olgun armut ve mango karışımına benzediği söylemiştir. Ancak bu karışıma tatlı ve zengin çikolata aroması da hakimdir. Ayrıca tadının çikolatalı pudinge çok benzediğini söyleyenler de mevcuttur.
Şunlara da göz atın;