Enginarları dörde bölüp kararmamaları için limonlu suda bekletin. Taze iç baklaları tencereye alıp sıcak suyu ekleyin. Baklalar yumuşayana kadar pişirin. Blender’le ezerek püre haline getirin. Zeytinyağının yarısını tavaya alıp enginarları kavurun. 1 çay bardağı sıcak su ekleyip enginarlar yumuşayana kadar pişirin. Tuzla tatlandırın. Limon suyu ve yumurta sarısını bir kasede çırpın. Çorbanın suyundan birkaç kaşık ekleyip terbiyenin ılınmasını sağlayın. Terbiyeyi tencereye ekleyip 5 dakika pişirin. Enginarları ekleyin. Tuzla tatlandırın. Kalan zeytinyağını tavaya alıp ısıtın. Piyazlık doğranmış soğanı ekleyip kısık ateşte karamelize olana kadar kavurun. Çorbayı kaselere paylaştırın. Üzerine karamelize soğanı paylaştırın. Dereotu ile süsleyip servis yapın.
Enginar
Karaciğer dostu enginar, sindirimi sağladığı gibi böbrek ve bağırsakların çalışmasını da düzenler. Akdeniz bölgesinde genelde bahar aylarında yetişen enginar, yağ oranı çok düşük olduğundan özellikle kilo vermeye çalışanların sofrasından eksik olmaz. Karbonhidrat, vitamin, protein ve mineral deposu enginarın en büyük özelliklerinden biri de, vücuttaki zararlı toksinlerle mücadele ederek vücuda enerji depolamasıdır.
Bakla
Tazeyken taneleri yeşil, kuruyunca kahverengi olan bakla, B6, B2, B1 ve K vitaminlerinin yanı sıra potasyum ve magnezyum mineralleri açısından da zengindir. Mısri ve kıbti olmak üzere iki çeşidi bulunan baklanın tüm bölümleri kullanılır. Tazeyken tüketmenin daha fazla yararı olduğu bilinmektedir. Hazmı kolay ve besin değeri açısından zengin bakla sofralarımızın beğenilen tariflerinde önemli rol oynar.