Oruç tutarken ortalama 16-17 saat aç ve susuz kalmak, vücudun enerji depolarının boşalmasına yol açabiliyor. İftardan sahura kadar yanlış besinler tüketmek ise, gün içinde daha halsiz hissetmenize sebebiyet verebilir. Özellikle sıcak havalar, halsizlik ve yorgunluk şikayetlerinin artmasına neden olur. Tam da bu yüzden, iftardan sahura kadar olan süreyi en doğru şekilde kullanmak ve vücuda enerji depolamak gerekir. İşte, oruç tutarken halsiz olmanızı önleyecek ipuçları:
Vücudun gerekli enerji ve besin öğelerini yalnızca iftardan sonraki birkaç saat içinde alması oldukça zordur. Ayrıca sahur atlandığında, uzayan açlık süresi, halsizlik ve konsantrasyon bozukluğu yaşa riskiniz de artar. Hem uzun süre tokluk hissi vermesi, hem de vücudun enerji alması için yumurta, peynir, süt gibi protein kaynakları, yulaf, tam buğday ekmeği gibi enerji metabolizmasında yer alan kaynaklar, badem, çiğ fındık, ceviz gibi magnezyumdan zengin tohumlar, çiğ sebze ve yeşillikler sahurda mutlaka tüketilmesi gereken besinler içindedir. Ayrıca sahurda C vitamini bakımından zengin olan meyvelere de yer vermek gerekir. Yüksek oranda su içeren besinler, günlük sıvı alımınıza destek olur. Vücuttaki suyun %3 oranındaki kaybı bile fiziksel performansın düşmesiyle sonuçlanır. Ayrıca sıcak havalarda terlemeyle birlikte bu kayıp artış gösterir. Bu nedenle orucu bir bardak suyla açmak, yemekte komposto ve çorba tüketmek, sebze-meyve tüketimini atlamamak ve iftarın sonunda tekrar su içmek sıvı alımınıza katkıda bulunur. İftardan sahura kadar olan süreçte 8-10 bardak su içmeye dikkat edilmelidir. Akdeniz tipi beslenme, doymamış yağlar, vitamin ve mineraller içeren bir beslenmedir. İftarda sebze yemeklerine, haftada 2 gün kurubaklagillere ve salatalara yer vererek, ara öğünlerde ise meyve ve yağlı tohum tüketmeyi ihmal etmeyerek vücudunuza enerji verebilirsiniz. Orucu su ve çorba ile açtıktan sonra, 15 dakika dinlenme süresi ayırın. Böylece vücudunuz çorbayı sindirmeye başlayacaktır. Art arda ve az çiğnenmiş besinler, yemekten sonra uyku ve halsizlik halinin gelmesine neden olabilir. İftar ve sahur arasına yoğurt, kefir, meyve gibi besinlerden oluşan 2 ara öğün eklemeyi de unutmayın. Salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş etleri tüketmek, gün içinde daha fazla susamanıza neden olacaktır. Ayrıca ilave şeker içeren besinler, kan şekerinizi yükselterek aniden düşmesine ve daha çabuk acıkmanıza sebebiyet verir. Ayrıca bu besinler, gün içinde yorgunluk ve uyku halini de artırır. İftar sofralarında mutlaka hurma tüketin. Lifli bir meyve olan hurma, A, C vitamini, sodyum, potasyum ve magnezyum gibi mineraller içerir. Bu sayede sindirim sistemi rahatsızlıklarının ve yorgunluğun giderilmesine katkıda bulunur. Sebze ve meyve grupları Ramazan boyunca eşit miktarda alınmalıdır. İçerdikleri vitamin ve mineraller kabuklarında olduğu için, bu meyve ve sebzelerin kabuklarıyla tüketilmesi gerekir. Bu sayede günlük posa alımı da artacaktır. Fiziksel aktivite esnasında artan endorfin ve serotonin hormonu, pozitif bir duygu durumu ile daha iyi uyumanızı sağlar. İftardan 1 saat sonra 50 dakikalık orta tempolu bir yürüyüş, besinlerin sindirimini kolaylaştırır. Gece daha kaliteli bir uyku uyumanıza yardımcı olur ve daha zinde kalkmanızı sağlar. Özellikle orucun ilk günlerinde yetersiz sıvı ve lif alımı, kabızlığa neden olabilir. Bu durum gün içinde şişkinlik problemiyle karşılaşmanıza yol açar. Kabızlığı önlemek için, bağırsak sağlığına her zamankinden daha fazla dikkat etmeniz gerekir. Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotası için, kefir gibi probiyotik içeren besinlere beslenmenizde yer verin. Şunlara da göz atın;