Çayın sadece bir içecek değil, bir kültür olduğunu savunan Ebru Erke, Hindistan’da çay ustalarından eğitim aldıktan sonra Amerika’da uluslararası çay sertifikasını tamamladı. Türkiye, çay tüketiminde dünya sıralamasında üst sıralarda yer almasına rağmen, çayın doğru hazırlanışı, tadımı ve dünyadaki yeri konusunda eksik bilgiyle ilerliyoruz. Ebru Erke, bu eksikleri gidermek adına Türk çayı ve bitki çaylarına dair altın değerinde demleme önerileri paylaşıyor.
“Eğitimimi Hindistan’da aldım. İki ay boyunca orada yaşadım. Tarımından, fabrikalardaki üretim sürecine, üretimden tadıma ve hatta açık artırmalarla dünyaya dağıtımına kadar her aşamayı öğrendim” diyen çay someliyesi, bu yolculuğun kolay olmadığını ancak her geçen gün damağının geliştiğini ve çayla olan bağının derinleştiğini dile getiriyor.
Hindistan’daki bu yoğun eğitim sürecinin ardından Amerika’da International Tea Masters Association'dan uluslararası belgesini alarak profesyonel anlamda bir çay someliyesi olmuş. “Someliyelik tadım uzmanlığı demek. Ben bir çay tadım uzmanıyım” diyen Ebru Erke, Türkiye’de çayın çok sevildiğini fakat doğru demlenmediğini de vurguluyor.
Türk çayının doğru demlenmesi konusunda da önemli ipuçları veriyor:
“Çayın kalitesi çok önemli. İlk hasat çay tercih edilmeli. Kullandığınız su da önemli; hangi suyu içiyorsanız, çayınızı da onunla demleyin. 15 dakika demleyin, ardından 30-45 dakika bekletin. Mümkünse az ve sık demleyin.”
Bitki çayları için ise nefis bir tarif öneriyor. Kuru zencefil, kuru zerdeçal, karabiber, karanfil, tarçın, yeni bahar ve havlucan ile hazırlanan bu karışımı kaynattıktan sonra kısık ateşte yarım saat demlemenin yeterli olduğunu belirtiyor.
“Bitki çayları mutlaka balla tüketilmeli” diyerek bu küçük ama etkili ayrıntıyı da ekliyor.