Annelerin beş çayları için hazırladığı klasiklerin başında gelir kısır. Hem misafir ağırlarken, hem de altın günlerinde yer verilen bu lezzet, temelde ince bulgurun yeşillik ve salça ile karıştırılmasıyla hazırlanır. Ancak kimileri sadece marul ve salatalık eklerken, kimileri kıvırcık, taze soğan, nane, maydanoz ve dereotu ile farklı malzemelerle bir araya getirir. Yöreden yöreye göre farklılık gösteren bu tarif, Akdeniz şehirlerinde kavrulmuş salça ve bol ekşiden oluşur. Marmara ve Ege'de ise salça kavrulmadan doğrudan eklenir. Peki, kısırın salçası kavrulmalı mı? Gelin, bu soruya birlikte cevap arayalım.
Bu sorunun cevabı aslında damak zevkine bağlıdır. Çünkü kavrulmuş salça ve kavrulmamış salça arasındaki en önemli fark, lezzettir. İnce bulgurun ıslatılıp şişmesi ile hazırlanan kısır, kavrulmadan yapılacaksa domates ve biber salçası karışımı bulgura eklenir. Ardından yağ, yeşillikler ve baharatlar eklenerek karıştırılır. Pişirme işlemi olmadığı için daha pratik olan bu versiyon, kavrulmuş salçalı kısıra göre daha hafiftir. Ayrıca daha açık rengiyle hızla hazırlanır. Bu yüzden kısırın salçası genellikle birçok tarifte, kavrulmadan eklenir.
Ancak, daha koyu bir renk ve daha ekşi bir tat isteyenler, kavurma yöntemini tercih ediyor. Bunun için yine bulgur ıslatılıp şişmeye bırakılıyor. Bu esnada tavada önce soğanlar kavruluyor, ardından salça ekleyerek sos hazırlanıyor. Kavrulmuş salça, sıcak sıcak kısıra ilave ediliyor ve yoğrulmaya başlıyor. Ekşiliğini artırmak için, limon suyuna ek olarak nar ekşisi de ekleniyor. Bu sayede daha aromatik bir tat elde ediliyor.
Kısacası, kısırın iki versiyonu da oldukça lezzetli. Eğer pratik ve hafif olsun diyorsanız, salçayı kavurmadan ekleyebilirsiniz. Eğer çiğden yemek istemiyorsanız salçayı kavurarak ekleyebilirsiniz. Burada önemli olan nokta, tarifte iki farklı salça kullanmaktır. Özellikle domates ve biber salçası karışımından hazırlanan kısır çok daha lezzetli oluyor, bizden söylemesi.
Şunlara da göz atın;