İnsanlar, çoğu doğrudan dil üzerinde bulunan yaklaşık 10.000 tat tomurcuğuyla doğarlar. Bu tat tomurcukları tatlı, ekşi, acı, tuzlu ve umami olmak üzere beş temel tadın tadını çıkarmamıza yardımcı olur. Yaşlanma, hastalık ve daha fazlası dahil olmak üzere çeşitli faktörler tat alma duyularımızı etkileyebilir ve tadı algılama şeklimizi değiştirebilir. Bu yazıda, damak tadındaki değişikliklere yol açan nedenleri inceliyoruz.
Tat tomurcukları, lezzetlerin tadını çıkarmaya yardımcı olur. Tat alma tomurcukları, besinlerle karşılaştığında içindeki hücreler beyne mesajlar gönderir. Kimyasal ve fiziksel duyular birlikte çalışır ve besinlerin tadını almamızı sağlar. Ancak tat alma tomurcuklarında yaşanan değişiklikler, lezzeti algılama şeklini büyük ölçüde etkiler. Örneğin yiyecekler yumuşaklaşabilir ve lezzetini kaybedebilir. İşte, tat alma duyusunun değişmesinin altında yatan nedenler:
İster viral ister bakteriyel olsun, üst solunum yolu enfeksiyonları burun tıkanıklığı ve burun akıntısı gibi semptomlara neden olabilir. Bu belirtiler koku duyunuzu azaltabilir ve bu da tat algınızı etkileyebilir. Her ne kadar soğuk algınlığı veya grip olduğunuzda tat alma duyunuz çalışmayı bırakmış gibi görünse de gerçek şu ki, koku alma duyunuz olmadan tat alma duyunuz neredeyse o kadar iyi değildir. Ancak genellikle hastalık iyileştiğinde, tat alma duyusunun geri geldiğini fark edebilirsiniz.
Parkinson, MS ve Alzheimer gibi beyindeki sinirleri etkileyen hastalıklar, tat algısında değişikliklere neden olabilir. Ayrıca bazı hastalıkların tedavisi de, tat algısını değiştirebilir. Beyni etkileyen hastalıklar, hem ağızda, hem de burunda farklı yan etkilere yol açabilir.
Yetersiz beslenme, tat alma duyusunun düzgün çalışmasını engeller. Özellikle A vitamini, B6 vitamini, B12 vitamini, çinko ve bakır gibi minerallerin eksikliği, tat kaybına yol açabilir. Genellikle eksiklik giderildikten sonra, tat alma duyuları işlevini yerine getirmeye başlar.
Ağızdan beyne giden yolda, birçok sinir bulunur. Ve bu sinirler tat tomurcuğunun lezzet algısından sorumludur. Bu yolda oluşan herhangi bir sinir hasarı, tat duyusunun değişmesine katkıda bulunur. Özellikle kulak enfeksiyonları, diş prosedürleri, ağız cerrahi işlemleri, beyin travması, kulak ameliyatı ve fasiyal sinir disfonksiyonu gibi durumlar, tat algısının değişmesine yol açabilir.
Antibiyotikler, antidepresanlar, mantar önleyiciler, anti-inflamatuarlar gibi bir takım ilaçların yan etkisi olarak tat alma duyusunun değişmesi gösterilir. Ayrıca bazı ilaçlar ağız kuruluğuna da katkıda bulunur ve sonuç olarak tat alma duyunuz değişebilir.
Yaşlanmayla birlikte tat alma tomurcuklarının sayısı azalır ve işlevi değişir. Doğuştan sahip olduğumuz 10.000 tat tomurcuğunun sayısı orta yaşlara ilerledikçe azalmaya başlar. Aynı zamanda yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan koku kaybı da, tat alma duyusunun azalmasına sebep olur. Bununla birlikte ortaya çıkan hastalık ve ilaçlar da damak tadınızı etkileyebilir.
Sigara gibi tütün ürünleri kullanmak, sigaranın içerdiği kanserojenler ve alkaloidler gibi kimyasallar sebebiyle tat alma tomurcuklarını değiştirebilir. 2017'de yapılan bir çalışmada araştırmacılar, sigarayı bırakan sigara içenlerde tat algısındaki değişiklikleri araştırdı. Başlangıçta, yüksek nikotin bağımlılığı, çalışma katılımcılarında daha düşük tat duyarlılığı ile ilişkiliydi. Araştırma süresi ilerledikçe araştırmacı iki hafta gibi kısa bir sürede tat tomurcuğu işlevinde iyileşmeler gözlemledi.
Tat alma duyusunun değişmesi, özellikle altta yatan sebebin bulunması ve tedavi edilmesiyle onarılabilir. Özellikle soğuk algınlığı veya bakteriyel enfeksiyonlarda, bu durum genellikle kısa sürede iyileşir. Ancak tat alma kaybının azalması problemi uzun süredir devam ediyorsa, en yakın zamanda bir doktora başvurmanız gerekir. Doktorunuz altında yatan nedene bağlı olarak en iyi tedavi yöntemini belirleyebilir.
Şunlara da göz atın;