Kokoreç, hem Türk hem de Yunan mutfaklarında önemli bir yer tutan, oldukça popüler bir sokak lezzetidir. Türkiye’de özellikle sokak yemeği olarak bilinirken, Yunanistan’da “κοκορέτσι” (kokoretsi) adıyla daha çok geleneksel bayramlarda ve büyük kutlamalarda yapılan bir yemektir. Kokoreç, aslında her iki ülkenin de paylaştığı bir yemek kültürü mirasıdır. Ancak kökeni, kesin olarak bir ülkeye atfedilemez. Yine de, bu yemek Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş mutfak kültüründe yer alan, Balkanlar’dan Akdeniz’e kadar pek çok farklı bölgede yapılan bir yemektir.
Kokoreç, kuzunun ince bağırsakları ile sakatatlarının sarılmasıyla yapılan ve genellikle şişe geçirilip ateşte döndürülerek pişirilen bir yemektir. İçerisine bazen karaciğer, böbrek gibi diğer sakatatlar da eklenir. Kokoreç, iç organların temizlenip, marine edilip, daha sonra şişe sarılarak uzun süre ateşte pişirilmesiyle hazırlanır. Pişirildikten sonra dilimlenerek ekmek arasında veya tabakta servis edilir. Baharatlarla zenginleştirilen kokoreç, özellikle acı biber, kekik, kimyon gibi baharatlarla servis edilir.
Kokoreçin kökeni, birçok geleneksel yemek gibi Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş mutfak kültürüne dayanır. İmparatorluk toprakları boyunca farklı bölgelerde et ve sakatat pişirme teknikleri gelişmiş, bu teknikler zamanla bölgesel farklılıklar göstererek bugünkü yemek kültürlerini şekillendirmiştir. Dolayısıyla, kokoreç hem Yunanistan’da hem de Türkiye’de tüketilen bir yemek olarak, tarihsel olarak ortak bir mirasın ürünü olarak görülmelidir.
Türkiye’de kokoreç, daha çok bir sokak lezzeti olarak bilinir. Büyük şehirlerde, özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara gibi metropollerde, kokoreç arabaları ve tezgâhları oldukça yaygındır. Kokoreç, kuzu bağırsağının temizlenip, çeşitli baharatlarla marine edilerek şişe sarılması ve odun ateşinde pişirilmesiyle hazırlanır.
Kokoreçin hangi ülkeye ait olduğu konusu, tıpkı musakka gibi, hem Türkiye, hem de Yunanistan için hassas bir tartışma konusudur. İki ülke de bu yemeğin kendi mutfaklarına ait olduğunu iddia eder. Ancak bu tür yemeklerin kökeni, tarihsel olarak büyük imparatorlukların etkisi altında gelişen bir kültürel alışverişten kaynaklanır. Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş sınırları içinde şekillenen bu yemekler, zamanla farklı bölgelere yayılmış ve her kültür, bu yemekleri kendi damak zevkine göre yorumlamıştır.
Şunlara da göz atın;