Topuk dikeni, topuk kemiğiniz ile kemer arasında uzanan, kalsiyum birikintisi adı verilen kemik benzeri büyümenin yarattığı ayak rahatsızlığıdır. Topuk dikeni genellikle topuğun dış kısmında ve altında başlar. Sonunda ayağınızın diğer kısımlarını etkiler. Bazı durumlarda çıplak gözle görülmeyebilirler. Topuk dikenini tespit etmek zor olabilir. Çünkü her zaman ağrıya neden olmaz, her topuk ağrısı da topuk dikeninden kaynaklanmaz.
Topuk ağrısı ve topuk dikeni teşhisi ve tedavisi için hastanelerin ortopedi bölümlerine ve ortopedi uzmanlarına gitmelisiniz. Durumunuzun doğru teşhisini sağlamanıza ve topuk ağrınızdan kurtulmanıza yardımcı olacak kişiselleştirilmiş bir tedavi planı uygulanır.
Ortopedi uzmanınız, özellikle anti-inflamatuar ilaçlar yalnızca kısa bir süre için güvenli bir şekilde alınabildiğinden, uzun süreli ağrıyı önlemek için egzersizleri öğrenmenin ve uygulamanın bir yolu olarak fizik tedaviyi önerebilir.
Topuk dikeni egzersizleri, topuk ve plantar fasya kaslarının gerilmesinden oluşur. Uzman fizyoterapist size evde uygulanacak egzersizler verebilir. Bunlar günün herhangi bir saatinde yapılabilir, ancak esneme hareketleri özellikle geceleri yatmadan önce daha fazla yardımcı olabilir.
Birinci basamak tedaviden fayda görmeyen hastalara ikinci basamak tedavisinde yer alan topuk dikeni iğnesi uygulanır. Bu tedavide kortizon ve PRP olmak üzere iki farklı içerikle enjeksiyon yapılabilse de genellikle kortizon iğneleri kullanılır. İlk uygulama sonrasında ağrısı devam eden hastalara 10-15 gün sonra tekrar enjeksiyon yapılabilir. Ancak bu iğneler en fazla iki ya da üç kez tekrarlanır. Çünkü ilaca bağlı yan etkilerin yanı sıra kortizon, topuk dikeninde yırtıklara neden olabilir. Kortizondan fayda görmeyen hastalara PRP enjeksiyonu uygulanabilir. İğne tedavisi hastaları rahatlatırken, ağrıları uzun süre ortadan kaldırıp, tamamen de geçirebilir.
Bütün bu tedavi yöntemlerinden fayda görmeyen hastalara topuk dikeni ameliyatı uygulanabilir. Bu ameliyatla taban zarının topuğa yapıştığı o bölge kesilerek gevşetilir ve hastanın rahatlaması sağlanır. Ancak cerrahi tedavi çok nadir durumlarda tercih edilir.
Yazar:
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Özkaya
Şunlara da göz atın;