Yüksek ateş, boğaz ağrısı, boyun lenf bezlerinde büyümenin yanı sıra pek bilinmeyen şiddetli yutma zorluğunun da beta virüsü belirtisi olabileceğini söyleyen VM Medical Park Samsun Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Kliniği’nden Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Ciddi durumlarda kalp ve doku hasarına neden olabileceğinden, enfeksiyonların zamanında teşhis edilmesi ve tedavisi önemlidir” dedi. Prof. Dr. Leblebicioğlu, beta mikrobu hakkında bilgilendirmede bulundu.
Beta mikrobu (Streptrococcus pyogenes), boğaz veya cilt enfeksiyonuna neden olabilir. Beta mikrobu Strep A olarak da isimlendirilmektedir. En sık farenjit ve tonsillite neden olur. Hastalığın belirtileri arasında ateş, boğaz ağrısı, şiddetli yutma zorluğu ve bademcikler üzerinde beyaz plaklar gibi bulgular yer alır. Ancak nadiren, genç okul çocuklarını etkileyen ve kızıl adı verilen, boğaz ağrısı, yüksek ateş ve deri döküntüsü gibi belirtilerle seyredebilir. Kızıl Hastalığı, son zamanların en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir. Etken, öksürük, hapşırık veya enfekte kişilerin burun veya boğazından gelen solunum salgılarıyla doğrudan temas yoluyla yayılır. Bazı enfekte kişilerde semptomlar görülmez ancak solunum salgıları yoluyla hastalık yayılabilir. Bakteri ayrıca enfekte olmuş yaralara veya ciltteki yaralara dokunarak da yayılabilir.
Başlangıçta yüksek ateş, boğaz ağrısı, boyun lenf bezlerinde büyüme ve 12-48 saat sonra ortaya çıkan vücutta yaygın kırmızı döküntü görülebilir. Hastalarda tipik olarak yanaklarda kızarma ve ağız çevresinde solukluk görülür. Buna 'çilek dili' de eşlik edebilir. Nekahat döneminde el ve ayak parmaklarının uçlarında ve daha seyrek olarak gövde ve uzuvların geniş alanlarında deride soyulma meydana gelebilir. Zayıf bağışıklık sistemine sahip kişilerde, “invazif grup A streptokok enfeksiyonu” adı verilen daha ciddi bir durum ortaya çıkabilir. İnvaziv A Grubu streptokok enfeksiyonlarının en ciddi iki türü nekrotizan fasiit ve streptokok toksik şok sendromudur. Nekrotizan fasiitte bakteri kas, yağ ve deri dokusunu tahrip eder ve bu nedenle "et yiyen bakteri" olarak tanımlanmıştır. Streptokok toksik şok sendromu ise hızla ilerleyen, şoka ve böbrekler, karaciğer ve akciğerler gibi iç organların yetmezliğine neden olan bir enfeksiyondur. Hem nekrotizan fasiit, hem de streptokokal toksik şok sendromu nadir görülür.
Pandemi döneminde uygulanan karantina nedeniyle Strep A enfeksiyonuna maruz kalmama ve dolayısıyla bağışıklık olmaması, hastalık sayısındaki artışa neden olabilir. Bu yıl artan grip, su çiçeği ve solunum sinsityal virüsü (RSV) enfeksiyonları için de aynı durumun etkili olduğu düşünülmektedir. Strep A enfeksiyonları tedavi edilebilir olsa da ciddi durumlarda kalp ve doku hasarına neden olabileceğinden, enfeksiyonların zamanında teşhis edilmesi ve tedavisi önemlidir. Belirtiler görüldüğünde hekime başvurulması ve erken tedavi ile komplikasyonların önlenebileceği unutulmamalıdır. Kendinizi ve sevdiklerinizi bu enfeksiyonlardan koruyabilmek için hijyen kurallarına uymayı ve zamanında doktorunuza başvurmayı unutmayın.
Yazar:
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu
Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Kliniği
Şunlara da göz atın;