Sedef hastalığı dizlerde, dirseklerde, gövdede veya kafa derisi gibi vücudun farklı bölgelerinde kırmızı, kaşıntılı lekelere ve pullanmalara neden olan bir deri hastalığıdır. Kesin bir tedavisi bulunmayan bu hastalıkta uygulanan farklı tedavi yöntemlerinin temel amacı semptomların kontrol altına alınmasının ve hastaların yaşam konforunun artmasının sağlanmasıdır. Beslenmede sedef hastalığının semptomlarının azaltılıp kontrol altına alınmasında etkili unsurlardan biridir. Bazı beslenme kurallarına uyum sağlandığı takdirde hastalığın alevlenmesi riskinin azaltılabileceğini ifade eden Diyetisyen Mehtap Yakut, sedef hastaları için beslenme önerileri paylaştı.
Sedef Hastalığını Tedavi Eden Bir Diyet Programı Bulunmaz!
Sedef hastalığı kronik bir rahatsızlıktır ve kesin bir tedavisi söz konusu değildir. Hastalığın belirtilerinin azaltılması ve hastaların yaşam kalitesinin artırılabilmesi adına birçok farklı tedavi yöntemi eş zamanlı olarak planlanabilir. Planlama esnasında kişinin genel sağlık durumu da beklentileri de dikkate alınır. Bu kapsamda hastanın yaşam tarzı değişiklikleri yapması büyük bir öneme sahiptir. Yaşam tarzı değişiklikleri içerisinde beslenmenin belirleyici bir rolü olduğunu ifade edebiliriz. Bazı besinler vücuttaki enflamasyonu tetikleyerek sedef hastalığı şikayetlerini artırırken bazı besinler enflamasyonu azaltacak özellik taşır. Bu nedenle sedef hastalarının kendilerine özel bir beslenme programına sahip olmaları büyük bir avantaj olarak yorumlanabilir. Yine de sedef hastalarının geneline yönelik bazı beslenme kuralları olduğu da bilinmektedir.
Meyve ve Sebze Tüketilmeli!
Vücuttaki enflamasyonla savaşmak için oluşturulan neredeyse tüm beslenme programlarının merkezinde meyveler ve sebzeler bulunur. Mevsim meyveleri ve sebzeleri oksidatif stresi ve iltihabı azaltan antioksidanlar ve organik bileşikler bakımından zengin yiyeceklerdir. Bu nedenle sedef hastalarına beslenmelerinde meyve ve sebzelere ağırlık vermeleri önerilir. Brokoli, karnabahar, lahana, Brüksel lahanası, ıspanak, ve roka gibi sebzelerle; yaban mersini, çilek, kiraz, üzüm ve diğer koyu renkli meyvelerin öğünlere eklenmesi tavsiye edilir.
Balık Tüketimi Artırılmalı!
Sedef hastalarının beslenmelerine somon balığı, sardalye, alabalık ve morina balığı gibi yağlı balık çeşitlerini eklemeleri gerekir. Yağlı balıklar Omega-3 yağ asidi bakımından oldukça zengindir. Omega-3 temel yağ asitleri arasında yer alır ve vücut tarafından doğal yollarla üretilemediği için besinler aracılığı ile vücuda alınması gerekir. Yapılan bilimsel araştırmalar Omega-3 yağ asidinin enflamasyonla savaştığını göstermektedir. Yine de konu hakkında daha detaylı araştırmalar gereklidir.
Kalp Dostu Yağlara Öğünlerde Yer Verilmeli.
Sedef hastalığı, kalp hastalığı gibi sistemik inflamatuar bir hastalıktır. Bu nedenle sedef hastalığı olan bireyler için iltihabı azaltmak ve kalp sağlığını iyileştirmek öncelikli hale getirilmelidir. Omega-3 dışında enflamasyonla savaşan farklı sağlıklı yağlar olduğu da bilinmektedir. Zeytinyağı ve Hindistan cevizi yağı da sedef hastalarının beslenmelerine eklemeleri önerilen yağlar arasındadır. Hayvansal yağların hastalığın semptomlarını artırabileceği ve cilt yangılarını fazlalaştırabileceği bilinmektedir.
Sedef Hastaları Bu Besinlerde Uzak Durmalıdır!
Sedef hastalarının beslenmesine eklemeleri önerilen besinler kadar uzak durmaları gerekenler hakkında da bilgi sahibi olması önemlidir. Sedef hastalarında glüten hassasiyetinin fazla olabileceği bilindiğinden glütensiz beslenmeye geçiş yapmaları önerilir. Çok fazla işlenmiş gıda tüketmeleri obeziteye, metabolik sendroma ve çeşitli kalp hastalıklarına neden olabilir; tüm bu hastalıklar vücuttaki enflamasyonu artırdığından sedef hastalarının şikayetlerini fazlalaştırabilir.
Sedef hastalarına sebze tüketimi önerilse de bazı sebzelerin onlar için zararlı olabileceği de unutulmamalıdır. Özellikle domates, patates, patlıcan ve biber çeşitleri iltihaplanmaya neden olabilen solanin içerdiği için mümkün olduğunca beslenmeye dahil edilmemelidir. Son olarak, sedef hastaları alkol tüketimine de çok dikkat etmelidir. Alkol tüketimi ve sedef hastalığı arasındaki bağ kesin olarak bilinmemekle birlikte sedef hastalarına alkol tüketimi önerilmez. Alkolün sağlığa birçok farklı zararı bulunur ve sedef hastalığı için uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliğini azalttığı bilinmektedir.
Şunlara da göz atın;