Az yemek yemenin, aşırı yemek yemek kadar sağlıksız olduğunu biliyor muydunuz? Ortalama bir kiloya ulaşmak ve bunu düzenli olarak korumak, biraz zorlayıcı olabilir. Ancak kilonuzun olması gerektiğinden daha az olmasına rağmen, kasıtlı olarak gıdayı kısıtlamak veya iştahın azaltması, bazen endişe verici sonuçlara yol açabilir. Düzenli olarak az yemek yemek, hem duygusal, hem de fiziksel olarak sağlık sorunlarına yol açabilir. İşte, yeterince yemek yemediğinizi gösteren 9 işaret:
Besinlerden alınan kaloriler, vücudun çalışması için ihtiyaç duyduğu enerji birimleridir. Gün içinde yeterince kalori almadığınız takdirde, kendinizi yorgun hissedebilirsiniz. 1 gün içinde temel işlevler için gereken kalori, dinlenme metabolizma hızıdır. Bu yüzden diyetinizde 1000 kalori veya daha azını almanız halinde, temel işlevlerinizi yerine getirebilmek için kendinizi aşırı yorgun hissedebilirsiniz. Çok az yemek yemek, iştah azalması nedeniyle gıda alımı azalabilen yaşlı insanlarda özellikle düşük enerji seviyeleriyle ilişkilendirilmiştir. Aldığınız kalori miktarı çok azsa, yürümek, merdiven çıkmak gibi basit hareketler bile sizin için çok yorucu olabilir.
Her zaman aç olmak, yeterince yemek yemediğinizin en açık işaretidir. Üç aylık bir çalışma, normalden %40 daha az kalori içeren bir diyetle beslenen fareleri takip etti. İştahı bastıran hormonlar leptin ve IGF-1 seviyelerinin düştüğünü ve açlık sinyallerinin önemli ölçüde arttığını buldu. İnsanlarda, kalori kısıtlaması hem orta kilolu, hem de aşırı kilolu bireylerde açlık ve yemek isteklerine neden olabilir. Düşük kalori alımı, açlık ve artan karın yağıyla birlikte, kortizol üretimini de artırır. Bu da daha fazla kilo almanıza sebep olabilir.
Gün içinde birkaç tel saçın dökülmesi oldukça normal karşılanır. Ancak yeterince yemek yememek, saç dökülmesinde artışla doğrudan ilişkilidir. Çünkü sağlıklı saç büyümesi için, saçların da birçok besine ihtiyacı vardır. Özellikle protein, kalori, demir ve biotini yetersiz almak, saç dökülmesi problemini artırır.
Bir kadının az yemek yemesi, hamile kalma durumunu etkileyebilir. Beyninizde bulunan hipotalamus ve hipofiz bezi, üreme sağlığı da dahil olmak üzere hormonal dengeyi korumak için birlikte çalışır. Araştırmalar, hipofiz bezi ve hormon seviyelerinin, kalori alımı ve kilo değişikliklerine karşı hassas olduğunu göstermiştir. Üreme hormonlarının uygun dengesi olmadan gebelik gerçekleşemez. Bunun ilk belirtisi hipotalamik amenore veya altı ay veya daha uzun süre adet görmemedir.
Küçük şeylerde bile sinirlenmeye başlıyorsanız, bu durum yeterince yemek yememekle ilgili olabilir. 413 kolej ve lise öğrencisi üzerinde yapılan daha yakın tarihli bir araştırma, sinirliliğin diyet ve kısıtlayıcı yeme kalıplarıyla ilişkili olduğunu da buldu. Ruh halini dengede tutmak için, günlük kalori alımınızın çok düşmemesine dikkat edin.
Uyku yoksunluğu, kilo alımına ve insülin direncine yol açabilir. Aşırı yemek veya yeterince yemek yememek, uyku sorunlarına neden olabilir. Araştırmalar, açlık düzeyinde kalori kısıtlamasının, uyku kesintilerine yol açtığını göstermiştir. 381 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan bir çalışmada, kısıtlayıcı diyetler ve diğer yeme sorunları, düşük uyku kalitesi ve düşük ruh hali ile bağlantılıydı.
Sürekli üşüdüğünüzü hissediyorsanız, bunun sebebi yeterince yemek yememek olabilir. Vücut ısısını korumak için, vücudun belirli sayıda kalori yakması gerekir. Hafif kalori kısıtlaması bile, çekirdek vücut sıcaklığını düşürür. 72 orta yaşlı yetişkin üzerinde yapılan altı yıllık kontrollü bir çalışmada, günlük ortalama 1.769 kalori tüketenlerin vücut sıcaklıkları, fiziksel aktiviteden bağımsız olarak 2.300-2.900 kalori tüketen gruplardan önemli ölçüde daha düşüktü.
Bağırsak hareketlerinin seyrek olması, yetersiz kaloriyle ilişkili olabilir. Çok az yiyecek tüketimi, sindirim sisteminde daha az atık oluşmasına neden olur. 18 yaşlı yetişkin üzerinde yapılan küçük bir çalışma, kabızlığın en çok yeterli kalori tüketmeyenlerde meydana geldiğini buldu. Bu, genellikle uygun bağırsak işlevi için en önemli faktör olarak kabul edilen bol miktarda lif alsalar bile doğruydu.
Çok düşük kalori alımı, kaygıları ve anksiyeteyi ortaya çıkarabilir. Avustralyalı 2500 gencin katıldığı bir çalışmada, aşırı diyet yapanların %62'si yüksek düzeyde depresyon ve kaygı bildirmiştir. Aşırı kilolu ve çok düşük kalorili diyetler yiyen kişilerde de kaygı gözlemlenmiştir. Kilo vermeye çalışırken kaygıyı en aza indirmek için, kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilecek omega-3 yağ asitleri aldığınızdan emin olmak için yeterli kaloriyi tükettiğinizden ve bol yağlı balık içeren sağlıklı bir diyet yediğinizden emin olun.
Şunlara da göz atın;