Küçük miktarlarda bile sağlığınızı desteklemeye yardımcı olabilecek 6 temel besin vardır. Dengeli bir beslenme, her birini düzenli olarak tükettiğinizden emin olmanıza yardımcı olabilir. Temel besinler vücudun yeterli miktarda üretemediği bileşiklerdir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre bu besinler yiyeceklerden gelmelidir ve hastalıkların önlenmesi, büyüme ve sağlık açısından hayati öneme sahiptirler. Birçok temel besin maddesi olmasına rağmen, bunlar iki kategoriye ayrılabilir: makro besinler ve mikro besinler. Makrobesinler büyük miktarlarda yenir ve vücudunuza enerji sağlayan diyetinizin temel yapı taşlarını (protein, karbonhidrat ve yağ) içerir. Vitaminler ve mineraller mikro besinlerdir ve küçük dozlar çok işe yarar. Temel mikro besinler ve makro besinlerden oluşan altı ana grup vardır.
Protein sadece kas için değil, vücudun yapı taşlarını da sağlar. Kemikten deriye, saça kadar her hücre protein içerir. Ortalama bir insanın vücut ağırlığının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 16'sı proteinden gelmektedir. Protein öncelikle büyüme, sağlık ve vücut bakımı için kullanılır. Hormonlarınızın, antikorlarınızın ve diğer önemli maddelerin tamamı proteinden oluşur. Protein gerekmedikçe vücuda enerji sağlamak için kullanılmaz. Proteinler farklı amino asitlerden oluşur. Vücut bazı amino asitleri kendi başına üretebilirken, yalnızca yiyeceklerden elde edilebilen birçok temel amino asit vardır. Vücudunuzun düzgün çalışması için çeşitli amino asitlere ihtiyacınız vardır. Et, balık ve yumurta esansiyel amino asitlerin iyi kaynakları olsa da proteini fasulye, soya, fındık ve bazı tahıllar gibi bitki kaynaklarından da alabilirsiniz. Günlük olarak ne kadar proteine ihtiyacınız olduğu, ne kadar aktif olduğunuz ve yaşınız gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.
Sağlıklı bir vücut için karbonhidratlar gereklidir. Mayo Clinic'e göre karbonhidratlar vücudunuzu, özellikle de merkezi sinir sisteminizi ve beyninizi besler ve hastalıklara karşı korur. Karbonhidratlar günlük toplam kalorinizin yüzde 45 ila 65'ini oluşturmalıdır. Bazı karbonhidratlar diğerlerinden daha sağlıklıdır. Rafine edilmiş tahıllar ve ilave şeker içeren ürünler yerine tam tahıllar, fasulye ve lif açısından zengin sebze ve meyveler tercih edin.
Yağlar genellikle kötü bir üne sahiptir, ancak son araştırmalar sağlıklı yağların sağlıklı beslenmenin önemli bir parçası olduğunu göstermiştir. Yağlar, vitamin ve mineral emilimi, kanın pıhtılaşması, hücre yapımı ve kas hareketi gibi vücudunuzun birçok fonksiyonunu destekler. Diyetinize sağlıklı yağları dahil etmek kan şekerinizi dengelemenize, kalp hastalığı ve tip 2 diyabet riskinizi azaltmanıza ve beyin fonksiyonunuzu iyileştirmenize yardımcı olabilir. Aynı zamanda güçlü anti-inflamatuarlardır ve artrit, kanser ve Alzheimer hastalığı riskinizi azaltabilirler. En ünlü doymamış yağlar omega-3 ve omega-6 yağ asitleridir. Doymamış yağlar vücudunuz için önemlidir çünkü vücudunuzun üretemeyeceği temel yağ asitlerini sağlarlar. Bu sağlıklı yağları fındık, tohum, balık ve bitkisel yağlarda (zeytin, avokado ve keten tohumu gibi) bulabilirsiniz.
Vitaminler hastalıklardan korunmak ve sağlıklı kalmak için hayati öneme sahiptir. Vücudun işlevlerini desteklemek için bu mikro besinlere ihtiyacı vardır. A, C, B6 ve D vitaminleri de dahil olmak üzere vücudun düzgün çalışması için ihtiyaç duyduğu 13 temel vitamin vardır. Vitaminler akciğer ve prostat kanseri riskini azaltabilir ve güçlü antioksidanlardır. C vitamini gibi vitaminler bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudun iyileşmesine yardımcı olur. Sebze ve meyvelerle dolu, çeşitli, dengeli bir diyet yapıyorsanız ve normal ve sağlıklı işleyen bir sindirim sisteminiz varsa, muhtemelen vitamin takviyesi almanıza gerek yoktur.
Vitaminler gibi mineraller de vücudun desteklenmesine yardımcı olur. Güçlü kemikler ve dişler oluşturmak, metabolizmanızı düzenlemek ve uygun şekilde sıvı alımını sürdürmek de dahil olmak üzere birçok vücut fonksiyonu için gereklidirler. En yaygın minerallerden bazıları kalsiyum, demir ve çinkodur. Kalsiyum, kemikleri güçlendirmenin yanı sıra sinir sinyali iletimine, sağlıklı kan basıncının korunmasına, kas kasılması ve gevşemesine de yardımcı olur. Demir, kırmızı kan hücrelerinizi ve hormon oluşumunuzu desteklerken çinko, bağışıklık sisteminizi ve yara iyileşmesini güçlendirir.
Su vücudunuzdaki her sistem için kesinlikle çok önemlidir. Aynı zamanda sizi oluşturan asıl şey de budur. Vücut ağırlığınızın yaklaşık yüzde 62'si sudur. Su, beyin fonksiyonunuzu ve ruh halinizi iyileştirir. Vücutta amortisör ve yağlayıcı görevi görür. Ayrıca toksinlerin atılmasına, besinlerin hücrelere taşınmasına, vücudun nemlendirilmesine ve kabızlığın önlenmesine yardımcı olur. Hafif dehidrasyon bile kendinizi yorgun hissetmenize neden olabilir ve konsantrasyonunuzu ve fiziksel performansınızı olumsuz etkileyebilir. Meyve ve sebzeler de harika bir kaynak olabilir. Susuz kalmamak için biraz ıspanak veya karpuz yiyin. Gün içinde 8 bardak su içmeye özen gösterin.
Şunlara da göz atın;