Kivi, vitaminlerle dolu, besleyici tatlı ve ekşi bir meyvedir. Dışında kahverengi tüylü bir kabuk bulunur. İç kısmı ise yeşil renkte ve küçük siyah tohumlarla doludur. Hem sade bir şekilde tüketilen, hem de meyve salatalarına eklenen kivi, sağlık açısından son derece faydalıdır. Ancak dışında bulunan kabuğun yenilip yenilemeyeceği hakkında bazı tartışmalar var. İşte, sağlık sitesi  Healthline'ye göre kivi kabuklarının tüketimi:

Kivi Kabuğu Yenir Mi?

Kivi kabukları, lif, folat ve E vitamini bakımından zengindir. Kivinin içeriğindeki antioksidanların bir çoğu, kabuk kısmında bulunur. Kivi kabuğu, C vitamini ve E vitamini için oldukça iyi bir kaynaktır. E vitamini serbest radikallerle savaşırken, C vitamini kan dolaşımındaki oksidatif hasarla savaşabilir. Araştırmaların bir çoğu, kivi kabuğunun vitamin bakımından çok zengin olduğunu gösterir. Bu da onu tüketmenin sağlık açısından faydalı olabileceğinin göstergesidir.

1. Kivi kabuğu besinlerle dolu olsa da, kabuğu tüketmek rahatsız edici olabilir. Özellikle tüylü dokusu, ağız içinde tahrişe yol açabilir. Bu yüzden sebze fırçası veya havluyla ovalayarak tüylerin giderilmesi sağlanmalıdır. 
2. Kivi kabuğunda, kalsiyum oksalat kristalleri bulunur. Bu kristaller, ağzın içindeki hassas cildi çizebilir. Ayrıca ağızda batma hissine de neden olabilir. 
3. Kivi kabuğu, yıkanmadan tüketildiği takdirde tehlikeli bir hale gelebilir. Bunun sebebi büyüme aşamasında kullanılan tarım ilaçlarıdır. Kir, mikrop ve böcek ilacını temizlemek için, kivinin dışı mutlaka yıkanmalıdır.
4. Kivileri tüketmeden önce kabartma tozu ve su karışımında 15 dakika bekletmek, kalıntıların giderilmesine yardımcı olabilir.

Kivi Kimler İçin Önerilmez?

1. Kivi alerjisi olan kişiler, kiviyi ve kabuğunu kesinlikle tüketmemelidir. Çünkü bu meyve, alerjik bünyelerde kaşıntı, kızarıklık, dilde şişme ve anafilaksi gibi çok tehlikeli sonuçlara neden olabilir. 
2. Oral alerjiler ve lateks alerjisi olan kişiler de, kivi tüketmemelidir. Bunun sebebi, kivide bulunan huş ağacı polenidir. Bu durum, ağızda kaşıntı, karıncalanma, şişmiş ve uyumuş dudaklar, burun tıkanıklığı gibi farklı semptomlarla kendini gösterir. 
3. Kalsiyum oksalat böbrek taşı öyküsü olan kişiler, kivinin kabuğunu tüketmekten kaçınmalıdır. Oksalat, vücuttaki kalsiyum ile bağlanarak yatkın olan kişilerde ağrılı böbrek taşı oluşumuna sebebiyet verebilir. 

Önemli Not: Hamileler, emziren anneler, kronik rahatsızlığı olanlar, çocuklar ve alerjik bünyeye sahip olan kişiler, kivi kabuğunu tüketmeden önce mutlaka doktora danışmalıdır. Aksi takdirde sağlık için tehlikeli ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir.

Şunlara da göz atın;

1. Kivili tarifler
2. Kivi nasıl seçilir?
3. Kivinin bozulduğu nasıl anlaşılır?
4. Turp yaprakları yenir mi?
5. Kabak çiğ yenir mi?